Golfe bundan tam 3 sene önce bir seyahatim sırasında arkadaş tavsiyesiyle başladım. O güne kadar bana yapılan tüm teklifleri, "durgun ve hareketsiz bir spor" diyerek reddetmiştim. Zira ben hep tenis ve futbol gibi topla hareketli oynanan ve mücadele gerektiren sporları tercih etmiştim.
Ne zaman ki golf oynamaya başladım, kazın ayağının öyle olmadığını gördüm. Golf, sadece bir spor değil. Stratejik bir oyun. Açık havada oynadığınız sürece minimum 5 kilometre yürüdüğünüzü düşünürsek, sağlığa katkısını anlarız. Dünyada 250 milyon ve sadece ABD'de 20 milyon insan golf oynuyor. Türkiye'de bu sayı bini geçmez. Minimum 1.5 milyon metrekare alana yayılmış 18 delikli bir sahada ve maksimum 14 sopa ile oynanıyor.
Handikap sisteminden (iyi oynama derecesi) dolayı, acemi bir sporcunun dünya şampiyonu ile bile oynayabileceği ve hatta bu sisteme göre yenebileceği tek spor dalı. Dünyada faal spor yapan birçok gözde ismin de, hastalık derecesinde devam ettiği bir oyun.
İstanbul'da 3, Antalya'da 4, Türkiye'de toplam 7 golf sahası bulunuyor. Amerika'nın North Carolina eyaletinde 600 golf sahası olduğunu göz önüne alırsak, Türkiye'nin bu sporda ne kadar geri olduğunu anlarız. Oysa dünyanın en eski golf kulüplerinden İstanbul Golf Kulübü (105 yıllık) ülkemizde bulunuyor. Dünya turizminde çok önemli rol oynayan golf sporunun gelişmesine yardımcı olmak, tabii ki devletin elinde. Sadece saha için yer göstermeyip sahanın yapılması için gerekli kaynağı bulmaya yardımcı olması gerekir.
Bugüne kadar sadece Koç ve Özaltın aileleri tarafından desteklenen golf sporunun daha gelişmesi ve Türkiye'nin bu spordan turizm geliri elde etmesi için mutlak devlet desteği şart. Bu sporu yapan insanların çoğunluğu paralı ve para harcamayı seven insanlar olduğundan, oda ve ekstra fiyatları normal turizmin neredeyse 3-4 katı.
Türkiye'de bir sahada bir günlük oynama parası 50 dolarken bu para Miami'de 250 dolar. Golf oynamak için gerekli ayakkabı 100 dolar, oyun oynamak için gerekli golf malzemesi minimum 500 dolar.