Klasik müzik dinleyip ameliyat izliyor!

Bu yıl 35. yaşını kutlayan ve haziranda gerçekleşecek Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin yöneticisi değişti. İş Sanat'ın yönetmeni olan Yeşim Gürer Oymak, Ahmet Erenli'den boşalan direktörlük koltuğuna oturdu. Bu yıl pek değişiklik yapamasa da Oymak'ın, festivali, kelime anlamına yakışır biçimde 'şölen' havasına sokmak gibi bir ideali var. 36 yaşındaki genç kadın, ünlü estetik cerrahı Osman Oymak'ın eşi. 2004 yılında evlenmişler. O zamandan beri hep bir estetik ameliyatı izlemek isteyen ama eşinden bir türlü izin koparamayan Yeşim Hanım, bir arkadaşı ameliyat masasına yatmak isteyince muradına ermiş. Bu arada Oymak'ın aldığı eğitimler de saymakla bitmiyor. İlkokulda, İstanbul Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü'nde yarı zamanlı okumuş. Şimdi aynı okulda müzik tarihi dersleri veriyor; tezini verir vermez de doktorasını tamamlayacak. Bunun dışında Boğaziçi Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimi almış, ayrıca Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Müzikoloji Bölümü'nde yüksek lisans yapmış. Yeşim Gürer Oymak'la İstanbul Kültür Sanat Vakfı'ndaki yeni odasında görüştük.

- İş Sanat'tan İKSV'ye transferiniz nasıl oldu?
- Ben İş Sanat'ın kuruluşundan beri oradaydım. 2000'de başladığım zaman daha salon yoktu orada. Orası benim bebeğim gibiydi, kurduk ve büyüttük. Ama bir yerden sonra, bir kurumda çok uzun kalmak, insanı kendi açısından tekrarlatmaya başlıyor. Onu engellemek için başka bir yere geçmek gerekiyor. Tabii İKSV benim hep, olmak istediğim yerlerden biriydi. Hatta bundan birkaç yıl evvel yönetmen yardımcılığı teklif edilmişti ama o zaman ben kendi açımdan erken olduğunu düşündüm. Çünkü biraz daha tecrübe kazanmak istiyordum.

- Müzik üzerine iyi bir eğitim almışsınız! Neden sanatı icra etmek yerine, yönetmeyi, koordine etmeyi tercih ettiniz?
- Sanatı icra etmek, sahneye çıkmak, aynı olimpiyatlarda yarışmaya benziyor. Herkes koşabilir ama bazıları bunu başka türlü yapar. Bu eğitimi almanın bana çok büyük yararı oldu tabii. Ama ben öğrencilik yıllarımda da bu işi icracı olarak yapmayacağımı biliyordum. Çünkü dünyada o kadar müthiş icracılar ve o kadar iyi piyanistler var ki... Yani orta dereceli bir piyanist olmaktansa, daha iyi yapabileceğim şeyi yapmayı tercih ettim. Ben çok iyi birini dinledikten sonra kendim çaldığımda, "Ben bunu yapmasam daha iyi olur," diye düşünüyordum. Ama profesyonel olarak bakabilmenin de, bu işin organizasyon tarafında çok büyük yararı oluyor.