|
 |
 |
 |
  |
|
'Yalan dünya'ya Rüya Keskin müdahalesi
Yıllarını gazeteciliğe vermiş bir kadın daha yazarlar kervanına katıldı, hem de kadınlar için en zor alanlardan polisiye yazarlığına soyundu. Sibel Köklü, polisiye okuyucularını yepyeni bir kahramanla tanıştırdı: Rüya Keskin. Kendisi gibi gazeteci olan kahramanının ilk macerası hem gazetecilere, hem emniyet mensuplarına, hem de Türkiye'nin gidişatı hakkında soru soranlara epey fikir veriyor. Hayli ironik çağrışımlar yapan Yalan Dünya adlı ilk romanında Sibel Köklü, bir kadın gazetecinin gözünden aşkı, polisi, kirli ilişkileri bir bir deşifre ediyor.
- Polisiye bir yandan zor, bir yandan da okurlar açısından tüketimi kolay bir alan. Kendinizi ve polisiyeyi nasıl yan yana getirdiniz?
- Bazı çevreler polisiyeyi edebiyattan saymasa da, benim çok sevdiğim bir tür. Ağabeyim bir polisiye hayranıydı, onun etkisiyle çocukluğum Agatha Christie'lerle geçti. Gazetecilik gibi hareketli bir camianın mensubu olmanın da etkisi var. Gazeteciliğe polis-adliye muhabirliğiyle başlamıştım. Hem sevdiğim hem de yaşadığım bir şeyi yazdım.
- Yazma süreci ne kadar sürdü?
- Kitabı aslında üç sene önce yazmıştım ama bir yere götürüp yayınlatma çabasına girişmemiştim. Yazar arkadaşım Mert Özmen'in telkinleriyle kitabımı İstiklal Yayınevi'ne götürdüm ve bir baktım yayımlanıyor. Yalan Dünya bir serinin ilk kitabı. Rüya Keskin polisiyesi şeklinde altı ya da 12 kitaplık bir seri düşünüyoruz. İkinci kitabı yazmaya da başladım.
- İlk akla gelen soru, Rüya Keskin'in ne kadar siz olduğuydu? Rüya Keskin'de sizden izler var mı?
- Aslında ben değilim, ben olsun istemedim. Fakat yazıp bitirdikten sonra gördüm ki, birçok tarafında ben varım. Bu kaçınılmaz bir şey, yazar kendini yazdığı karakterden ne kadar ayırmaya çalışsa da, ister istemez kendi hayatınızı ve gördüklerinizi yazıyorsunuz. Rüya'nın ismi de Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ından esinlenmedir. Çok sevdiğim bir kitap olduğu için oradaki Rüya karakterine atıfta bulunmak istedim.
- Kitabı yazdığınız dönemde gazetecilik yapıyor muydunuz?
- Bir gazeteden yeni istifa etmiştim ve bir ajansta çalışıyordum. Medya sektörüne kızgınlığım vardı, sanırım bunu kitaba da yansıtmışım.
'KADIN OLMAK ZOR'
- Türkiye'deki kadın gazeteciler hakkında ne söylemek istersiniz?
- Hiç  istemediğiniz halde kitap yazarken kendinizi açık ediyorsunuz. Medya, rekabetin çok yoğun olduğu bir sektör ve insanlar isim yapmak, o ismi markalaştırmak için çok çalışıyor. Hatta deyim yerindeyse birbirinin gözünü oyuyorlar. Aynı şeyi kadın gazetecilerin de yaptığını söylemek mümkün. Öte yandan, erkek yöneticilerin de kadınlara bir bakışı var. Ama ben bütün bunları bu toplumda kadınların bir yere gelmek için önüne çıkarılan engellere bağlıyorum.
- Bir yandan da genç gazetecilere önemli ipuçları veren bir kitap yazmışsınız. Haber nasıl araştırılır, araştırmaya nereden başlanır, umulmadık yerlerden bilgi nasıl toplanır...
- Her ne kadar mektepli olsam da, bunda gazeteciliği sokakta öğrenmemin etkisi var. Turgut Özal'ın mezarının başında sekiz saat beklediğimi biliyorum, sırf Semra Özal gelecek de bir Fatiha okuyacak diye. Az daha zatürree oluyordum. Medyanın bir sektör haline gelmesiyle hijyenik ortamlar, steril plazalar, çok şık dizayn edilmiş ofisler ve bu ofislere görüntü itibariyle yakışan şık ve güzel gazeteci kadınlar oluştu. Gazetecilik bir ofis işine dönüştü. Ama bizim öğrendiğimiz ve yaptığımız gazetecilik böyle bir şey değildi. Bazı yerlerde sözünü ettiğiniz bölümleri çok ayrıntılı yazdığımı ben de düşündüm ama, dönüp bir daha bozmak, bana yapay geldi.
- Bu kadar gerçekçi, bu kadar sahi bir kitabın adı neden Yalan Dünya?
- Kitabın ismi tam da o sahiciliği yansıtıyor. Yaşanan her şeyin gerçek olmadığına, yalan bir dünyada yaşadığımıza dikkat çekiyor. Rüya Keskin'in aşkı da mutlu sonla bitmiyor. Ama zaten bizim de gerçek hayatta yaşadıklarımız hep hayal kırıklıkları değil mi? Biz de hiçbir zaman mutlu bir sona ulaşamıyoruz. Benim derdim hikayeyi anlatmaktı, okuyucuya o samimiyeti hissettirmekti. Okuyucu 300 sayfa boyunca o sahicilik hissini tadabilecekse ne mutlu bana.
- Bir süredir sıcak gazeteciliğin dışındasınız. Yeni kitabı yazmak için bu durum sizi zorlar mı?
- Bir süredir ekonomi gazeteciliği yapıyorum. Spor servisi hariç mesleğin bütün alanlarında çalıştım, magazin de yaptım, editörlük de, redaktörlük de. O yüzden yeterince birikimim olduğunu düşünüyorum. Bu kadar gözlem Rüya Keskin'e yeter de artar bile.
MÜJGÂN HALİS
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
