kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Şubat 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İTFAİYECİLERE KORUMA... Alman hükümeti yangın sonrası bir itfaiyecinin saldırıya uğraması üzerine görevlileri koruma verdi. Önceki günkü olayda Türk gençleri bir itfaiye erini tartaklayıp üzerine tükürdü...

Bir anda alevlerin parladığını gördük

BARIŞ ERDOĞAN - LUDWIGSHAFEN
9 canın yittiği binanın çevresi çiçeklerle dolmuş, Türkler ve Almanlar sessizce dua ediyor... Irkçı bir saldırıdan kuşkulanan Türkler, "Ne koku ne duman bir anda alevleri gördük" diyor..
Ludwigshafen kenti 9 Türk'ün yasını tutar gibi kara bulutlara bürünmüş. Ancak bütün gece yağan yağmur, Kaplan ailesinin içine düşen kor ateşi söndürmeye yetmiyor. Ludwingshafen sokaklarında, Türk'ü Alman'ı herkesin yüzünde korkunç olayın acısı hissediliyor. Kaplan ailesinin yaşadığı binanın çevresini saran demir bariyerlerin önüne çiçek bırakanların arasında çok sayıda Alman'ın bulunduğu hemen göze çarpıyor. Polis bariyerini aşıp 9 Türk'e mezar olan binanın önüne geldiğimizde aradan üç gün geçmesine rağmen alevlerin keskin is kokusu hâlâ hissediliyor. Binanın ikinci katında orta odanın penceresinde bulunan perdeyse, yanıp kül olmuş binaya inat, yerinde sallanıp duruyor. Olay anında binanın içinde olan ve ailenin lideri olduğu kadar kentteki tüm Gazianteplilerin de önderi olan Zeki Karakaplan, yangın başladığında çocukların kendisini bir koku var diye uyardığını, bunun üzerine hemen binayı terk ettiğini anlatıyor. Karakaplan dışarı çıktıktan sonra içerdekileri kurtarmak için içeri girmek istediklerini ama polisin onların güvenliğini tehlikeye atmamak için izin vermediğini söylüyor.

TÜRKLER KUŞKULU...
Yangının nasıl başladığı konusunda ise hala ortada net bir yanıt yok. Sokaktaki insan yeni bir Solingen faciası ihtimalini aklına bile getirmek istemiyor, ama böyle bir olasılığı da yok sayamıyor. Yangın sırasında binanın giriş katındaki kafede oturan Halil İbrahim Yüksel, alevlerden yaklaşık 15 dakika önce içeriye girmiş. "Görünürde olaydan önce binada ne bir duman ne bir koku vardı. Bir anda alevlerin parladığını gördük. Sanki lodos ateşi harmanlıyordu" diyor. Alevlerin bir anda parlaması yangının bir kimyevi maddeyle çıkarıldığı kuşkusunu gündeme getiriyor. Ancak komşular da yıllardır bakımsız olan binadaki tahta merdivenlerin çıra haline gelmiş olabileceğini söylemeden edemiyor. Ama yangında ailesinden beş kişiyi kaybeden Cevdet Kaplan yangının bir kaza olduğuna inanmıyor: "Normal bir yangın yarım saat, bir saatte binayı yakar. Burada ise her şey iki, üç dakikada oldu. Yabancı düşmanı biri içeriye yanar çubuklardan atmış olabilir. Hastanede yatan yakınlarımın ciğerleri yanıyor. Muhtemelen kimyevi bir madde attılar. Merdivenlerde yağlıboya yoktu" diyor.

İTFAİYECİ DÖVÜLDÜ
Almanya'nın her kentinde olduğu gibi burada da yabancı düşmanlığı 11 Eylül olaylarından sonra yükselen trend. Eski Mevlana Camisi Derneği Başkanı Mustafa Güllü dazlakların zaman zaman Türkleri rahatsız ettiğini hatırlatıyor. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Ali Ertan Toprak da bazı Türk gençlerinin önceki gece bir Alman itfaiye erini tartakladıklarından, üzerine tükürdüklerinden bahsediyor. Bazı Türk basın organlarını bu olayı çarpıtarak vermekle de suçlayan Toprak "Alman itfaiyesi ve polisi büyük bir özveriyle çalıştı. Onlara teşekkür bir borç" diyor. Ludwigshafen'de bir gün sona eriyor. Sokaktaki insanın Alman devletinin olayı aydınlatacağına olan inancı sürüyor.