Türkiye'yle müzakerelerin sürmesi çok önemli

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'de yargıç ve savcıların AB reformlarına güven beslemediklerini ortaya koyan TESEV anketiyle ilgili bir soru önergesini yanıtlarken, proje, seminer, çalışma ziyareti gibi çeşitli etkinliklerle Türkiye'de yargıç ve savcılara AİHM içtihatlarıyla insan hakları mevzuatının anlatıldığını bildirdi. Rehn, "Komisyon çabalarının başarısı için, katılım sürecinin devam etmesinin çok önemli olduğuna inanıyor" dedi.

Olli Rehn, Avrupa Parlamentosunun sosyalist kanada mensup üyesi Eric Meijer'in TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) tarafından yapılan ve yargıçlarla savcıların Türkiye'nin AB üyeliğine kuşkuyla baktıkları sonucu alınan araştırmayla ilgili sorularını yanıtladı.

Erik Meijer önergesinde Hollanda gazetelerinden alıntı yaptı. Meijer TESEV araştırmasında Türkiye'de yargıç ve savcıların yüzde 51'inin devletin çıkarlarını bireysel çıkarlar üzerinde gördüklerini, bunu insan haklarının devlet güvenliği için bir tehdit oluşturabileceği gerekçesine dayandırdıklarını belirtti. Yargıç ve savcıların yüzde 45'inin devlete yönelik suçları, kamu görevlilerinin işlediği suçlardan daha ciddi gördüğü, yüzde 63'ünün AB reformlarıyla Türkiye'nin daha iyi bir yer haline geleceği görüşüne katılmadığı sonuçlarını hatırlatan Meijer, yüzde 16'sının Türk Ceza Yasası'nın 301'inci maddesinin kaldırılmasını savunduğunu belirtti.

Soru önergesinde, "Yargıç ve savcıların yüzde 69'unun, Türkiye'ye karşı kararlarını önyargıyla aldığına inandıkları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını önemsemedikleri, yüzde 49'unun ceza yasasının AİHM kararlarıyla paralel hale değiştirilmesine olumsuz baktıkları, yüzde 53'ünün Türkiye'nin bağımsızlığına tecavüz ettiğine inandıkları ve içişlerine haksız müdahale olarak gördükleri temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslar arası sözleşmeleri dikkate almadıkları sonuçları" da yer aldı. Önergede şu sorulara yer verildi:

"Bu bilgiler, Türkiye'nin AB üyeliği için hazırlık süreci ve Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesi ihtiyacıyla nasıl yan yana olabilir.

Bu ciddi sınırlamaların geçmişte kalmasına yönelik olarak, Türkiye'de yargı konularıyla ilgili hangi adımlar atılmıştır?"

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ise yanıtında, Komisyonun Türkiye'deki adli ortamı yakından izlemeyi sürdürdüğünü ve gelişmeleri yıllık ilerleme raporlarında geniş biçimde ele aldığını bildirdi. Bu raporların Türk adli sisteminde bağımsızlık, tarafsızlık ve yetki gibi konuları kapsadığını kaydeden Rehn, "İnsan haklarını garanti altına alan mevzuatın kabul edilmesi ve yerine getirilmesi Komisyonun Türk yetkililer ve yargısıyla çalışmasında ana temayı oluşturmuştur. Bugüne değin, Anayasa, ceza yasası ve ceza usulü yasalarındaki iyileştirmeler dahil olmak üzere birçok ilerleme gerçekleşmiştir. Yine de özellikle kabul edilmiş bulunan yasaların uygulanması konusunda hala daha fazla ilerlemeye gerek bulunmaktadır" dedi.

Komisyon'un Türk yetkililerle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve insan haklarıyla ilgili mevzuat konusunda Türk yargısının sorularını yanıtlamak için projeler, seminerler, çalışma ziyaretleri yoluyla işbirliğini daha da güçlendirmeyi sürdürdüğünü anlatan Rehn, benzer etkinliklerden birçoğuna doğrudan Avrupa Konseyi yetkililerinin de katıldığını bildirdi. Rehn, "Komisyon, söz konusu çabaların başarısı için, katılım sürecinin devam etmesinin çok önemli olduğuna inanıyor" dedi.

(ANKA)