kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 31 Ağustos 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
BALÇİÇEK PAMİR

Pornocu muhabbeti!

Acayip canım sıkılıyor. Onlar konuştukça ben üzülüyor, ben sıkılıyorum. Gün geçtikçe bir taraf susar oturur, diğeri de belki alttan alır ümidiyle bekliyorum. Nafile. Her geçen gün iş daha da sarpa sarıyor. Neymiş?
Levent Kırca, Ali Poyrazoğlu'na "Pornocu" demiş. Sebep? Rivayete göre Poyrazoğlu, Kırca'nın bir projesine devlet yardımı almasını engellemiş. Poyrazoğlu bu suçlamanın altında kalır mı, o açtı ağzını yumdu gözünü. Atışmalarını izlemekteyiz. En son Kırca'nın porno film afişini sokaklara astıracağını söylemesi bardağı taşıran damla oldu.
Tabii bu arada afişte yer alan kadını düşünen yok. Hürriyet gibi bir gazete nasıl oldu da bu afişi yayınladı, akıl sır erdiremiyorum. "Poyrazoğlu'nun Sabah yazarı olması etkili olmuştur" diyenlere bile "Abarttınız" diye cevap verdim. Nasıl bir düşmanlıktır bu yani?
Kırca konuşuyor ben utanıyorum, Poyrazoğlu yanıtlıyor yüzüm kızarıyor. Hani bazen değiştiremeyeceğiniz şeylere üzülürsünüz ya! İçiniz sızlar, hırslanırsınız ama elinizden bir şey gelmez.
Aynı hisse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e selam vermeyenleri görünce de kapıldım. Beğenin ya da beğenmeyin, o artık Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı. Üstelik selam verilen kişi değil makamdır. Hadi makamı da geçin, insan olarak içim cız etti. Hayatımda beceremediğim bir şeydir, selam vermemek. Medeniyetin sembolüdür. Cumhurbaşkanı, Başbakan gelirse ayağa kalkılır, saygı ifade edilir. Ne bileyim biz böyle öğrendik ailemizden. Bütün başkaldırışlara rağmen "Devlet Erkânı"na saygıyla büyüdük.
İstediğiniz kadar eleştirin ama kabalık etmeyin!
Aynı cümle Kırca ve Poyrazoğlu için de uygun. Kırca'yla gazeteci büyüğüm, usta kalem Mehmet Barlas'ın evinde tanışmıştım. Müthiş bir beyin, kıvrak bir zeka. İnanılmaz hoş sohbet biriydi. Poyrazoğlu ile birkaç kez bir araya geldik. En son Cine 5'teki seçim özel programıma konuk olmuştu. Onun zekası da tartışılmaz. Üstelik zekasına duygularını katarak konuşan, konulara farklı açılardan yaklaşarak şaşırtmayı başaran müthiş bir sanat adamı. İkisine de yakışmıyor bu kayıkçı kavgası. Onlar sövüyor, aradakiler körüklüyor. Ve biz mağdur oluyoruz. İkisini de tanıyan, seven, saygı duyan, alkışlayanlar olarak...