kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Oğlunun tatili için terörü bahane etti

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
* Siz valiyken Türkiye'nin kadın başbakanı da oldu; Tansu Çiller... Kitabınızda Tansu Çiller'in olduğu bir bölüm var.
Bir kadının başbakan olmasına çok sevinmiştim. Böylece yönetimdeki kadın eksikliğinin çabuk bertaraf edileceğini bekliyordum. Ama Çiller, başka konulara ağırlıklı verdi. İkincisi, Muğla'da bir kadın vali olarak, kendime göre, çok büyük uğraş veriyordum. Aramızda bir dayanışma olabilirdi.

* Sorun yaşadınız mı?
Sadece iki kez görüştük. Bodrum Havalimanı'nın temel atma töreni ve bütün valileri davet ettiği Başbakanlık Konutu'nda. Orada da sırtını döndü bana. Hiç yakın diyaloğumuz olmadı. Bana mesafe koyuyordu. Aramızda bir uyuşmazlık oluştu.

KARŞILAMAMI İSTEMEDİ
* Kitaptaki olaylardan biri havaalanında olmanıza rağmen sizin kendisini karşılamanızı istememesi...
Ben davranışlarını anlamlandıramıyordum. Bir keresinde üç bakanı karşılamaya Dalaman Havaalanı'na gelmiştim. Tansu Çiller de uçaktan inecek. Haber yolladım "Havaalanındayım. Kendisine hoş geldin demek istiyorum" diye. Ama "Kıyafeti müsait değil" diye yanıt geldi. Böyle bir şey olabilir mi?

* Çekememezlik mi vardı?
Ben o lafı söylemeyeyim. Orası yoruma açık. Çiller, başbakan yani her şeyin üstünde olduğu halde bunu yapıyordu. Maalesef kadın, kadını desteklemiyor. Siyasette de böyle.

* Bir de Mert Çiller'in tatil olayı var. Tansu Çiller, oğlunun tatili için müsteşarı görevden alıyor...
1993 yılı ve Çiller, yeni başbakan olmuştu. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le telefonla konuştuk. Çetin, içinde Antalya'nın da bulunduğu bölgemizle ilgili PKK'nın eylem ihbarı aldıklarını söyledi. Ben de "Zaten sürekli teyakkuz halindeyiz. Olağanüstü tedbirlerimizi artırdık" dedim. Sonra Çiller, Fethiye Kaymakamı'nı arıyor ve "PKK saldırısı olacak ne önlem aldınız" diye soruyor. Çiller sonra İçişleri Bakanlığı Müsteşarı'nı arıyor, "Müsteşar da bizim muhatabımız valilerimizdir. Biz valimize gereken bilgiyi veririz o da gereğini yapar" diyor. Sonra müsteşar, beni aradı "Başbakan çok sinirli, sizi de arayacak" diye. Çiller beni aradığında bütün bölgeyle ilgili tedbirleri aldığımızı söyledim, o "Ölüdeniz söz konusuymuş" dedi. Gergin bir telefon görüşmesiydi. O güne kadar bizimle terör konusunda hiçbir temasta bulunmayan Çiller'in telaşının nedeni oğlu Mert'miş. Meğerse Mert Çiller, Ölüdeniz'e tatile geliyormuş.

* Terörü bahane mi etti?
Evet. Çok acayip bir durumdu. Olayın doğrusunu anlatsa aynı hassasiyeti gösterirdim, çünkü ben de bir anneyim. "Şuraya da benim oğlum gidiyor. Gözün üstünde olsun" deseydi anlardım. Zaten herkesle ilgili koruma önlemlerini alıyorduk. Olayı başka bir şekilde göstermesine gerek yoktu. Bir de devlet bürokrasisini bilmiyor. Vali dururken kaymakamı arıyor. Kaymakam, şaşırmış karşısında Çiller, "İhbar var Ölüdeniz'le ilgi önlem aldınız mı?" diye sorunca. Kaymakamlara, faks gitmez ki. Bize gelir biz de kaymakamlıklara bilgi aktarırız. Bu nedenle İçişleri Bakanı Müsteşarı'nı görevden aldı. Şimdi bile düşündükçe kızıyorum. Oğlu gelecek diye terör bahanesiyle ortalığı ayağa kaldırdı. Çiller, bırakın bana destek olmayı, bir de bu tür olaylarla aksine köstek oldu.