'Beni uğraştıran güçlü kadınlardan hoşlanıyorum

10 yıl önce üniversiteyi kazanıp Zonguldak'tan İstanbul'a gelen Gürgen Öz, bugün Türkiye'nin gelecek vaad eden oyuncularından... Sahnede olmayı çok sevdiğini lisedeyken keşfeden Öz, bir oyunun içinde olma duygusunun kendisini fazlasıyla cezbettiğini söylüyor. Oyunculuğu, insana istediği her şey olabilme imkanı veren bir hayal dünyası olarak görüyor. Yeni sezonda atv'nin sevilen dizisi 'Avrupa Yakası'nda rol alacak olan ünlü oyuncu, bu yakanın incisi Nişantası'nda bulunan evinin kapılarını Cosmopolitan dergisi için araladı. Yakışıklı oyuncu, özel zevkleri ve kadınlar hakkında ilginç açıklamalar yaptı...

REINA'YI BİLMEM!

* İstanbul kültürel beslenme açısından güzel bir yer. İstiklal Caddesi'nde, Nişantaşı'nın arka sokoklarında müthiş bir kaynak var. Özellikle Nişantaşı'nın o yaşayan hali bana enerji veriyor. Ruhum besleniyor. Her saat yaşıyor burası. Eski İstanbullular'ın oturduğu bir semt olması da ayrı bir tat. Herkes selamlaşıyor. Çok Avrupai. Ana caddelerinden bahsetmiyorum ama... Ana caddeler Ferrari'yi çekip hava atmak için!

* İstiklal'deki sinemaları tercih ediyorum. Ara Cafe'ye yemeğe giderim. Eğlence için çok dışarı çıkmıyorum. Çıktığımda Mojo'ya ve Corridor'a gidiyorum. Hala Reina'ya gitmişliğim yok. Zara'dan giyiniyorum. Jean giymeyi severim ve mutlaka Levi's giyerim. Öyle 500 YTL'lik jean'lere para vermem.

* Kadının nasıl giyindiğine bakarım. Doğallık beni cezbeder. Aşırı kokoş ya da moda kurbanı tipler hoşuma gitmiyor. Kadın kendine bakmalı, zeki olmalı. Zeki kadın tehlikelidir ama erkeği geliştirir. Aptal kadın daha tehlikelidir çünkü size hem zarar verir, hem vakit kaybettirir. Aptal kadınların farklı dertleri, 'Nereye gidelim, araban ne marka' gibi hırsları vardır. Aslında kadın her anlamda tehlikelidir. Beni tehlikeli kadınlar çekiyor. Şu ana kadarki tüm kız arkadaşlarım dişli, zeki, başarılı kızlardı. Beni uğraştıran, güçlü kızlardan hoşlanıyorum. Bir de güldüren kadını severim. Zekice geliyor bana. Bir kadının nasıl güldüğü de önemlidir. İtici gülen kadınlara dayanamıyorum.

* 7 aydır kız arkadaşım var. Zeki, dikbaşlı, net, prensipli, farkındalığı yüksek biri. Fırlamalığımı kontrol altına alabilmesi, benimle didişebilmesi, bana kafa tutması hoşuma gidiyor. Bir de çok şefkatli. Bu tezat beni çok cezbeden bir şey. Ben de iyi bir sevgiliyim. Kız arkadaşımı dinlemeye, ona sürprizler yapmaya çalışırım. Karışmayı, yönlendirmeyi severim. Dikkat etmesi gereken konularda üstüne gidebilirim. Bazen sinirli ve kırıcı olabiliyorum ama telafi etmesini biliyorum.

YAKIŞIKLILIK YETMEZ!

* Nitelikli ve zeki bir kadını, o istemezse ne kadar yakışıklı ve komik olsanız da etkileyemezsiniz. Ona hitap etmeyi bilmeniz gerekir. Kadın; ayrıntı demek, süreç demek. Erkekte süreç falan yok. Erkek dediğin ayakta işeyen, bulduğu ilk şeyi giyip sokağa çıkan düz bir varlık. Kadının detaylarını yakalamalısınız. Sadece yakışıklılık ve komiklikle ancak boş kadınları tavlayabilirsiniz. "Sevgilim çok yakışıklı, arabası da müthiş" diyenleri. Ben zaten o kızları tavlayamam bile. Neresinden yakalayabilirim ki kızın? Ortak noktamız yok.