kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Aykan: Çin, Türk hastalara para ödemeli

Prof. Dr. N. Faruk AYKAN İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi

Yıllardan beri ABD ve Avrupa'da gen terapi uzmanları p53 geni üzerine çalışma yapıyorlar ancak henüz Batı'da faz III çalışmalar tamamlanıp onaylı bir ilaç olarak piyasaya çıkmadı. Çünkü genoma direkt müdahale söz konusu ve bu yüzden yan etkiler titizlikle değerlendiriliyor. Vücuda virüs ve buna bağlı gen veriyorsunuz; etik yönden kusursuz olması gerekiyor. Bugün Çin'de, kullanılan gen ilacının prospektüsünde sadece küçük hücre dışı akciğer kanserinde onaylı olduğu belirtiliyor. Ancak görülüyor ki merkezlerine gelen diğer birçok vakada da (kolon, pankreas vs) bu ilacı "deniyorlar". Tabii burada etik olarak hastaların onayının alınması ve tedavinin hastaya bedelsiz olarak uygulanması gerekir. Ayrıca standart dışı uygulamalarda olası yan etkilere karşı hastalar sigortalanmalıdır. Çin'de bu ayrıntılara dikkat ediliyor mu bilemiyorum? Diğer yandan yine Çin'den Liu Hong tarafından yapılan çok yeni bir yayında (Medical Hypotheses, 23 May 2007; online olarak ulaşılabilir) tümör baskılayıcı gen tedavilerinin tam tersi bir etki gösterebilecekleri de bildirildi; kemoterapi ve radyoterapi uygulananlarda bu tür gen tedavilerinin kanserli hücreyi koruyabileceği ve onların çoğalmasını hızlandırabileceği konusunda kuşkuların arttığı vurgulandı. Sonuç olarak, p53 ya da benzeri tümör baskılayıcı gen tedavilerinin faz III klinik çalışmaları olgunlaşıp yayınlanmadan ancak "deneysel" olduğunu ve hastalarımızın da konuya bu bilinçle yaklaşmaları gerektiği kanısındayım.

Dr. Niu Qui'nin yanıtı
BİZİM Çin'de uyguladığımız bir deney değil, bir tedavidir. Çin Halk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da en az FDA kadar güvenilirdir. Resmi onaylı bir tedavi olarak 2003 yılında kabul edildi. Çin hükümeti bu ilacın üretilmesi için parasal teşvik verdi. Amerika ve Avrupa bu konuda tutucu. Yaptıkları bazı büyük hatalar nedeniyle onların daha tutucu davranması normal. Biz zaten burada yalnızca gen ilacını uygulayıp onun etkilerini araştırmıyoruz, bir kombine tedavi uyguluyoruz. Hastanın durumuna göre kansere gen ilacını HIFU tedavisini kemoterapi ile birlikte veriyoruz. Ayrıca bu gen ilacını 100 hasta üzerinde yalnızca ben uyguladım. Bilimsel veriler şudur ki diğer kanser tedavi yöntemlerine göre kansere gen ilacının tümörü nüksettirme olasılığı yüksek değil, aynı düzeydedir.

Doç. Özen: Çinli doktorları bu yıl Türkiye'ye çağıracağız


Doç. Dr. Mustafa Özen Yeditepe Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı

Biz bu konudaki çalışmaları yakından takip ediyoruz. P53 geni üzerine 1995 yılından beri Amerika'nın en ünlü kanser merkezlerinden MD Anderson'da çalışma yapılıyor. Ben de bu üniversitede bulunduğum için çalışmaları yakından izledim. P53 geninin ilacı dönüştürülmesi için Faz I ve Faz II dediğimiz insanlar üzerindeki klinik çalışma deneyleri tamamlandı. FDA yani ABD Sağlık Bakanlığı'na sunuldu. Ancak FDA onay vermedi. FDA'nın bunu ticari olarak kullanmaya ikna olmaması, bu genin bilimsel olmadığı anlamına gelmez. Zaten gen konusundaki çalışmalar Amerika'da sürüyor. Ancak hastalara para ödemek zorunda kalıyorlar. Çin Sağlık Bakanlığı Faz III'e yani ilacın yan etkilerini araştırmaya ihtiyaç hissetmeden bunun onayını vermiş. Çin ticari olarak üretmiş. Çinlilerin tedavi dediğine Amerikalılar deney diyor. Çin sonuçlarını açıklayacağını ifade ediyor. Belli ki onlar hem ticari olarak ilacı piyasaya sürmüş hem de klinik deneylerini bu sırada insanlar üzerinde tamamlamışlardır. Deney de olsa bu çalışmalara katılıp katılmama kararını vermek hastanın inisiyatifindedir. Biz istiyoruz ki tüm hastalar Türkiye'de de dünyada süren bu çalışmalara deney kapsamında bile olsa istiyorlarsa katılabilsinler. Amerika'dan dünyanın pek çok ülkesinden gen tedavileri üzerine çalışan insanları kasımda bir konferans için Türkiye'ye davet ettik. Şimdi Çin'deki doktorları da davet edeceğiz. Çünkü bu çalışmalara bilim insanı olarak gözlerimizi kapatmak doğru değil. Tüm dünyada bilimsel olarak bunu yapan insanları bir araya getirip Türkiye'den de aynı mekanda buluşturup bu konuda Türkiye'yi nasıl geliştirebiliriz. Bu gen tedavilerini rutin hayata geçirme imkanlarına bakacağız.

Dr. Niu Qui'nin yanıtı

BİLİM kapalı olmaz, biz de kapalı değiliz. Çalışmalarımız, verilerimiz tamam. Bu yılın sonunda biz de konferans düzenleyeceğiz, Türkiye'den doktorlar gelebilirler. Biz de ülkenize gelip bu tedavi yöntemini anlatmak istiyoruz. Davet edileceğimiz konferansa katılmak isteriz.
Haberin fotoğrafları