kapat
22.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
İNANÇ DÜNYASI
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Kasabanın en ahlaksız yazarı

Bukowski'nin "Kasabanın En Güzel Kızı" hikayesini yayınlayan Açık Radyo 15 gün kapatıldı.
Oysa neyi okuyacağımıza, neyi dinleyeceğimize biz karar vermeliyiz. Sivil direniş gücümüz karşısında seyirci kalmamalıyız

Adı Charles Bukowski. Çirkin, yaşlı, küfürbaz, alkolik, terbiyesiz ve kumarbaz. Almanya'da doğmuş, Amerika'da büyümüş, İngilizce kitaplar yazmış. Amerika'nın alt-sınıf ve yeraltı kültürünü, bunların bütün pis ve bayağı yanlarını iyi tanıyor ve bunları çok yalın, bir o kadar da büyük ustalıkta yansıtıyor. Bir söz büyücüsü o. Bana sorarsanız en önemli yazarlık özelliği acıtacak kadar dürüst olmayı göze alışın acısıyla gözümüzün önünde kıvranışı. Bu kıvranış gözümüzün gözü değil vicdanımızın gözü önünde cereyan ediyor. Yaralar bu kadar açık olunca, onun mazohistçe yaralarına alkol dökerek kendini cezalandırışını da vicdanen izliyoruz kaçınılmaz olarak. Yetmiyor, kumara gömülüyor, battıkça batıyor. Rezilin teki. O kadar rezil ki, en ahlakçı olanımıza bile rezil yanlarını hatırlatıp, hepimizi rahatsız ediyor. Rahatsız ediyor!

Açıkcası ben Charles Bukowski'yle özellikle tanıştırılmak için can atmazdım. Ama kitaplarını daima zevkle okudum, yeniden okurum. Bukowski iyi bir yazardır. (Kıssadan hisse: sakın ola sevdiğiniz yazarları yakından tanımak hevesine düşmeyiniz!)

1980 yılında saygın İtalyan eleştirmen-yazarı Fernanda Pivano bu 'sığ hikayeleri ve şiirleri'yle dünya çapında ünlenen adamla röportaj yapmak için Amerika'ya gidiyor. Çünkü 'Kim bu çılgın, serseri, derinliksiz adam?' ve neden bu kadar seviliyor/okunuyor? Fakat Bukowski, İtalyan yazarı da baştan çıkartmayı başarıyor. Ve sonunda Tanrılarla Gülmek (Laughing With Gods) adlı ünlü biyografi kitabı ortaya çıkıyor. Pivano, kitabın arkasına şu notu düşüyor: 'Onu okuduktan sonra artık eskisi gibi kalmanıza olanak yoktur!'

Evet, yoktur. 1994'te ölen Bukowski'yle ilgili olarak değişen tek şey, o günden beri yanızca ününün artmasıdır. Amacım Bukowski'ye bir övgü yazmak değil. Bukowski benim başucu yazarlarımdan biri de değil, ama keskin ve muhalif üslubuyla tartışmalara yol açan bu adamın dünya edebiyatına getirdiği açılımı yadsımak olanaksızdır.

Jean-Paul Sartre'in 'Amerika'nın en iyi şairi' dediği Bukowski Dünya Edebiyatı'ndaki yerini zaten almıştır.

BUKOWSKİ'NİN FAHİŞESİ GERÇEKTEKİ GİBİDİR
Günlerden bir gün, Bukowski'nin 'Kasabanın En Güzel Kızı' adlı hikayesi İstanbul'un en güzel radyolarından Açık Radyo (FM 94.9)'da yayımlanıyor ve RTÜK radyoyu 'genel ahlak, toplum huzuru ve Türk aile yapısına aykırı bularak tam 15 gün kapatıyor. Çünkü Bukowski'nin bu hikayesinde, 'hayat şartları' nedeniyle fahişelik yapmak zorunda kalan 19 yaşındaki kasabanın en güzel kızı bunalıma girip intihar etmeden önce okkalı küfürler savurmaktadır. Yani kendini öldürmeden kibarca söveceği, ya da susacağı yerde, öfkeyle küfretmektedir. Daha da yani son derece doğal davranmaktadır. Tıpkı hayattaki gibidir. Tıpkı gerçekte olduğu gibidir. Tıpkı edebiyatın en fantastik kurguda bile insani yanıyla hayatla örtüşmek zorunda oluşunun iyi bir örneğidir.

Gülümsüyor olabilirsiniz... Gülümseyeceksiniz, çünkü bir hikaye kitapçılarımızda her yaştan insana yasaksız olarak satılırken ahlakımızı, huzurumuzu ve Türk aile yapımızı bozmamaktadır. Öte yandan her gün evlerimize girip, çocuklarımıza ulaşan-artık o en saygın gazetelerimizde bile pornoya göz kırpan 'et fotoğrafları'nın yayımlanması, bir avuç insan arasında cinselliğin aşağılanması ve şiddete övgü anafikirli maço haber bozuntuları üzerimize püskürtülürken bırakın ahlak tartışmayı, kimsenin bu boğazımıza kadar çıkan bayalığa dokunduğunu duymuyoruz.

SESSİZ VE KORKAK KALMAYALIM
Demem o ki, sorun ne RTÜK ne de çifte standart meselesidir. Sorun, bizim kendi sivil direniş gücümüzü farkında olmadan seyreden bir halk oluşumuzdadır. Neyi okuyacağımıza, neyi dinleyeceğimize biz karar vermeliyiz. Ülkemizdeki bütün denetleme ve düzenleme kurullarını denetleyecek asıl GÜÇ olan BİZLER-hepimiz- sesimizi duyurabilecek kadar çok olmamıza karşın, artık sessiz ve korkak kalmamalıyız.

Şimdi en iyisi eğer okumadıysanız bir Bukowski kitabı-tercihan 'Kasabanın En Güzel Kızı' almak ve okumaktır. Sonra da başka kentlerde bile olsanız kendi başına bir sivil toplum örgütü sayılacak AÇIK RADYO'ya bir destek mesajı yollamaktadır. (www.acikradyo.com) Çünkü destekler ne kadar çok olursa, sesi o kadar fazla duyulur. Çünkü çocuklarımıza bizimkinden daha özgür, daha sansürsüz, daha çelişkisiz bir dünya bırakmak istiyoruz. Çünkü BİZ buralıyız ve burayı seviyoruz.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır