Berlusconi ve bizimkiler

Dünya, eski İtalya Başbakanı Berlusconi'nin genç kızlarla çekilmiş fotoğraflarını tartışıyor.
Bunların sempatizanlarla çekilmiş masum kareler mi, yoksa bir sapkınlığın belgesi mi olduğu tartışmalı.
Tartışmasız olansa politikacıların cinsel hayatlarının ülkeden ülkeye farklı algılandığı gerçeği.
İtalya ya da Fransa gibi ülkelerde "politikacıların çapkınlıkları" her zaman anlayışla karşılanır.
İngiltere ve Amerika gibi Anglo-Sakson ülkelerdeyse bu tür olaylar skandal olarak değerlendirilir.
Coğrafi olarak İtalya ve Fransa gibi bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye'de ise politikacılar cinsiyetsiz insanlar olarak algılanır ve öyle davranmaları beklenir.
Bizde eşinin alnındaki teri silen ya da seçim otobüsünde veya mitinglerde liderin yanında duran eş fotoğrafı oldukça fazladır.
Buna karşın, Ecevitler hariç, liderle eşini el ele yürürken gösteren "sevgi kareleri" bile yok denecek kadar azdır. Kamuoyu önünde kendi eşine bile "arkadaş" gibi davranan liderlerin "cinsiyetsizlik" algılamasından şikayet ettiklerini söylemek zor.
Daha vahim olan gelişmeyse siyaset ve cinsellik kavramanın da laiklik meselesi haline gelmiş olması.
Bir yanda normal bir aile hayatı olan politikacılar, diğer yanda iki eşli politikacılar ve bir başka yanda da resmi eş ve metresi olan politikacılar...
Bu alışılmış tablonun bozulduğu anlar da yok değil. Nadiren, bir başka kadına aşık olan ve bu yüzden de aldatılan eş tarafından "başbakanın eşi"ne şikayet edilen bakanların durumlarının dedikodusunu yapıyoruz.
Eğer bu ülkede yaşanan son skandal 1978'deki Hasan Fehmi Güneş - Aynur Aydan ilişkisiyse Berlusconi bizim için uzaylı demektir.