kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
ALİ POYRAZOĞLU

Bir masal ülkesi varmış...

Efendim bir varmış bir yokmuş; herkesin birbirine karıştığı, sapla samanın ayrılamadığı bir ülke varmış... "Bu ülkede herkesin ağzının tadı kaçıkmış, işler berbatmış," desem rahatlar mısınız? "Hani bu durumda olan ülkeler de var canım, biz halimize şükredelim," der misiniz? Size iyi gelir mi? Kafanızı bozmayayım diye yapıyorum. Halinizi biliyorum, anlıyorum; keyfinizi nasıl yerine getirebilirim? Sizi oyalayayım, masallar anlatayım ister misiniz? İyi gelir mi, açar mı? Bizimkinden daha lezzetsiz durumda, artık ancak masallarda rastlanacak kadar saçma sapan, her şeyin çığırından çıktığı ülkelerden söz edeyim ki biraz rahatlayın... Evet, işte o ülke var ya, o ülkede herkes güzel, bakımlı, sevimli, gazetelerin pazar ilavelerinde boy gösterecek hoşlukta olmak için yırtınır dururmuş. Proteinle karbonhidratı birbirine karıştırmaz, ama onların dışında her şeyi birbirine karıştırırlarmış... Tuhaf bir halkı varmış bu Bir Varmış Bir Yokmuş Ülkesi'nin... Masal ülkesi olduğu için bu tuhaflıklar oluyor tabii haliyle. Bu ülkenin insanları demokrasiyle totaliter rejim hevesini bir güzel halli hamur edip tadına ve ayıplarına doyulmaz bir musakka yapmışlar, oturup afiyetle yemişler. Hiç hazımsızlık yapmamış. Ama proteinle karbonhidratı birbirine karıştırdıkları için biraz sıkıntı yapmış, sıkıntıdan şişmişler. Şişkinlikleri biraz dikkat çekmiş, sağdan soldan biraz ayıplanmışlar, ama öğrenmişler ki proteinle karbonhidratı birbirine karıştırmazsan hep formda kalırsın ve gazetelerin pazar ilavelerine rahatlıkla geçebilirsin. Bu tuhaf ülkede aydınların bazıları bir yandan ülkenin yarınlarının aydınlık olmasını isterken öbür yandan da ülkenin yarınlarını karartmak isteyen güçlerle işbirliği edip sapla samanı birbirine karıştırmışlar. Eh masal anlatıyorum ya, ben de sallıyorum habire; masala girmeden şöyle masalın geçtiği ülkenin ahvalini biraz nakledeyim diye. Ne diyorduk, bu ülkede demokrasi havarileri yalnız kendileri gibi düşünenler için demokrasi isterlermiş ve de derlermiş ki, "Yarın öbür gün ipler elimize geçerse bizden farklı düşünen herkesin boynuna elimizdeki ipi dolarız..." İşte yani 'şeylen şeyi' birbirine karıştırmışlar yine. Çok mu attık? Canınız sıkılıyordur diye sizi eğlendirmek için sallıyorum işte canım. Bu tuhaf millet rakıyı şarapla, onu da konyakla karıştırdıkları için hangi parti sağcı hangisi solcu, kim aydın kim bezirgan bir türlü karar veremezlermiş; o yüzden de sarhoşlukları da ayılmaları da çok uzun sürermiş. Seçim isterlermiş habire, ama seçimlerden sonra bazı şeylerin değişmesi için gerekli yasal düzenlemeleri de yapmazlarmış. Aklı başında herkes seçimlerin daha ileri bir tarihte yapılması gerektiğini söyler dururmuş, ama politikacılar seçimden korkmadıklarını kanıtlamak için geri adım atmazmış. Yıllardır aynı politikacılar aynı lafları geveler dururmuş, ülkede devran yine aynı devran... Masal ülkesi ya, ben artık ipin ucunu iyice kaçırdım. Bu Kafdağı'nın ardındaki ülkenin halkı, "Ben yine beni temsil edecek olanları seçemeyeceğim, parti liderlerinin uygun bulduklarını desteklemek zorunda kalacağım; devlet yine ufalmayacak, müsriflikleri yine sona ermeyecek, ilgili gibi görünüp hiçbir şeyle ilgilenmeyecek lacivert elbiseli asık suratlı adamlar yine resmi arabalarda, lojmanlarda saltanat sürecek. Yine devletin malı deniz yemeyen domuz olacak. Of ulan of of..." diye efkar edip dururlarmış. Yani masal falan, ama insanın içi acıyor Bir Varmış Bir Yokmuş Ülkesi'nin haline... O ülkenin politikacıları seçim turlarında otobüslere kamyonlara bindirilip meydanlara indirilmiş, Zorla Taraftar Kıtaları'na, bakıp bakıp; 'amma sevenimiz var!' diye kasım kasım kasılırlarmış. Kimi seçim nutuklarında ovada söylemesi gerekeni dağda, dağda söylenecek şeyi çayırda, çayırda etmesi gereken lafı bayırda edermiş. Politikacılar hep, 'biz biliriz, biz yaparız, biz çözeriz' pozunda ortada salınıp dururlarmış. İnsanların bezgin, sıkkın, kararsız, düşüncelerin bile yorgun olduğu bu ülkede... Ben de biraz fazla abarttım her şeyi. Masal işte canım, neyse biz gelelim masala... Bir Varmış Bir Yokmuş...