kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Nisan 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Yabancı etkisine karşı Erdoğan etkisi mi?

Türkiye finansal piyasalarının dünkü seyri, iki önemli faktörün çarpışmasını yansıtması açısından ilginçti. Küresel piyasalar bozulma yaşarken ve yeni bir dalgalanmanın işaretlerini verirken, Türkiye piyasaları iyiye doğru gitti. Bunda da temel belirleyici Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına adaylığını koymayacağına yönelik AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu'nun verdiği işaretti. Bu işaret, Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığı kararında bağlayıcı olacağını söylemesi nedeniyle önemliydi.

- Çarpışmanın galibi - Yani dün bir yandan yabancıların negatif etkisi, diğer yandan Başbakan Erdoğan'ın pozitif etkisi çarpıştı. Sonunda Türkiye piyasalarında son zamanlarda çok az rastlanan biçimde, iç faktörlerin etkisi ağır bastı. Hiç değilse bir günlüğüne veya bunu izleyecek günlerde de olursa çok kısa vadeli diyebileceğimiz bir dönemde iç faktörler belirleyici olabilecek. Ama aylarca süren yabancı etkisinden sonra bunun gerçekleşmekte olduğunu da vurgulamakta yarar var.

- Olmayacak etkisi - Son aylarda Türkiye piyasalarının küresel piyasaların yörüngesinde genelde olumlu bir eğilim çizmesinin ardından Başbakan'ın cumhurbaşkanlığına adaylığının belirginleşeceği bir süreçte gelen "olmayacak" işareti kötüye gidişi engellediği gibi, günü iyi kapatmasıyla da sonuçlandı. Aslında bir günlük hareket bile Başbakan'ın başbakan olarak kalması halinde piyasaların ve ekonominin vereceği pozitif tepkinin boyutunu yansıtması açısından dikkate değer. Tabii piyasalar dünkü bu tepkiyi verirken abartmış da olabilirler. En azından kendisi dışında toplumun çoğunluğu tarafından kabullenilecek ideal bir adayın çıkması satın alınmış olabilir. Gerçekleşme öyle ideal biçimde olmayabilir de.

- Fark kapanır mı - Ancak ne olursa olsun, asıl satın alınan gelişme Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olarak kalmasıdır. Buna rağmen piyasalar da biliyor ki, Sayın Erdoğan'ın Ak Parti'nin başında kalmasıyla seçimin kazanılması garanti değil. Garanti olmamasına rağmen daha büyük olasılıkla seçimden koalisyon çıkma ihtimalinin zayıflamasıyla piyasalar belli bir dönem iyimserlik eğilimine girebilir. Geçen yılki türbülansla başlayan Türkiye ile küresel piyasalar arasındaki aleyhimize fark da bu dönemde kapanabilir.
Bu farkın azalması veya kapanmasıyla Türkiye piyasaları yeniden küresel piyasalarla paralel hareket etmeye başlayabilir.

- Türkiye'nin ayrışması - Ancak Türkiye piyasalarının tek başına haftalar veya aylarca küresel piyasaların tersine iyiye gitmesi çok zor. Çünkü küresel piyasalar kötüleşecekse, Türkiye'deki bir iyileşme yabancılara çok iyi bir satış fırsatı da verir. Hem borsada hem de bonoda bu satışları karşılayacak yerli ayağı zayıf kalabilir. Özellikle de borsada... O zaman Başbakan'ın aday olmaması halinde, piyasaların dünyayla ayrışması çok fazla sürmeyebilir.

- Kaderi belirleyecek adım - Özellikle küresel piyasalarda negatife doğru bir gidiş varsa kısa bir süre sonra Türkiye treni de durabilir. Bu durumda küresel olumsuzluğun Türkiye'ye yansıması düşük düzeyde kalabilir. Eğer küresel piyasalar olumluysa o durumda "olmayacak" etkisi Türkiye piyasalarında doping şeklinde ortaya çıkabilir.
Bütün bu nedenlerle Başbakan vereceği kararla öncelikle kendisinin, partisinin ve ülkenin kaderini olduğu kadar bir yerde de piyasaların kısa vadeli yönünü belirlemede etkili olacak.

- Sonuç - "Para kader işidir, gelir gider" Şudraka