kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Hukuk muhakemeleri'nde yeni dönem

ANKA
Giriş Saati : 15.04.2009 19:26
Güncelleme : 15.04.2009 19:44
Yeni Haber
Hukuk sistemini büyük ölçüde değiştiren ve yargılama usul ve esaslarını AB standartlarına göre düzenleyen, "Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanun Tasarısı" TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanun Tasarısı ile pek çok düzenleme hukuk sistemine ilk kez giriyor.

TBMM Adalet Komisyonu Ahmet İyimaya başkanlığında toplanarak, daha önce bloke edilen maddeleri görüştü. Komisyon tasarıya ilişkin çalışmalarına 21 Ocakta başlamış, ancak 29 Mart yerel seçimleri nedeniyle çalışmalarına ara vermişti.

Verdiği 2 aylık aranın ardından çalışmalarına 8 Nisan Çarşamba günü tekrar başlayan Adalet Komisyonu, tasarının tartışmalı maddelerini de bugün görüşerek kabul etti.

HUKUK SİSTEMİ DEĞİŞİYOR

Önemli düzenlemeler içeren tasarının kabul edilen maddelerine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacak. Birden fazla davalı olması halinde dava, bunlardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede açılabilecek.

Tasarıda, tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı hukuken daha zayıf durumda olan tüketicilerin korunmasını amaçlayan düzenleme de yer alıyor. Buna göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecek. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava, sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacak. Bu düzenlemeyle bankalar, tüketiciler ile yapacakları her türlü sözleşmede, yetkisiz bir mahkemeyi yetkili hale getiremeyecek. Yani yetki sözleşmesi yapamayacak. Yapılan sözleşmelerdeki yetki kuralı da geçersiz sayılacak.

TALEP SÜRESİ 10 GÜNDEN 15 GÜNE ÇIKARILIYOR

Davada görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda; taraflardan birinin, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi için gerekli süre 10 günden 15 güne çıkarılıyor. Taraflardan birinin, 15 gün içinde, kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekecek. Aksi halde, mahkeme davayı açılmamış sayacak.

Hakimin, davaya bakmaktan yasaklı olduğu hallerin kapsamını genişleten tasarıya göre, hakim, kendisine ait olan davaya, eski eşinin, kendisi ve eşinin altsoy ve üstsoyunun, evlatlığının davasına, üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı kalksa dahi, kayın hısımlığı bulunanların davasına bakamayacak. Hakim, nişanlısının davasına da giremeyecek.

Hakimin tarafsızlığını şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebileceği gibi, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.

DURUŞMADAN GÖRÜNTÜ VE SES KAYDI ALINAMAYACAK

Ceza Muhakemeleri Kanunundaki hükümlere paralel düzenlemeye de yer verilen tasarıya göre, duruşma sırasında fotoğraf çekilemeyecek ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamayacak. Ancak, dava dosyasında saklı kalmak kaydıyla yargılamanın zorunlu kıldığı hallerde, mahkemece çekim yapılabilecek ve kayıt alınabilecek. Bu çekim ve kayıtlar ile her türlü belge ve tutanak, mahkemenin ve ilgili kişilerin açık izni olmadıkça hiçbir yerde yayımlanamayacak.

Kayıt ve yayın yasağına aykırı davranan kişi hakkında, TCK'nın 6 aya kadar hapis cezasını öngören 286. maddesi uyarınca işlem yapılacak.

Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, mahkeme tarafından olayın ispatında dikkate alınmayacak.

Tanık duruşmaya davetiye ile çağrılacak. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenebilecek. Tanığa davetiye, gerektiğinde telefon, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de gönderilebilecek.

MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI

Bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, ''Mecburi dava arkadaşlığı'' söz konusu olacak.

Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilecek veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilecek.

Mahkemeler, dava dilekçelerini elektronik ortamda da kabul ve kayıt edebilecek. Dava, dilekçenin mahkemeye kaydedildiği tarihte açılmış sayılacak.

Tasarıda, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçmek amacıyla da düzenleme yapıldı. Buna göre, davacı, yargılama harçları ile her türlü tebligat ücreti, keşif gideri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi yargılama giderlerini karşılayacak tutarı, dava açarken ''avans'' olarak mahkeme veznesine yatıracak.

Mahkeme dışı çözüm yolları ile uzlaşmayı mümkün kılacak ve teşvik edecek bir alt yapının oluşturulmasını öngören tasarıyla yeni bir yargılama aşaması olarak, ön inceleme getiriliyor. Ön inceleme, esasa girilmeden mahkemece yapılacak ilk inceleme aşaması olacak.

Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapacak. Mahkeme, incelemeyi tamamladıktan sonra, tarafların sulh olmalarını sağlamak, sulh olmayacaklarsa uyuşmazlık noktalarını tespit edebilmek amacıyla ön inceleme için duruşma günü tespit ederek taraflara bildirecek.

Mahkemeler, tarafların rızası olmak şartıyla kendilerinin veya vekillerinin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine izin verebilecek.

Tarafların rızası olmak kaydıyla tanık, bilirkişi veya taraflardan biri, başka bir yerden elektronik araçlarla dinlenebilecek. Dinleme, ses ve görüntü olarak aynı anda duruşma salonuna nakledilecek.

BİLİRKİŞİ YEMİNİNDE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ

Tasarıda, bilirkişilerin nasıl yemin edeceğine de yer veriliyor. Bilirkişilere, il adli yargı adalet komisyonu huzurunda, "Bilirkişilik görevimi sadakat ve özenle, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsız ve objektif bir biçimde yerine getireceğime, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim" şeklinde yemin ettirilecek.