kapat
30.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Şişşşşşt Ankaradakiler Sesimizi Duyun Artık...

HASAN ÖZFİDAN

Siyasilerin ülkemizi Arjantindeki krizden soyutlamasına Halkımız itibar etmemektedir. İMF nin yardım dilimlerinden Birini bile iptal etmesiyle Ülkemizin ne hale düşeceği apacık ortadadır. Bütçesinin yaklaşık %0 nı Borç olan bir ülkede pembe tablolar çizmek, milleti aptal yerine koymaktan başka birşey değildir.

İlgili yerlere bu yazıyı de alarca göndermeme rağmen, siyasiler bir deve kuşu gibi ka alarını kuma gömmüşler ve hala gerçekleri görmemezlikten gelmektedirler. Şimdi, bu yazıyı sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum;

Tedaviden Önce, teşhisi iyi koymak lazım. Burada çöken Ekonomi değil, ekonominin çökmesine neden olan Sistemdir. Siyasiler, daima günü geçiştirme Politikaları izlemişler ve olaylara bir bütün Halinde bakmayarak tek olarak ele almışlardır. Yani, uzun bir süredir yanan bir Binanın bir bölümünü söndürüp, burayı yeniden tesis etme yolunu her zaman Seçmişlerdir.

Ölünün tedavisi olmaz, enkısa zamanda gömülmesi gerekir. Bütün Dünyanın Kabul ettiği ölmüş olan Ekonomimiz, birkaç kişiyle, kabine değişikliğiyle, hatta Hükümetin isti asıyle düzeltilemez.

Hiçbir Şeyin Mükemmeli yoktur. Olayları Teraziye Koyarak bakmalı.. Yanlış kişiler bile yönetime gelse Halk için Hizmet Üremeli. Kamuoyu Baskısı oluşturularak bu değişiklikler yaptırılmalı. Toplumun istediği değişiklikler kapsamlı olduğundan, bunların hepsinin Siyasiler tarafından Meclisten geçirilmesi zor olacaktır.

Siyasilerden yapmasını istediğimiz değişikler, son derece kısa tutulmalıdır. Böylece, kamuoyu baskısı oluşturarak bunu yaptırmanın daha kolay olacağına inanmaktayım.

Susurluk Kazasından sonra, ülkemizinf Ekonomik Yönden daha iyi duruma gelmesi için 3 Yıl Süren ciddi çalışmalar sonucu, bir Rapor hazırladım. Çoğu Üniversite öğrencisinin Ödevlerinde ve araştırmalarında çalışmamdan yararlandığı ve büyük destek gösterdiği bu Raporumda değindiğim konuların tamamı değişmediği sürece, devletin kasasının altındaki deliğin hiç kapanamayacağı ve ülke Ekonomisinin hiç düzelemeyeceğini ilgili yerlere bildirmeme rağmen, sesimi birtürlü Yetkililere duyuramadım.

Yapmış olduğum çalışmamın özünü bir cümleyle özetleyebiliriz. Buna ben ülkeyi Ekonomik krizden kurtaracak Sihirli Cümle adını vermiş bulmaktayım. Bucümle daha önceki dönemlerde ilgili yasalara konulsaydı bugünkü duruma düşmezdik. Bundan sonrada bu cümlenin ilgili yasalarda yer almasıylada, ekonomik krizden kolaylıkla çıkacağımızı iddia ediyorum.

Nasıl bir Hakimin işlediği suçtan dolayı kendi kendini yargılaması düşünülemez ise "meclisi ve siyasileri ilgilendiren yasalar ancak, re eranduma gidilerek değiştirilebilinir." Hükmünün ilgili yasalara süratle konulması gereği vardır. Re erandum müessesinin Ülkemizde yerleştirilmesiyle birlikte, ülkeyi yönetenler Toplumun istek ve görüşlerini dikkate almak zorunda kalacaklar ve böylece, çözüm yollarında değindiğim çıkarılması gereken Kanunlar ve değişiklikler kendiliğinden çıkacaktır.

Siyasilerden birtek şey istiyorum. Eğer samimiyseler, bu cümleyi enkısa zamanda ilgili yasalara koysunlar. Onlardan başka bir şey istemiyorum. Zaten, bucümlenin ilgili yasalara konulmasıyla düzelme ve istikrar hemen kendini gösterecektir. Hatta, bu cümlenin Kamuoyunda konuşulmaya başlaması bile Olumlu etkisini hemen gösterecektir. Siyasilerde kendine gelecek ve somut adımlar atmaya başlayacaklardır.

Referanduma gidiliş şekli

Çökenf bu Sistem Anayasanın değiştirilemez Hükümleri saklı kalmak ve değişmemek şartıyla Anayasa, kanunlar ve Yönetmelikler dahil her şey, birbütün halinde Akademisyenlerin, sivil Toplum Kuruluşların ve Vatandaşların hazırlayacağı Dünya ve Ülke gerçeklerine uygun çeşitli Çözüm Yollarının tartışmaya açılmasıyla ve ulusal bir mutabakatla Re eranduma gidilerek değiştirilmelidir.

Ülkemizde Halkoylamasının, anayasanın Cumhurbaşkanının görev ve Yetkilerini içeren 104 cü Maddesinde belirtildiği üzere sadece değişikliklerine ilişkin Kanunları, gerekli gördüğü taktirde Halkoyuna sunabilir, hükmünden başka uygulama alanı yoktur.

Re erandua Milletin Vereceği karara itibar edilmeyip, millet daha buna hazır değil deniliyorsa, ozaman Seçimlerede gitmesinler.

Meclisi ve Siyasileri İlgilendiren Kanunları Şöyle Sıralayabiliriz.

-Seçim Kanunu.

-Siyasi Partiler Kanunu.

-Milletvekillerinin Dokunulmazlıkları.

-Milletvekillerinin Maaşları.

Siyasilerinde taşın altına ellerini sokmaları açısından Milletvekilliği Maaşları Askari ücretin 10 Katıdır denerek maaşlar böylece belirlenebilir.

Anayasa, kanunlar ve yönetmelikler bir Piramit gibi birbirleriyle Direkt yada dolaylı olarak bağlantılı durumdadır. Bunlardan bazıları değiştirildiği zaman diğerlerininde değiştirilmesi gerekecektir.

Değişiklikler tek ele alınmamalı bunlara bütün halinde bakılmalıdır. Tıpkı yıkılmak üzere olan bir binanın onarımının, yenisinin yapılmasına göre daha zor ve pahalı olduğunda gibi.

Sayın Kemal Derviş sorunlar yumağının en önemli kısmını oluşturan Bankacılık kesiminde yapılması gereken değişikliklere öncülük ederek Yıkılmak üzere olan binanın ana kolonlarını sağlamlaştırmıştır.

Yapılan bu müdahale, olabilecek bir aciayı önleme açısından yeterli olmasına karşın, bana göre yeterli değildir. Önümüzde yapılması gereken daha çok şey vardır.Devleti Yönetenler, ülkenin içinde bulunduğu zor durumu ve gerçekleri bilseler bile konumları itibariyle söyleyemiyor olabilirler. Ancak bunu sergiledikleri hareket ve davranışıyla gösterebilirler.

Ben şahsen, siyasilerin Ülkenin içinde bulunduğu Vahim durumu anlamış olduklarını sanmıyorum. Anlasalar IMF nin Bizden Kredi vermek için istediği değişikliklerin dışında bazı hareketleri sergilemeleri gerekiyordu. Buna Örnek olarak,

-Kamu Araçlarında Tasarru a gidilmesi,

-Hükümette Bakanlık sayısının azaltılması,

-Meclisteki Milletvekili adedinin azaltılması.

-Seçim kanununda ve Siyasi Partiler Kanununda köklü değişiklikler yapılması konularında Somut Adımlar atmaları gerekiyordu. Ama maalese bu hareket tarzını sergileyememişlerdir.

Deprem Felaketinden sonra, gelen maddi ve ayni yardımlar hızlı olarak ulaşmasına ve getirilen ekvergilere rağmen ülkeyi düze çıkarmaya yetmemiş, çıkacak Ekonomik Krizi biraz ertelemiştir. Durum şimdide böyledir. Siyasiler her şey oldu bitti gelen Yardımlarla ülke düze çıkacak diye Rehavete kapılmasınlar.

Tarihi değerlere sahip çıkamadığımızda olduğu gibi Ülkemizi sahip Olduğu zenginliklerede sahip çıkamamaktayız. Buna 21 ci Yüzyılın Petrolü diye nitelenen ve Temizlik Maddesi üretiminden tutunda Uzay Sanayiine kadar her alanda kullanımı olan ve Dünya Rezervlerinin nerdeyse tamamına yakını ülkemizde bulunan, ekonomik değerinin ise 1 Trilyon Doları bulduğu Bor Madenlerini her ne hikmetse değerlendiremiyoruz. Aynı şekilde, Güney A rikadan sonra en büyük Altın Rezervlerine sahip olan ve Dünyada Altın Rezervlerine sahip olupta işlemeyen tek Ülke konumunda olduğumuz herkez tara ından bilinmesine rağmen, yetkililerin bugüne kadar hiçbir şey yapmaması Halkı çileden çıkartmakta ve bunları görmeyenleri Vatan ve Vatandaş Haini olarak görmelerine sebep olmaktadır.

Atalarımızdan ve Atatürkten bizlere Miras kalan ülkemizi, daha iyi duruma getirmek ve gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam Standartlarını yakalamak hatta, onlardanda iyi olmamız için yenilikçi ve değişikliklere açık olmalıyız.

***GELİNf BU KISIR DÖNGÜYÜ KIRALIM.***

Siyasilerf hala, olayların gerçek nedenine inemiyorlar. Hatırlarsınız, daha önceleride Genel Başkanların görev sürelerini sınırlandıran yasalar çıkartılmıştı. Bunun yanında, siyasi partiler ve seçim Kanunlarında yapılması gereken değişiklikler, ilgili yasalarda yapılmıştı.

Peki ne olduda Yasalar, bugünkü değişmesi gereken hallerini aldı? Yaklaşık 5 Yıldan beri sesimi duyurmaya çalışıyorum. Dünyanın masra ını yaptım ve hala duyurmaya çalışıyorum.

Yapılması gereken değişiklikler daha önceleride yapılmıştı ama, siyasiler kendilerini ilgilendiren bu konularda getirilen tüm engellemelere rağmen, birleşmişler ve yasaları kendi çıkarları doğrultusunda tekrar değiştirmişlerdir.

Bende, bu kısır döngüyü kırmak için ciddi araştırmalar yaptım ve hazırlamış olduğum çözüm yollarını içeren Raporumu yıllardır ilgili yerlere duyurmaya çalıştım.

Ana Fikrini re erandum oluşturan bu çalışmamda "MECLİSİ VE SİYASİLERİ İLGİLENDİREN YASALAR, HALKA GİDİLEREK REFERANDUMLA DEĞİŞTİRİLİNEBİLİNİR." Hükmünün ilgili yasalara konulmasıyla, siyasilerin kendilerini ilgilendiren yasaları kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmemeleri ve Halkın çıkarları doğrultusunda hareket etmelerini sağlamak için, bu değişikliklerin süratle ilgili yasalara konulmasının gerekli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Amerikadaki ve Batıdaki çoğu ülkede Anayasaların ve Yasaların uzun bir süre değişmemesinin ardındaki neden budur.

Ülkemizin her konuda önünü açacak olan tek şey Amerika ve Batı Ülkelerinin çoğunda olan, re erandum müessesesinin Ülkemizde yerleştirilmesidir.

Belirtmiş olduğum değişikliklerin yapılması için, siyasiler üzerinde Kamuoyu baskısı oluşturulması gerektiğine inanmaktayım. Bunun için desteklerinizi bekliyorum.

Susurluk Kazasından sonra, yapmış olduğum bilimsel çalışmalarım hakkında detaylı bilgi almak için http://www.ekonomikcozum.com Sitesine bakabilirsiniz.

SAYGILARIMLA



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır