Muhaliflere inat Yavuz Donat ile entel vicdanımız Hasan Cemal. Maksadımız; çalıştıkları gazetenin birinci sayfa sureti olan iki seçkin yazarımızı birbirine düşürüp "Yavuz Donat ile Hasan Cemal güreşseler kim yener?" tartışmasını başlatmak değil.. Bir durum tesbiti şey etmek..

İktidara bakış..
Yavuz Donat: Meslek hayatı boyunca üç binden fazla bakan tanıyıp hepsinin de birbirinden yetenekli olduğuna inanan tek köşe yazarıdır.. Her bakana "Ne olacak memleketin hali?" sorusunu ısrarla sorar, aldığı cevapları da üşenmeden yazar.. Siyasete heves etmemiştir.. İktidar koltuğunun geçici, gazeteciliğin kalıcı olduğunu düşünür.. Her ihtimale karşı lacivert takım elbise ile gezer..

Hasan Cemal: Siyasilere inanmaz.. Kendisi gibi "sorumluluk duygusu taşıyan" bir gazetecinin kırk tecrübeli siyasetçiye bedel olduğuna inanır.. Dünyada tek örneği olan ve öncü kadrosu gazetecilerden oluşan gizli bir ihtilal komitesine asker yazılmasının sebebi de budur..

Yazarlık üslubu..
Yavuz Donat: Yazı dilini en tasarruflu kullanan köşe yazarıdır.. Bir cümleyi üçe böler, aralarına üçer nokta ekleştirdikten sonra üç ayrı paragrafta kullanır.. Bu bakımdan yazarken mors alfabesi kullandığı izlenimi verir.. Genellikle karşı tarafı dinleyip, kelimesi kelimesine zabıt tutar..

Hasan Cemal: Konuştuğu gibi yazdığı halde makaleleri Meclis açılış nutku tadındadır.. Köşesinde işlediği bir fikri bir gün önceden zeytinyağı ve soğana yatırıp, marine etmeden kullanmaz.. O konuya dair önceden yapılan resmi açıklamalar onu alakadar etmez.. Başarısı, diğer köşe yazarlarının ağzında sakız olan bir konuyu ilk kez kendisi akıl etmiş gibi yazmasındadır.. Aradaki fark yazılarını "Lütfen biraz demokrasi.." türünden istek cümleleri ile bitirmesindedir.. Diğer yazarlar bunu akıl edememişlerdir..

Hayatın tarifi
Yavuz Donat: Ona göre hayatın tadı siyasilerle erkek erkeğe yenilen akşam yemeklerindedir.. Bir grup gazeteci ve siyaset adamı ile birlikte Ankara'yı parsel parsel gezip, en iyi kebabı kimin yaptığını keşfetmeye çalışırlar.. Tatili sevmez ancak seçmenlerin nasıl tatil yaptığını anlamak için yazlık beldelere gider.. Boş durmamak için esnafı denetler.. Yaüzlık komşusu Hasan Cemal'dir..

Hasan Cemal: O hayattaki her şeyden zevk alır.. Binbeşyüz dolarlık Petros şarabı da iki dolarlık Dikmen şarabı da kafada aynı etkiyi yapar.. En sevdiği sohbet konusu kendi köşe yazılarıdır.. Birlikte yemek yediği insanları, son yazdığı köşe yazısını ilk satırından başlayıp, son satırına kadar seslendirmeden rahat bırakmaz.. Yazlık komşusu Yavuz Donat'tır..

Taraftarlık durumu
Yavuz Donat: Kimi tuttuğu, niye tuttuğu anlaşılamamıştır.. Gençlerbirliği Yönetim Kurulu'nda görev yaparken Beşiktaş'ın çarşılı taraftarlarına uyup "Karakartal oleeey" diye tezahürat yapması, onu tanıyanları şaşırtmaz.. Genellikle ezilmiş, iki yakası bir araya asla gelmeyecek takımlara taraf olur.. Köşe yazılarında onların defin duasını yapar..

Hasan Cemal: Galatasaraylıdır.. Ancak bugüne kadar hiçbir sportif tartışmada kazandığını gören olmamıştır.. O tuttuğu takımı yüceltmek için kurduğu cümleyi kullanana kadar, karşı taraf en az üç slogan atıp, üç de toplu küfür tezahüratı yapar.. Gençliğinde Galatasaray genç takımında oynamıştır.. O günleri bilenler Hasan Cemal'in futbolculuğu seçmesi halinde bir efsane olacabileceğini söylerler.. Rahmetli babası Ahmet Cemal de Galatasaray'ın üçüncü takımında futbolcuydu..

Uzmanlık alanları
Yavuz Donat: Bütün değerli köşe yazarlarımız gibi her konuda uzmandır ama bunu açıkça deklere etmez.. Ziyaret için gittiği il ve ilçelerin sorunlarına ani dalışlar yapar.. Temsil, bütün basın cumhurbaşkanlığı seçimi gündemine kilitlenmişken o Kars'taki besicilerin durumunu kafaya takar.. Bir sığırın beslenme maliyetine dair rakamları sayıp dökerek, herkesi gerer..

Hasan Cemal: Dış politika, iç politika, ulusal güvenlik, Ortadoğu sorunu, sendikalaşma, sağlıklı beslenme, saçlardaki kepeklenme dahil bütün konularda uzmandır.. Sadece besicilik konusuna temas etmemiştir ancak bu onun konuya kayıtsız kaldığını göstermez.. Yazıları yatıştırıcı etkisi yaptığından ameliyatlardan önce hastalara tavsiye edilir..

Hayvan sevgisi
Yavuz Donat: Hayvanlarla hep yakın ilişkisi olmuştur.. Çocukken sapanla kuş avlar, mahallenin köpeklerini taşlardı.. Yetişkinliğinde onlara daha şefkatle yaklaşmaya başladı.. Köpeklerden Sıvas Kangal'ı, kanatlılardan senede ortalama 265 yumurta veren ligorin tavuğunu, deniz ürünlerinden de Çupra'yı sever.. Sıvas Kangal hariç hepsini yer.. Kelebeğin besleyici olduğuna inanmaz..

Hasan Cemal: Dünyayı üzerinde yaşayan bütün canlılarla birlikte paylaşmamız gerektiğine ancak bunları tartışmanın şimdi yeri olmadığına inanır.. Evinde cinsini kimsenin teşhis edemediği bir köpek beslenir.. (Uzun tüylü, kulakları sarkık, durmadan gaz çıkaran bir tür..) Hayvanı iki kez zehirlemeye teşebbüs ettiğinden araları soğuktur..

Devletle ilişki
Yavuz Donat: Devlete olan güveni sonsuzdur.. Devlet ciddiyetini giyimiyle kuşamıyla üzerinde taşır.. Bodrum Türkbükü veya Antalya Lara plajlarında takım elbise ile dolaşması bundandır.. Devletle asla tartışmaz.. Tartışmak istediği zaman okurunu gaza getirir.. Devlet adamlarına saygılıdır.. Bir ilçe başkanının dahi siyaseten Çankaya'ya çıkabilecek potansiyelde olduğunu düşündüğünden yılbaşı kartı atarken kimseyi ıskalamaz..

Hasan Cemal: Bütün enteller gibi olmayan şeylere; UFO'lara, reenkarnasyona, burçların hayatımızdaki etkilerine, insanların kardeşliğine, diet kolanın bağımlılık yaptığına ve derin devletin varlığına inanır.. Devlet adamları ile yakın ilişkiye girmez.. Onları tanımak için iktidardan düşmelerini bekler.. Düşüş sebepleri üzerine sohbet ederken "Ben böyle olacağını yazmıştım.." diyerek durumun tadını çıkarır..