kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"Biz onlardan çok daha hassasız"

Yeni Haber
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin'in türban tartışmalarıyla ilgili açıklamalarını değerlendirirken, Parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin amacının, Türkiye'de rejimi, bunun temel ilkelerinden biri olan laikliği zayıflatmak olmadığını söyledi.

Yöneticilerin, vatandaşın ''sorunum'' dediği bir probleme sessiz kalamayacağını ifade eden Şahin, görevlerinin, tüm vatandaşların rejime ve onun temel niteliklerine bakışının olumlu hale gelmesini sağlamak olduğunu dile getirdi. Bakan Şahin, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin yaptığı açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Şahin, bir soru üzerine Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin'in açıklamalarını değerlendirirken, ''Parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin amacı, Türkiye'de rejimi, onun temel ilkelerinden biri olan laikliği zayıflatmak değildir'' dedi. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hepimizin en önemli görevi, rejimimizi nasıl daha güçlü hale getirebiliriz, onun temel ilkeleri ki, onlardan biri olan laikliği nasıl güçlendirebiliriz? Vatandaşın, 'sorunum' dediği hiçbir probleme yöneticiler sessiz kalamaz. Mutlaka onlarla ilgilenmek durumundadır. Ancak bunu yaparken tabii ki Anayasal çerçevede hareket edecektir. Cumhuriyetin temel niteliklerini zedelememeye özen gösterecektir. Parlamentoda 2 siyasi partiye mensup milletvekili arkadaşlarımızca hazırlanarak verilmiş olan Anayasa değişikliği de bu hassasiyet göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Dolayısıyla bu konuda söz sarf eden değerli arkadaşlarımız, cumhuriyet ve onun temel nitelikleri konusunda ne kadar hassaslarsa, biz sorumlu mevkide olan kişiler olarak onlardan çok daha hassasız. Ancak her ne kadar vatandaşlarımız, eğitim ve özgürlüğü ile bir sorun yaşıyorlarsa onları çözmek ve bu sorunu kendimize dert edinmek ne kadar görevimizse, böyle bir düzenleme nedeniyle yaşam tarzlarının etkileneceğini düşünen vatandaşlarımızın bu tepkilerini de anlamak ve onları değerlendirmek hükümet olarak görevimizdir. Tabii ki, onları da anlayışla karşılıyoruz, dinliyoruz. Ancak hiç biri endişe etmesinler ki, hükümet olarak parlamentoda bulunan iktidar partisi olarak ve bu teklife imza koymuş olan milletvekilleri olarak hedefimiz, halkımızın bu sorunlarını, Anayasal çerçevede çözmek suretiyle onların rejime, temel ilkelerine bağlılıklarını daha da güçlendirmektir.''

''LAİKLİK İLKESİNİ HASSASİYETLE KORUMALIYIZ''


Sorun yaşayan bir vatandaş, sorunun çözümünü beklerken, bunun karşısına ''şu ilke nedeniyle bunu çözemiyoruz'' diye çıkılırsa, vatandaşların cumhuriyete ve temel ilkelerine bakışının istenildiği kadar olumlu olmayabileceğini belirten Şahin, ''Bizim görevimiz, tüm vatandaşlarımızın rejime ve onun temel ilkelerine bakışının olumlu hale gelmesini sağlamaktır'' dedi. Şahin, laiklik ilkesinin, toplumsal birlik ve bütünlüğün en önemli teminatlarından biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Onu hassasiyetle korumalıyız. Yalnız onu dar kalıplar arasına hapsetmemeliyiz, onu çağdaş anlamda yorumlamalıyız. Çünkü laiklik, devletin bir karakteridir. Kişiler laik olmazlar. Bir inanca sahip olurlar veya bir inancı taşımayabilirler. Ama o insanlar devletin laiklik karakterine sahip olmasına inanırlar. Vatandaşlarımızın bu konuda, rejimin temel ilkelerine olan bağlılıklarının tam anlamıyla gerçekleşmesi için hükümet olarak ve parlamentodaki guruplar olarak böyle bir anayasa değişikliği gerçekleştirerek bu amacı yakalamak istiyoruz. Kimse endişe etmesin. Onlar ne kadar hassassa bu konularda biz onlardan çok daha hassasız.''

Şahin, Almanya'nın Ludwigshafen kentinde Türklerin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili olarak Alman yetkili makamlarının ciddi bir soruşturma yapmasını istediklerini bildirdi.

Şahin, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, TBMM'nin haftalık çalışma programının gözden geçirildiğini bildirdi.Anayasa değişikliğiyle ilgili Meclis takvimini anımsatan Bakan Şahin, yarın da büyük ihtimalle Vakıflar Kanunu ile ilgili görüşmelerin devam edeceğini söyledi.

Bakanlar Kurulu'nda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın hazırladıkları Serbest Muhasebecilik, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören 21 maddelik kanun tasarı hakkında bilgi verdiğini belirten Bakan Şahin, ancak tasarı üzerinde bir süre daha çalışılmasına karar verildiğini bildirdi.Milli Savunma Bakanlığınca, Askeri Hakimler Kanunu'nda değişiklik öngören bir başka tasarının da ele alındığını belirten Bakan Şahin, bu tasarının da üzerinde bir süre çalışılacağını kaydetti. Kadın ve ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından hazırlanan, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü bünyesinde Aile ve Sosyal Araştırmalar Uzmanı kadrosu ihdasıyla ilgili bir tasarının da ele alındığını belirten Şahin, tasarıyla Genel Kadro ve Usulü Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamenin eki cetvellerde değişiklik öngörüldüğünü ifade etti.

MEDENİYETLER İTTİFAKI ULUSAL PLANI

Bakanlar Kurulu'nun geçen toplantısında zaman darlığı nedeniyle ela alınamayan Medeniyetler İttifakı Ulusal Planı'nını da bu toplantıda ele aldıklarını bildiren Bakan Şahin, bu konuyla ilgili Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın Kurul'a bilgi verdiğini kaydeden Adalet Bakanı Şahin, Medeniyetler İttifakı Projesi'nin BM'nin projesi olduğunu ve Türkiye ve İspanya başbakanlarının eş başkanlar olduğunu anımsattı. İspanya'nın bu konudaki ulusal planını bakanlar kurulundan geçirdiğini kaydeden Bakan Şahin, Türkiye'nin de bu programı Bakanlar Kurulu'ndan geçirmesi gerektiğini vurguladı.

Şahin, ''Bugün bu görevimizi yerine getirdik. Medeniyetler İttifakı Ulusal Eşgüdüm Komitesi daha önce kurulmuştu. Burada 9 bakan görevliydi. Bugün buna Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da ilave edildi. Türkiye olarak üzerimizde büyük bir sorumluluk var. Sorumluluğu yerine getirmemiz için eğitim, medya, göç ve entegrasyon ve gençlik alanında bizim çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor'' dedi.

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın da AB ile ilgili gelinen noktaya ilişkin Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini anlatan Bakan Çiçek, şirketler hukuku faslının da gelecek günlerde açılacağını bildirdi.

Bununla, sermayenin serbest dolaşımı ve fikri mülkiyet hakkı faslının da açılmasının söz konusu olduğunu kaydeden Bakan Şahin, daha önce 6 faslın açıldığını anımsattı ve bunlarla açılacak fasıl sayısının 9'a yükseleceğini söyledi.

ALMANYA'DAKİ YANGIN


Babacan'ın, ayrıca dün gece Federal Almanya'nın Ludwigshafen kentinde meydana gelen yangın nedeniyle yaralanan ve ölen vatandaşlarla ilgili bilgi verdiğini belirtti.

Bu olaydan üzüntü duyduklarını ifade ederek, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Bakan Şahin, şöyle konuştu: ''Alman İçişleri Bakanı Türkiye'de, Başbakanımız ile görüşüyor, bu da gündemde yer alacaktır. Bu olayla ilgili, Almanya İçişleri Bakanı'ndan Sayın Başbakanımız ayrıca bilgi alacaktır. 9 vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralı vatandaşlarımız var. Biz Federal Almanya yetkili makamlarından bu konuda çok ciddi bir soruşturma istiyoruz. Bu olayın arka planı nedir, bir kaza mıdır, yangın mıdır, bir sabotaj mıdır? Bütün bunlarla ilgili tabii ki Hükümet olarak Federal Alman makamlarından bu çalışmaları yapmalarını ve bilgilendirmelerini istiyoruz.''

Şahin, ''Yüksek Mahkeme'yi ve onun saygıdeğer üyelerini, böylesine bir anayasa teklifi görüşülürken siyasi beklentilerimize alet etmeyelim. Yani Anayasa Mahkemesi üzerinden siyaset yapmayalım'' dedi.

Şahin, ''Bu anayasa değişikliği ile eğitim ve öğrenim alanında yaşadığımız sorunu aşmak için artık bir zamana ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.

Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şahin, ''DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, bugün Başbakan Erdoğan ile görüştü. 'Bir kutuplaşma oluştu bu düzenleme ile alakalı. Uzlaşma sağlanana kadar dondurulsun' diye bir teklifi var. Öncelikle bu teklife nasıl bakıyorsunuz? Gündeminizde erteleme var mı?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Sayın Başbakanımız, Bakanlar Kurulunda Sayın Sezer ile yaptığı görüşmeden de bahsetti. Sayın Sezer'in beklentisini dile getirdi. Ama bu anayasa değişikliği ile eğitim ve öğrenim alanında yaşadığımız sorunu aşmak için artık bir zamana ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. Zaten uzun süredir Türkiye'nin gündeminde olan bir konu. Halk nezdinde böyle bir sorunun anayasal çerçevede çözümü noktasında büyük bir konsensüs vardır. Yanılmıyorsam kamuoyu yoklamalarında yüzde 80'e yakın halkımız bu sorunun bir şekilde çözülmesini bekliyor. Bu konuda Parlamento düzeyinde büyük ölçüde mutabakat da oluşmuştur. İktidar partisi AK Parti, MHP zaten önergeleriyle, imzalarıyla bu teklifi vermişlerdir. DTP de yanlış hatırlamıyorsam böyle bir teklife destek vereceklerini açıklamışlardır. Sadece CHP bu teklife karşıdır.Aslında bu tür toplumsal sorunların çözümünde ileri demokrasilerde hep önde sosyal demokratlar olmuştur. Sosyal demokrat partiler bu sorunun çözümünde öncülük yapmışlardır. Aslında CHP'nin de böyle bir sorunu çözmek için öncü rol oynaması beklenirdi. En azından destek olması beklenirdi, ama bilinen nedenlerle CHP bu teklife karşıdır, ama görüldüğü gibi 4 gruptan 3 tanesi destek vermektedir. Bu ciddi bir konsensüs demektir.''

''YANLIŞ ANLAMALARI VE ENDİŞELERİ GİDERMEK...''

Bakan Şahin, ''Halk nezdinde konsensüs sağlandığını söylediniz, ama hafta sonu yüzbinlerce insan Anıtkabir'e tersi hisler ile yürüdü. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Ben kamuoyu yoklamalarını kastederek söyledim. Benim okuduğum, rastladığım, elime geçen kamuoyu yoklamalarında bu sorunun çözümü konusunda halkımızın yüzde 80'e yakınının olumlu görüş belirttiği ortaya çıkıyor. Onu ifade etmek istedim. Tabii buna karşı olan halk kesimleri de olacaktır. Onları da anlayışla karşılıyoruz. Onların endişelerini gidermenin de en azından Hükümet partisi ve Hükümet olarak görevimiz olduğuna inanıyorum. O nedenle de açıklamalarımızla, bu konudaki yaklaşıklarımızla Sayın Başbakanımız, Genel Başkanımız ve diğer arkadaşlarımız bu yanlış algılamaları veya endişeleri giderici açıklamalar yapıyoruz.''

''ANAYASAYI ÇOK İYİ YORUMLAYAN HUKUKÇU MİLLETVEKİLLERİ VAR''

Şahin, ''Sayın Zeki Sezer, Sayın Başbakan ile yaptığı görüşmede bir kaygısını daha ilettiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi tarafından düzenleme iptal edilirse bir kargaşa ortamı doğar yönünde bir endişesini dile getirdi. Siz böyle bir şeyi öngörüyor musunuz? Bu konuda atacağınız adım ne olacak?'' sorusu üzerine şöyle konuştu: ''Yüksek Mahkeme'yi ve onun saygıdeğer üyelerini böylesine bir anayasa teklifi görüşülürken siyasi beklentilerimize alet etmeyelim. Yani Anayasa Mahkemesi üzerinden siyaset yapmayalım. Böylesine bir sorunu çözerken anayasayı çok iyi yorumlayan Parlamentoda hukukçu arkadaşlarımız var. Bakın TBMM'de bulunan milletvekili arkadaşlarımızdan 103'ü hukuk fakültesi mezunudur. Bunların içerisinde profesörler var, doçentler var. Dolayısıyla bir yasa teklifinin ya da tasarısının anayasaya uygun olup olmadığını inceleyebilecek, değerlendirebilecek ve anayasaya uygun bir kanun tasarısını veya teklifini Meclis'ten geçirebilecek yetenekte insanlar var TBMM'de. Dolayısıyla, 'efendim siz yanlış yaparsınız, siz anayasaya aykırı yasa yaparsınız. Anayasa Mahkemesi de bunu bozar' diye daha şimdiden, ortada yasalaşmış bir durum söz konusu değilken Anayasa Mahkemesi üzerinden siyaset yapmayı pek şık bulmadığımı ifade etmek istiyorum.''

Adalet Bakanı Şahin, bir başka soru üzerine Belediyelerle ilgili kanun tasarısının Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülemediğini söyledi.

(AA)