kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Burhan Karaçam

'AKP iktidar olmasaydı da banka satışları yaşanacaktı'

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
22 yıllık bankacı Burhan Karaçam, banka satışlarının beklenen bir gelişme olduğunu söyleyerek, "Bunları yaşamak AKP'ye nasip oldu. Bundan sonra bazı bankaların çıkacağını göreceğiz" dedi..
* Siz bankacılıktaki satın almaların böyle bir çizgi izleyeceğini bekliyor muydunuz?
Beklediğim ölçüde gerçekleşiyor. Daha da devam edebilir. Çünkü Türkiye dünyada geleceği çok parlak bir ülke olarak görünüyor. Avrupa sıkışmış, kalmış vaziyette. İstisnalar hariç zaten gelenler de Avrupa'dan. Avrupa'daki yeni pazar ve müşteri kazanımı ile karşılaştırıldığında Türkiye çok cazip.

* Bankacılık sektöründe ilerde ne yaşanacağına ilişkin tahminiz var mı peki?
Büyük bankalar dışında- ki zaten bundan sonra orta ölçekli ve küçük bankalara talep olacak- 5-6 yıl sonra yeni bir konsolidasyon dalgası olacak. Çünkü Türkiye'deki mevcut piyasa koşullarında büyüme hem zor hem daha zahmetli hem de çok maliyetli. Onun için bu rakamlarla girenlerin hepsinin beklentilerinin karşılanması mümkün değil. Rekabet ortamında bazıları koymuş olduğu hedefleri yakalayacak, bazıları yakalayamayacak.

FATURA BANKALARA KESİLDİ

* Oyakbank'ın da ING tarafından alınmasıyla yabancı bankaların bankacılıktaki payı yüzde 42'ye ulaştı. Bu oranı nasıl yorumluyorsunuz ? Batı Avrupa'da böyle bir durum söz konusu değil örneğin. Ama Doğu Avrupa'da yabancı bankaların payı yüzde 70' lere ulaşmış durumda...
Banka gördüğü işlem hacmi, taşıdığı risk açısından belirli sermaye yeterliliğine sahip olması gereken kurumlar. Bu da Türkiye gibi sermayesi kısıtlı bir ülkede yabancıların gelmesi çok yadırganacak bir durum değil. Yadırganacak olan durum, Türkiye'de Avrupa standartlarına göre 2 banka olmasına rağmen, kamu sektörü yüzde 30'larda. Bu ne olacak asıl?

* Neden Türk patronlar banka satın almalarına ilgi göstermiyor artık ?
2001 krizinin arkasında siyasiler, siyasi hatarlar ağırlıklı yer almışken, faturası bankalara ve bankacılara kesildi. Bunun sonucu olarak da yeni bankalar kanunda, banka yöneticilerine getirilen çok ağır yükümler var.

* Bu yükümlülükler yabancı bankacılar içinde geçerli ama.
Yabancılar için de söz konusu ama Türk bankalarında karşı karşıya kaldığınız riskler gibi yabancı bankalarda kalmıyorsunuz. Nüfus etme yetkisi, siyasi etki, eş,dost ahbap etkisi Türk bankalarında daha fazla. Daha Türk bu bankalar. Onun için de yabancıların gelmesi, bu tip standartların oluşması açısından önemli.

MÜŞTERİYE DAHA AĞIR KOŞULLAR
* Müşteriler açısından bakalım. Yabancıların gelmesinin etkisi ne oluyor şimdi?
Türkiye'nin şu anda bankacılık mevzuatı da tamamen Avrupa'yla uyumlu. Neticede bir kanaat olayı var. Türk'ün Türk'ü daha iyi tanıması, yabancıların belirli yerlerde risk almayacak olması, Türk'ün o riski almasını sağlıyor. Bir de herşey siyah-beyaz değil. Gri zeminlerde var orada. Yabancıların gri sahası çok dar, bizim daha geniş. Bu da Türk insanının yabancı ağırlıklı bankalardan çok daha ağır koşullarla karşılaşması demek oluyor. Şu anda Türk şirketleri için kredi kullanımı çok daha zorlaştı, ama hissedilmiyor. Çünkü şu anda likidite çok bol. Bir de şu anda yabancı bankalarla Türk bankaları arasında müthiş bir haksız rekabet var. Türkiye'de döviz kredilerini döviz kazandırıcı işlemler için sadece veriliyor. Oysa yabancı bir banka dışardan istediği bir kaynağı getirebiliyor.

* Bankaların el değiştirmesini, ünlü markaların satışa çıkarılmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye'nin tüm sektörlerinde bugüne kadar yapılan yatırımların realize edilebilmesi için satışlar oluyor. Şu an bir sektörden çıkmak için iyi bir dönem olarak görünüyor. Dövizin de herhalde bu kadar değer kaybettiği bir ortam ileride düşünülmüyor. Kurların etkisi büyük.

* CHP'nin ekonomi politikası, yabancıların Türkiye'de şirket ya da banka satın almaları konusunda özellikle çok muhafazakar. Sizce bu gelişmelerin önünde durmak mümkün müydü?
İstediğiz yerde küresel dünyanın şartlarını kabul edip, istediğiniz yerde kabul etmeme gibi bir şey söz konusu olmuyor. 2000'li yılın başında bu tür piyasalarda bunların yaşanacağı söylenmişti. İçinde krizler olacağı, krizlerin yol açacağı sermaye sorunları, tasfiyeler, tasfiye sonrası konsolidasyona girilmesi, yabancıların gelmesi, tekrar belki bir çalkantılı dönemin daha yaşanması ve bazı yabancıların çıkması zaten daha önce çeşitli ülkelerde görülmüş bir şeydi. Yabancıların gelmesi sürpriz bir olay değil. İktidarda AKP olmayıp da başka bir partide olsa yine bunlar yaşanacaktı. Bir şekilde AKP'ye nasip oldu bu dönem.