Türkiye yeni bir yıla girerken bazı tabu konular gıdıklansın istedik. Önce, Daum'un davası hangi aşamada? Koblenz'deki davasında Daum, son duruşmada mahkeme heyetinden, "Uyuşturucu kullanarak ve satarak yalan söylediği ve bu yüzden kocaman bir yanlış yaptığını" kabul edip özür diledi. Geçen yıl Leverkusen'de pozitif testler sonucu, "Yetkileri elinden alınan" hoca, mahkemede son 3 yılda, "Ayda bir-iki defa kokain kullandığını" açıklarken, bunun gerekçesini, "Evliliğinin başarısızlığına ve kendini yalnız hissetmesine" bağladı.

Yitirilen puanların acısı
Daum uyuşturucu aldığını önceden ısrarla yalanlarken, 5 yıl hapis yatma riski belirince ifade değiştirdi. Ben de hapis yatarken bizim koğuşta esrarcılar vardı. Bunların bağımlı olanları çabuk sinirlenir ve olayları çarpıtırdı. Şimdi mühim olan, "Beşiktaş şampiyon olamaz" diyen Daum'un oyuncularla terse düşmesi değil, kimin ve neden yanıldığıdır. Veyahut da bunu ne zaman itiraf edeceğidir.

UEFA, 2002-2003 sezonunda Avrupa kupalarında yer alacak ülke takım adetlerini puan hesabıyla tespit etti. İspanya 65.21 puanla lider, ardından İtalya, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda sıralanıyor. Bu 6 ülke gelecek yıl Şampiyonlar Ligi'nde ikişer takımla temsil edilecek. Bunların hemen arkasında 7. Türkiye ve sonra da Yunanistan. Şimdi F.Bahçe'nin, G.Antep'in ve G.Birliği'nin bu yıl alamadıkları birkaç puanın gelecek yılki coşkumuzdan neler çaldığının farkında mısınız?

Bütün dünya, doping olayları ve borçsuz veya hortumlanmış kulüp olayları ile çalkalanıyor. İspanya'nın ünlü futbolcusu eski Barça'lı Guardiola, şimdi İtalya'da Popescu'nun oynadığı Brescia takımında dopingli çıktı. Bir yıl boykot ve 100 bin Euro para cezasına çarptırıldı. Ülkesinde en ufak şiddet olaylarına tepki gösteren spor dünyasının borçlulara sırt çeviren spor yapısının Türkiye'ye kolay kolay olimpiyat organizasyonunu vereceğine inanır mısınız?

Biz ne zaman anlarız?
Fransa'da Bernard Tapie, Marsilya'yı Avrupa Şampiyonu yaptı. Ama Marsilya takımındaki yolsuzluklar nedeniyle hem iki yıl hapis yattı, hem de Avrupa şampiyonluğu titri geri alındı. Fransa o günden beri bu konularda uyanık. Şimdi de Brest-Armonique takımının eski sponsoru Ahmet Chaker, hileli iflasta suç ortaklığından 3 yıl hapse mahkum edildi. Ayrıca 1 milyon Fransız Frangı ceza verecek. Chaker, "Bankalardan şüphe çekici şartlarda aldığı 32 milyon frangı 1991'de mahkemece tasfiye kararı verilen kulübe harcadığı için" suçlandı. 2 yıl önce 8 ay hapse mahkum edildi. Acaba bu temiz toplum anlayışına Türkiye ne zaman erişecek?