kapat
07.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Fazla protein yaşlandırıyor azı kanser yapıyor

ABD'li uzmanlara göre, her insanın vücudunda bulunan ve kanseri önleyen P53 proteini fazla miktarda alındığı takdirde yaşlanmayı artırıyor. Ancak az alınırsa kansere neden oluyor!
Gençlik aşısı üzerinde çalışan ABD'li bilimadamlarının gerçekleştirdiği yeni bir araştırma büyük yankı yarattı. ABD'nin saygın yayın organlarından Washington Post gazetesinin geniş yer verdiği araştırmaya göre kanserin engellenmesiyle, yaşlanmak arasında doğru orantılı bir bağlantı var.

Doktorlar, gençlik aşısı olarak nitelendirilen hapların geliştirilmesinin kanser vakalarını büyük oranda artıracağını belirtiyor. Tıp dünyasında tartışmalara yol açan araştırma ABD'nin Houston kentinde bulunan Baylor Tıp Fakültesi uzmanları tarafından fareler üzerinde gerçekleştirildi.

KANSERİ ÖNLÜYOR AMA
Buna göre P53 adındaki bir protein, hayvanlarda kansere yakalanmayı önlüyor. Yapılan deneylerde bu proteinin yüklenmesi, farelerin kanser olmalarını önledi. Ancak deneylerin bir diğer sonucu ise ürkütücüydü: fareler hızla yaşlandı ve öldü!

Kanser ile hızla yaşlanmak arasında P53 proteinin oluşturduğu çok ince bir çizgi olduğunun altını çizen araştırma ekibi başkanı Dr. Lawrence Donehover, "Çok fazla P53 alırsanız hızla yaşlanıyorsunuz. Az alırsanız bu kez kansere yakalanıyorsunuz" diye konuştu.

P53 proteini insanlarda ve hayvanlarda kanserle savaşmakta büyük rol oynuyor. Ancak fazla miktarda alınması, bu kez de vücudun organlarını ve dokularını yenileme mekanizmasına engel oluyor. Yani orta yaş sonrası vücudun ihtiyacı olan yenilenme mümkün olmuyor. Bunun üzerine vücut hızla "eskimeye" başlıyor.

Bu konudaki araştırma bundan 8 yıl önce başladı. Doktorlar, fareler üzerinde deneyler yaparak hücrelerin kontrol dışı büyümesini ve tümöre dönüşmelerini önleyen P53 proteinini azaltmayı denedi. Ancak yanlışlıkla farelerde bu proteini azaltmak yerine fazla yükleme yapıldı.

İNSANI NASIL ETKİLİYOR
Bunun üzerine aşırı yükleme yapılan bu fareler başka bölmelere alındı ve deneyler diğer fareler üzerinde sürdü. Ve bir gün laboratuvar teknisyeni Bn Cooper, aşırı P53 vitamini yükledikleri farelerin gittikçe daha yaşlı göründüklerini fark etti. Sırtlarında kamburlar oluştu. Kemikleri kırılganlaştı. Kilo kaybettiler. Kansere yakalanmadılar ama ortalama ömürleri olan 118 haftadan 22 hafta daha erken öldüler.

Onlarla aynı yaşta olan ancak protein yüklenmemiş fareler halen genç ve güçlüydü. Yani aşırı miktarda P53 proteini yüklemesi, farelerin ömürlerini yüzde 20 oranında kısalttı. Doktorlar, deneylerin halen fareler üzerinde yapıldığını ve insanlar üzerindeki etkilerinin kesin olarak bilinmediğini belirtiyor. Ancak yine de gençlik aşısının temelini oluşturan P53 proteinin dozu yanlış ayarlandığı taktirde kansere yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Şimdi ne olacak?
Kanser hastalıklarının daha çok yaşlılıkta ortaya çıktığını vurgulayan bazı uzmanlar, "Kansere karşı koruyan mekanizma yaşlılığı hızlandırıyorsa ne olacak?" diye soruyor.

Doktor Donehower'in bu araştırması tıp dünyasında tartışmalara yol açtı. Birçok uzman, "Kanser türlerinin büyük bir kısmı yaşlılık döneminde ortaya çıkar. Peki bu durumda kansere karşı koruyan mekanizma yaşlılığı hızlandırırsa nasıl bir sonuç doğacak?" diye konuşuyor. Kimileri de şu soruyu soruyor: Bir çok genç kanser hastasında da kemoterapi ilâçları uygulanıyor. Bu yöntem P53 proteinlerini daha da aktif hale getiriyor ve sağlıklı hücrelerde kısmi hasara neden oluyor. Eğer Donehower'in araştırması doğruysa kemoterapi ilâçları da bu kişilerin yaşlanma sürecini hızlandırıyor mu?... Saygın tıp ve bilim dergisi Nature'de yayınlanan araştırmanın birçok deney daha yapılarak kesinleştirilmesi gerekiyor.

Gençlik aşısı üzerinde çalışan bir diğer doktor Fransız Etienne Baulieu de geçtiğimiz aylarda yaşlanmaya son veren bir ilâcı bulduğunu açıklamıştı. Baulieu, yaşlanmanın sırrının vücudun 25 yaşına kadar ürettiği DHEA hormonunda olduğunu belirtmişti. Baulieu'ye göre bu hormon azaldıkça kemik ağrıları, cilt kırışıklıkları başlıyor, hafıza kaybı yaygınlaşıyordu. DHEA hapı işte tüm bu belirtileri en aza indirerek kişinin gençliğinde olduğu gibi aynı enerji ve güzellikte yaşlanmasını sağlıyor.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır