Hazine Müsteşarı Faik Öztrak doğru söylüyor: "Bu millet çok çekti. Umutlu olmak, iyi günler görmek hakkı.."
Yarın 2001 yılını göndermeyeceğiz, inşallah ondan kurtulacağız.
Yeni yılın uyandırdığı iyimserlik aslında hak edilmiş bir umuttur Türkiye için. Bu umudun tek kaynağı 11 Eylül felâketinin ülkemiz hesabına yarattığı fırsatlar değildir.
"Uluslararası kuruluşlar sadece haritaya bakarak kredi vermiyorlar.."
Hazine Müsteşarı Öztrak'ın dediği gibi "Gayri safi milli hasılasının yüzde 10'u kadar faiz dışı fazla veren, bu kadar yapısal reform yapan bir başka ülke yok.."
Türkiye hastalıklarını, günahlarını gördü. Ceremesini ödedi ve halâ ödüyor. Bir yandan da aynı batağa tekrar dönmemenin sigortalarını oluşturuyor.
Bu iş elbette düzen işidir ama her işin başı yine insandır.. Bilgili, adil, temiz insan..
Önce halk isteyecek
Bugünkü siyasi yapı değiştirilmezse, anayasayı ve yasaları delmekte uzmanlaşmış siyaset geleneği, devleti yeniden ziyafet sofrası haline kısa zamanda getirecektir.
Kemal Derviş "Artık biliyorum, siyaset kesinlikle bana göre değil" dedi.
Türkiye'nin temelli kurtulması, Kemal Derviş gibi birikimli ve temiz insanların siyasette çoğalmasına bağlı. Ama bünye bir tanesini bile taşımaya razı olmuyor.
Hürriyet'te Ertuğrul Özkök de Kemal Derviş gibilerin korkaklıklarını eleştirmiş.
Haklı olabilir ama birikimli ve temiz insanlardan bir de kahramanlık yapmalarını istemek biraz fazla değil mi?
Sürekli kurtarıcı bekleyen bu halk, kahramanlığı asıl kendisinin göstermesi gerektiğini halâ anlamadı mı?
Kaderimiz buna bağlı
Dar bir siyaset taifesi düzeni belirliyor, kaynakları, kadroları bölüşüyor. Bunu her tarafı sımsıkı kapalı bir odada yapıyor.
Açın şu kapıları, pencereleri; içeri biraz temiz hava girsin! Yapmazlar..
Bunu, bir-iki Derviş de başaramaz.
Kaderimizi değiştirecek kör düğümü, ne istediğini bilen bir halk, ona sözcülük ve önderlik edecek aydınlar ve medya çözecektir.
Hiç bir geçici iyilik, Partiler ve Seçim kanunu değişikliğini gündemden düşürmemelidir. Siyaset, "Derviş gibilere göre değil" kaldıkça Türkiye de "gönlümüze göre" bir ülke hiç olmayacaktır.
Umudu hak etmek istiyorsak...
Partiler ve Seçim yasası değişikliği 2002'nin ikinci maddesine hiç düşmemelidir!