kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Haziran 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
AYŞE ÖZYILMAZEL

"Lanet olsun! İhale bana kaldı"

Durun! Durun! Sayın okur! Bu sözler bana değil, genç ve yetenekli oyuncu İsmail Hacıoğlu'na ait. Malum kendisi geçen haftanın magazin olaylarından birinin kahramanı. Diğeri kahraman da arabaları tekmeleyen güzeller güzeli 'Elveda Rumeli' dizisinin oyuncusu Berrak Tüzünataç. Ortada yemek yediği kızı magazinleri görünce terk edip, oracıkta bırakan bir adam ve sinirden arabaları tekmeleyen genç bir kadın var! Vay! "Ne acayip bir durum" dedim, Çeşme'den İsmail Hacıoğlu'nun telefonunu bulup, telefonda aşağıdaki röportajı gerçekleştirdim. Üzgün ve kızgındıKonuşmaları çok gerçekti! Buyurun efendim. Artık Çeşme günlerim cumaya kaldı.
* Berrak Tüzünataç'la o gün yemeğe çıkma sebebiniz nedir? Berrak'la o gün tanıştık ve ben bir sinema filmine başlıyordum. Önce filmin bir yemeği vardı. Berrak'ın diziden arkadaşları da filmde olduğundan o gelmiş. Bir arkadaş grubundaydık yani. Oradan hep beraber Meyra'ya geçildi.

ARKADAŞINA KIZDI
* Fotoğraflarda ikiniz baş başa gibi duruyordu amaO uzun ve geniş bir masaydı. Biz de lanet olsun cam kenarında oturduk. Ben kırk yılda bir çıkarım, başıma gelene bak. Neyse, biz de normal iki insan gibi sohbet ediyorduk.
* Sonra ne oldu? Ben onlardan önce çıktım!
* Kapıda gazetecileri görünce neden arkadaşlarınızı bırakıp taksiye bindiniz? Bu saçma bir durum. Zaten kameralar bizi dışarıdan çektikten sonra Berrak da arkadaşıyla çıktı. Berrak yanındaki kız arkadaşına "gel" diyor, bana değil. Kaçan kız arkadaşı; ben değilim yani... Berrak da arkadaşına kızıyor 'beni bırakma' diye. Kız da kaçınca Berrak arkadaşına tepki gösteriyor. Laflar da cuk oturuyor lanet olsun ki! İhale bana kaldı yani.
* Berrak sonra arabaları da tekmelemiş. Arkadaşına mı kızdı yani? Evet! Arkadaşına delirmiş. Evinin anahtarı arkadaşında, cebinin de şarjı bitmiş arayamıyor kız arkadaşının. Ve her dışarı çıktıklarında arkadaşı kameraları görünce kaçıyormuş. Ondan sinirlenmiş, daralmış. "Beni bırakıyorsan neden benimle çıkıyorsun!" diyor.
* Medyayla ilgili sizi geren nedir? Bana sordular "Berrak'la ilişkiniz var mı?" diye, ben de "Birlikte değiliz beraber yemek yedik" dedim. "Ayıptır, yazıktır, günahtır" dedim. Böyle bir şey olsa ben niye onu bırakayım, beraber çıkardım. Magazin çok acımasız, bu da beni geriyor haliyle. Siz bizi yakalamadınız. Yakalamak ne demek?

ÜÇ FİLM BİRDEN

* Ya hayatınızda biri olsa ne yapardınız? Zaten görünürüm. O gece öyle bir durum olsa arkasında dururum demek istiyorum.
* Sonra Berrak'la konuştunuz mu? Konuştuk tabii. Nedir bu saçmalıklar diye. Çok ayıp yaa çok sıkıldık. Bu işler gerçekten bu kadar ucuz mu?
* Peki Berrak'la aranızda bir şey olma ihtimali var mı? Bu cevabı verilecek bir soru değil. Zaten bu saatten sonra görüşelim mi bile demeye korkuyoruz. Ama biz iki bekar insanız, o gece tanıştık. İhtimal var mı, sorusunun cevabı yok!
* Duyduğuma göre bu yaz üç tane film çekiyormuşsunuzŞimdi 'Başka Semtin Çocukları'nı çekiyoruz. Aydın Bulut senaristi ve yönetmeni. Umut Kurt, Taner Barlas, Mehmet Ali Nuroğlu, Eşyan Özhim var. Ben Veysel diye bir çocuğu oynuyorum. Enteresan bir cinayet hikayesi. Temmuz'da da Raşit Çelikezel'le 'Gökten Üç Elma Düştü'yü çekiyoruz. Köksal Engür, Bennu Yıldırımlar'la oynuyoruz. Orada da hırsızı oynuyorum. Ağustos'ta da 'Köprü'nün sinema filmi çekilecek, sanırım ismi 'Vali' olacak.