SABAH - Eski Roma'da aşk ve sadakat yoktu Bugün Türkiye'de de yok!
kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Eski Roma'da aşk ve sadakat yoktu Bugün Türkiye'de de yok!
Eski Roma'da aşk ve sadakat yoktu Bugün Türkiye'de de yok!
'Kendimi aptal bulurum!'
Ben çalışkan, cesur ve hülyalıyım!
'Livaneli teneke sesli; Ferhat Göçer detone!'
'Tamam beni faşistlikle suçlayın!'
Kırmızı atkının esprisi:
Kalpakların esprisi:

Cinayet işlemeye mahkûmum

Türkiye'nin en ünlü isimlerini Sabetayist olarak göstererek tartışmalar yaratan Yalçın Küçük'ün yeni kitabı, yine ortalığı karıştıracak. Küçük, Sezen Aksu ve Zülfü Livaneli gibi isimler hakkında yaptığı yorumları cinayet olarak yorumluyor: "Başkalarının cinayetlerini işlemeye mahkûmum; çünkü cumhuriyet, yüksek estetik, yüksek ahlak ve yüksek akıl idaresidir."


Eski Roma'da aşk ve sadakat yoktu Bugün Türkiye'de de yok!

Sabetayistlerle ilgili tezleriyle ortalığı karıştıran ve Türkiye'nin en önemli, en ünlü isimlerini 'Sabetayist' olarak gösteren Prof. Yalçın Küçük, yeni kitabıyla yine tartışılacak! Caligula-Saralı Cumhur'da milattan sonraki Roma ile bugünün İstanbul'unu karşılaştırıyor, ilginç saptamalar yapıyor: Roma'da cinsel oburluk vardı, bugün Türkiye'de de kadınlar 'ayartma' kabiliyetleri ile ölçülüyor.

- Yeni kitabınız çıktı, yine ortalığı karıştıracak mısınız?
- Kitap daha çıkmadan ortalığı karıştırdı! Az bilinenleri, belki de yanlış bilinenleri yepyeni bir bakışla yazdım. Mesela herkes 'Sende mi Brütüs?'ü bilir, başka bir şey bilmez! Halbuki Brütüs bir cumhuriyetçidir, cumhuriyeti yıkmak üzere olan Sezar'ı öldürdü. O Roma'yla bugünkü Türkiye arasında büyük yakınlıklar var.

- Açar mısınız bunu?
- Roma'da aşk yoktu, kıskançlık yoktu, sadakat hiç yoktu; cinsel oburluk vardı. Roma'nın milattan sonraki birinci yüzyılını, şimdi milenyumun ilk yüzyılı olarak İstanbul'da yaşıyoruz. Kadın ve özellikle genç kız olmanın 'ayartma' kapasitesiyle ölçüldüğünü görüyoruz. Genç diziciler, dizi yapmadıkları zamanlarda göbekli zenginlerin yataklarına girmek için birbiriyle yarışıyor. Bu imkân bolluğunda, 'azgın teke sendromu' ortaya çıkıyor.

- Kıskançlık ve aşk yok mu sizce?
- Evet. Kıskançlığın olmaması, benim bundan sonra yaz kitabı olarak yazmayı planladığım 'grup seks' kitabında da ortaya çıkacak. Grup seks olması için kıskançlık olmaması lazım. Siz hemen Sabetayizm diyeceksiniz ama bu kitapta Sabetayizim yok ama Sabetayizmin kendisinde de kıskançlık yok! Feraye Tanyolaç diye bir kadın, "Kaya'yı hiç kıskanmadım," diyor. Ne demek, nasıl kıskanmazsın?

- Kitaba dönersek, Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkışını engelleyecek birtakım tezler öne sürüyorsunuz. Yani yine, yeni komplo teorileri?
- Başkaları ne der, nasıl tepki gösterir bilemem ama bir özelliğim oldu artık. 2000 yılında birçok insan, "Sağolun hocam, İsmail Cem'in cumhurbaşkanlığını önlediniz," diyordu. Hayır, ben önlemedim ama önlemeye çalıştım. İsmail'in İbrani asıllı olduğunu yazarsam, bu meclis çok muhafazakâr, Cem'i cumhurbaşkanı yapmaz hesabını yaptım.

- Dolayısıyla bu kitap da Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasına engel olacak, öyle mi?
- Tayyip Bey bu kitaptan sonra asla çıkamaz Çankaya'ya!

- Teorilerinizi ciddiye almayan büyük bir kesim olduğunu unutuyorsunuz ama...
- Bu teori değil ki. Bütün matbuatın yalanını çok inandırıcı bir şekilde ortaya çıkartıyorum.

- Yayıneviniz Salyangoz'un matbaası kitabı basmak istemedi değil mi?
- Açıkça söylediler; "Biz AKP açısından bu kitabı basamayız," dediler. Başka matbaa bastı, onun için bir hafta gecikti.

- Süleyman Demirel Çankaya'ya çıkınca küsüp Paris'e yerleşmiştiniz. Varsayalım Erdoğan da Çankaya'ya çıktı; yine küsüp gidecek misiniz?
- Hayır gitmem! Çünkü sadece Demirel için gitmedim. Manukyan'ın kadın vücudu satarak Türkiye'de en fazla vergi veren kimse olması, Çiller'in başbakan olması, Süleyman Bey'in cumhurbaşkanı olması... Üçü üst üste geldi. Ama Tayyip Bey Köşk'e çıksa bile rahatsız olmam çünkü bunu istemeyenler çok. Yaşar Paşa hazretlerinin tabiriyle 'zinde kuvvetler'in hepsi benim sözüme çok itibar ediyorlar!

Şirin SEVER

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 'Artık küfretme-yeceğim diyemem!'
 'Bankada 2000 dolarım bile yoktur'
 'İyi bir âşığım ama aşk için ölmem'
 'Utanç verici ama Pink Floyd kahramanımdı'
 Aşkı uğruna gurbette hakemlik yapıyor
 'Fazıl'la gelir düzeyimiz eşit'
 'Giyimim sadece beni ilgilendirir'
 'Borsa'dan uzak durun YTL'den şaşmayın'
 'Yalan dünya'ya Rüya Keskin müdahalesi
 Alain Delon değilim ama kadınları bana 'adamlık' ve...
 'Riski severim'
 'Bebek kolik, biz panik olunca albüm yaptık'
 'Kompleksli oldukları için davetime gelmediler'
 'Ben babamın kızıyım'
 'En kötüsü yanağı okşanan gazeteci olmak!'
 'Suna'nın kafa yapısı solcudur'
 'Kullanım süresi dolmuştur'
 'Sanat tek taş yüzük gibidir'
 Hüzünlü bir Türkiye hatırası
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
'Kalbimle çizmek isterdim'
'Kalbimle çizmek isterdim'
Yüzme şampiyonu, yüksek atlama rekortmeni, arkeolog, ressam... 68...
Savaşı çıkaran şirket
Savaşı çıkaran şirket
Paralı askerleri, eski generalleri, istihbarat uzmanlarını ve eski...
Futbol kulüpleri en çok beyazı seviyor
Türkiye profesyonel futbol liglerinde yer alan 220 spor kulübü üzerinde yapılan...
Ankaralılara sinema ziyafeti
Limak 18. Ankara Uluslararası Film Festivali, 12 - 22 Nisan tarihleri arasında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.