kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Antioksidan moda mı ihtiyaç mı?

SEVDİCAN GÜNEŞ/SAĞLIK SERVİSİ
30.06.2007
Anti-aging uygulamalarının vazgeçilmezi antioksidanlar bir moda mı yoksa vazgeçilemez birer ihtiyaç mı? Bazı uzmanlar antioksidanların bilinçsizce kullanıldığında hücre yıkımına bile neden olabildiğini, bazılarıysa zararlı olmadığını savunuyor..
YAŞLANMANIN hızını kesmek, yılların getirdiği izleri azaltmak ve yaşlanmaya bağlı oluşan sağlık sorunlarını en aza indirmek için kullanılan binlerce anti-aging uygulaması, gerçekten işe yarıyor mu yoksa vücuda daha fazla zarar mı veriyor? Özellikle 'fısıltı gazetesi' yoluyla duyulan ve arkadaşlar arasındaki tavsiyelerle alınan antioksidanların, bilinçsizce kullanılması halinde hücre yıkımına neden olabileceğini söyleyen uzmanlar var. Buna karşılık, doğal yöntemleri benimseyen 'tamamlayıcı tıp' doktorları, antioksidanların bu kadar zararlı olmadığını, hatta belli hastalıklardan koruyucu etkilerinin bile olduğunu dile getiriyor. Gürültülü ortamlar, stresli bir yaşam, düzensiz uyku saatleri, dengesiz beslenme ve tüm bunların beraberinde getirdiği cilt sorunları nedeniyle antioksidanlara sarılan kadın ve erkekler; başta E, C vitaminleri ve Coenzim Q10 ile yıllara meydan okumaya çalışıyor. Kadınlar kadar erkeklerin de yoğun ilgi gösterdiği antiaging uygulamalarında listenin başında vitamin ve mineral desteği yer alıyor. Bunu sırasıyla bir spor salonuna yazılma, hormonsuz sebze ve meyveler tüketmeye başlama, akşam yürüyüşleri ve zayıflamak için kullanılan ilaçlar izliyor. Anti-aging ve Estetik Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Çimen Karasu, arkadaş tavsiyesiyle veya ilanların etkisiyle birden fazla vitamin veya mineral kullanan kişilerin, eğer kronik hastalıkları nedeniyle kullandıkları ilaçlar varsa, bu durumun hücre yıkımına yol açabilecek kadar tehlikeli olduğunu belirtiyor.

UZMANA DANIŞIN
Karasu, "Sağlıklı insanlar; avuç avuç vitamin hapı içerek, aşırı diyet programlarına girerek, bilimsel etkileri tam olarak kanıtlanmamış yosun hapı ya da zayıflama çayı gibi ürünleri kontrolsüzce tüketerek, aşırı egzersiz yaparak ve pahalı ilaç-kozmetik ürünleri tüketerek genç kalınacağına inanıyor. Oysa anti-aging uygulamaları doğumdan ölüme kadar tüm süreci kapsıyor. Bunun için doğal çevrede yaşamak, mutlu ve sevgi dolu olmak, beslenmeye dikkat etmek, stresten uzak durmak ve hareketli bir yaşam sürmek gerekir," diyor. Son yıllarda çok gündemde olan antiagingle ilgili olarak Prof. Dr. Karasu, "İhtiyarlamadan yaşlanmak anlamına gelen bu kavramın yanlış algılandığını düşünüyorum. Bu amaçla alınan antioksidanlar da son derece istismara açık. Antioksidanları moda diye kullanan çok kişi var. Eğer sağlıklı kişilerde bunun dozu kaçarsa hücre yıkımına neden olur. Vitamin, mineral kombinasyonu her gün veya gün aşırı çok düşük dozda alınmalı. Ve mutlaka bir uzmana danışılarak tüketilmeli," diyor.
Haberin fotoğrafları