kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Savaş'ın estetik ameliyatlarla ilgili düşünceleri şöyle: "Eğer aynaya baktığımda rahatsızlık duyuyorsam yaptırırım. Ama şu ana kadar hiç rahatsız olmadım. Bir tek göğüslerimi yaptırdım. Çünkü çok büyüktü, içi de kist doluydu..."

Sezercik'li filmleri de kaldıralım o zaman!

8 baba adayı arasından gerçek babasını bulmaya çalışan bir kızın yaşadıklarını ekrana getiren 'Hasret Bitiyor'un sunucusu Perihan Savaş: Biz birbirini görmeyen insanları kavuşturuyoruz. Eğer duygu sömürüsü yapıyorsak, Sezercik filmlerini de kaldıralım o zaman.....
Fox TV'nin yeni yarışması 'Hasret Bitiyor' daha ilk haftadan eleştiri oklarına maruz kaldı. Biri gerçek, diğerleri oyuncu 8 baba adayı arasından gerçek babasını bulmaya çalışan bir kızın yaşadıklarını anlatan program, 'Reyting uğruna bir genç kızın duygularından bu kadar faydalanılır mı?' dedirtti. Biz de Perihan Savaş'a bu soruyu sorduk... Savaş'ın yanıtı sert oldu ve şunları söyledi: "Haklı eleştiriler yapıldığını düşünmüyorum. Yıllardır Türk Sineması'ndaki Sezercik'li, Ömercik'li filmlerde ya baba çocuklarını terk edip gitmiştir ya da anne.... Bu bizim Türkiye'mizin bir gerçeği... Ve bunun bir sürü benzeri yapıldı bugüne kadar. Sinan Çetin de, Kaya Çilingiroğlu da yaptı; bu kadar tepki görmedi. Hangi programda duygu sömürüsü yapılmıyor ki? Ayrıca biz durup dururken sırf reyting olsun diye kimseye hakaret etmiyoruz. Kimseyi birbiriyle kapıştırmıyoruz!"

* Babasını 24 senedir görmeyen bir kızın, 8 baba adayı arasından gerçek babasını bulmaya çalışması, travmatik bir olay değil mi? Biz yarışmacımıza psikolojik destek verdiriyoruz. Zaten bu kızın babası onu 8 aylık bir bebekken terk etmiş. Babası yüzünden kız zaten psikolojik bir travma yaşıyor. Biz, kızın babasına kavuşmasını sağlıyoruz. O babasını bulduktan sonra zaten yıllardır içinde biriktirdiği birçok sorunun yanıtını alacak. Bu yarışmada ağlıyor ama sonuçta babasını bulacak; ona hesap sorup, rahatlayacak.

KİMSEYE HAKARET ETMİYORUZ

* Ve babasını doğru olarak tahmin ederse 100 bin YTL kazanacak, öyle değil mi? Kazansınlar ne güzel... Bu ülkede kimler, neler kazanıyor! Yapılan bu tür programlara bakıyoruz insanlar para kazanmak uğruna jüriden bin tane hakaret işitip, para kazanmayı yeğliyor. Niye bizim program insanlara bu kadar çok batıyor, anlamıyorum... O zaman Sezercik'li Türk filmlerini de kaldıralım. Türkiye'nin yapısında sanki böyle bir şey yok! Sanki hepimiz güllük gülistanlık bir hayat sürüyoruz. O kadar çok yaşanıyor ki bu tür olaylar. Belki bu birilerine de ders olabilir.

* Duygu sömürüsü yapıldığı eleştirilerine yorumunuz ne olacak? Hangisinde duygu sömürüsü yapılmıyor ki? Bakıyoruz yapılan yarışmalara, onlarda yok mu duygu sömürüsü, kavgalar çıkarılmıyor mu? Her şeyde ajitasyon var. Bu bizim gerçeğimiz. Ama durup dururken sırf reyting olsun diye kimseye hakaret etmiyoruz. Kimseyi birbiriyle kapıştırmıyoruz, birbirini görmeyen iki insanı kavuşturuyoruz. Zaten bu onların hikayesi, bizim uydurduğumuz bir hikaye değil! Ama biliyorsunuz yapılan bir sürü formatta, uydurma hikayeler var. Ve insanlar kandırılıyor.

* Yarışma için bize gönderilen bültende 'eğlence' olarak yazılmış... İnsanları eğlendirmek için mi yapıldı bu yarışma? Babalar kimi zaman komik laflar söyleyebiliyorlar, gülüyoruz. Onun için mi öyle bir şey yazdılar acaba?

'GERÇEK KESİT' YÜZÜMÜ ESKİTİYOR

* Programın formatı yurtdışından alındı. Peki formatın gerçeği bire bir Türkiye'deki gibi mi yoksa daha mı farklı? Dünyadaki format biraz daha farklı. Babalarla aynı evde yaşıyorlar, ayrı ayrı odalarda kalıyorlar. Mesela kız babasını görmemiş bir yerlerden çok iyi dans ettiğini öğrenmiş ve yarışmada 8 baba adayına dans ettiriyor. Ama biz formatı Türkiye'ye uyarladık.

* Siz gerçek babanın kim olduğunu biliyor musunuz? Hayır bilmiyorum ve özellikle de bilmek istemiyorum. Ben zaten orada kendimi sunucu gibi hissetmiyorum. Derya'ya yardımcı olmaya çalışan bir abla gibiyim...

* Sizi gerçek olaylara dayanan programlarda sunucu olarak görüyoruz. 'Gerçek Kesit' de mesela öyleydi... 'Gerçek Kesit'i çekeli 11 yıl oldu ama hala yayınlıyorlar. Karar verdim dava açacağım. "İstiyorsanız yenilerini çekin ama 11 senedir hem benim eski görüntülerimi yayınlayıp yüzümü eskitiyorsunuz hem de insanlar benim hala orada program yaptığımı sanıyorlar" dedim. Ancak bir sonuç alamadım.
Haberin fotoğrafları