Cazı, festival sayesinde sevdim

- İstanbul Müzik Festivali'nde değişiklikler yapacak mısınız?
- Buranın çok oturmuş bir izleyicisi, o izleyicinin de belli beğenileri var. Bunlarla çok oynamamak lazım. Ama bunun yanı sıra, festival kelimesinin anlamındaki 'şölen' kavramını birazcık daha genişletmek gerektiğini düşünüyorum. Bu yıl bu şenlik olayını aslında birazcık, tek klasik dışı etkinlik olan Roby Lakatos'la yapacağız.

- Seneye?
- Seneye biraz daha açık alanlara çıkıp, klasik müziğin aslında illa ciddi ortamlarda, ciddi kurallar içinde dinlenme mecburiyeti olmadığını da göstermek istiyorum. Ayrıca, festivale gelmekten korkan genç seyirciyi de çekebileceğimiz bazı programlar kesinlikle olacak. Daha çok klasik müzikte belli temalar oluşturarak, bu konserleri yapmak istiyorum. Yine herkesin tanıdığı bir orkestra, herkesin tanıdığı solistler olacak. Ama bunlar programlarını belli temalar etrafında yapacaklar. Onun dışında seneye yapmayı çok istediğim; gençlere ve çocuklara yönelik birtakım programlar var. Bütün dünyada artık klasik müzik seyircisi azalıyor. O yüzden seyirciyi eğitmemiz, yetiştirmemiz lazım.

- Siz neler dinlersiniz?
- Her şey dinlerim. Tabii özellikle klasik müzik. Senfonik oda müziği repertuvarı ve enstrümantal repertuvar çok dinlerim. Çok caz dinlerim. Dünya müziğini severim. Çok caz dinlememin nedeni de İstanbul Müzik Festivali'dir. Bundan 20 yıl önce, festivalin biletleri çıktığı zaman, AKM'nin önünde bir gece evvelden sıraya girerdim ve sabah kapı açıldığı zaman, Zeliha Hanım (şu anda hâlâ vakıfta, gişe ve protokolün başında) acaba bana kaçıncı numarayı verecek diye merakla beklerdim. İlk defa bu sene festivale bilet almayacağım, çok mutluyum.