kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Baykal üç partili bir Meclis istiyor

Büyük resim için tıklayın
CHP lideri Deniz Baykal'la cuma gecesi beş saate yakın bir süre birlikte olduk. Deniz Bey, son gelişmelerden bayağı keyifli.
Geçen seçimden çok daha iyi bir sonuç alacağından emin görünüyor.
Demokrat Parti cephesinde yaşanan çöküşün bu seçim sonuçlarında doğrudan etkili olacağı düşüncesinde.
Buradan kaçan oyların ağırlıklı olarak AK Parti ile CHP arasında bölüşüleceği ve bu bölünme oranının iktidar yapısını belirleyeceği yolunda bir inancı var.
İktidar partisinin buradan kaçan oylarla yüzde 34'ün üzerinde oy alabileceği yolunda bir izlenimi var gibi geldi bana.
Ahmet Hakan'ın hazırlayıp sunduğu "Liderler Zirvesi"nin üçüncü konuğu Baykal'dı.
CHP'nin modern ve etkileyici yeni genel merkez binasında, genel merkezin kedisi Şero'nun da katılımıyla beş saate yakın süren bir program yaptık.
Her 20 dakikada bir gelen 8 dakikalık reklam araları sayesinde sık sık baş başa sohbet olanağı bulduk, programdan sonra da yaklaşık bir saat kadar sohbet ettik.
Bir kere CHP lideri Başbakan'ın aksine iki değil, en az üç partili bir Meclis istiyor. Bundan da emin görünüyor.
Bu tablonun kendilerinin ve AK Parti'nin oy oranlarını artırmalarına rağmen sandalye kaybına yol açacağını da görüyor.
Ancak böyle bir yapının demokratik işleyişin sağlığı açısından daha doğru olacağı görüşünde, bunu da net bir biçimde söylüyor.
Son dönemdeki sert muhalefetin, laiklik konusundaki keskin tavrının aksine, seçim öncesi inançlı kesimi kırıcı, incitici bir söylem içine girmekten özenle kaçınıyor.
Hatta bu kesime yönelik sıcak mesajlar vermeye çalışıyor.
Aynı hassasiyeti piyasalarla ilgili olarak da sergilemeye özen gösteriyor.
Serbest piyasa ekonomisi içinde sosyal adalete daha ağırlık veren bir projeyi dillendiriyor.
2B arazilerinin sahiplerine satılması bunun bir parçası.
Ama bence en çarpıcı önerisi, artık belediye yolsuzluklarının en büyük kaynağı haline gelen imar değişikliklerine ilişkin olanı.
Her imar değişikliğinin arazi sahiplerinin cebine milyonlarca dolar girmesine yol açtığını, bu paranın bir bölümünün artık olimpik hale gelen havuzlarda toplandığına dikkat çekiyor.
Bunun önünü kesmek için imar yoluyla artan değerin bir bölümünün kamu kasasına girmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmasını öneriyor.
Bu gerçekleşirse belediyelerdeki yolsuzlukla mücadele yolunda ciddi bir adım atılacağına ben de inanıyorum açıkçası.