Taksici derneklerine çağrı..

BU işi çözerse taksicilerin dernekleri çözer.. Ortaya çıktı ki, İstanbul Trafik polisi yeterli değil.. Çünkü adamların umurlarında değil.. Görev yerlerinde baş başa verip sohbet etmekten başka şey yapmayanlar mı düzeltecekler trafiği..
Şimdi bakın.. Hafta sonunda Balmumcu'dan Ortaköy'e ineceğim, Yıldız Parkı'nın arkasından.. Nerdeyse bir kilometre kuyruk var.. Sıraya girdik bekliyoruz.. Yarım saat kadar sonra sahil yoluna inince yığılma sebebini gördük. Bizim yokuşu sahile bağlayan kavşakta trafik lambaları var. Yokuşa yeşil çok kısa yanıyor ve bu kısa yanışta bile, arabalar sahil yoluna inemiyorlar. Çünkü o yoldaki otomobiller, kavşağı tıkıyor ve yokuştan çıkışa izin vermiyor..
Hemen 50 metre ötede ise ekip arabası var.. Etrafında da boş duran bir yığın trafik polisi.. Bulundukları köşede zaten yol genişliyor, sorun yok.. Sorun, Boğaz'a inen yollarda.. Bizim yokuşta ve Portakal Yokuşu'nda.. Yani bizim polislerin istirahat mahallinden 50 metre ötede kıyamet kopuyor, nerdeyse kavga çıkacak. Üniformalıların aldırış ettiği yok..
Biz sırada beklerken, sarı renkli taksiler, tüm bir mesleğe küfür ettirerek, sırasını bekleyenleri eşek yerine koyuyor ve iki şeritli yolda, geliş şeridine dalarak, karşıdan gelen trafiği de kitliyorlar..
34 TDH 18 biri.. 34 TAY 93 ikincisi.. 34 TAE 53 de üçüncüsü.. Bu kentte ticariler dışında uyanık yok sanki.. Ve de taksicilerin adı durup dururken çıkmıyor görüyoruz..
Taksici derneklerini göreve çağırmam bu yüzden..
İçlerindeki bazı pislikler yüzünden, İstanbul halkına aslında en fedakârca hizmet eden mesleğin adı karaya çıkıyor.. Bu pislikleri aralarında barındırmamaları gerek..
Hele de bu TAY 93.. Kaç defa ters şeride dalış yaptı sayamadık. Karşıdan araba gelince de, bu defa sağda sıra bekleyenlerin üzerine baskı yapıyor, yol versinler araya girsin diye.. Sonra "Hop" bir atak daha.. Ve her defasında karşıdan gelen trafiği kesiyor.. Tam bizim yanımızda, sağa girmesi gecikti. Karşıdan gelen bir jip boşu boşuna ve önü açıkken, bu "Uyanık" yüzünden bekledi, bekledi. Nihayet yol bulup yanından geçerken camını indirip bizim TAY'a şeddeli bir sinkaf küfürü savurdu. Taksinin direksiyonunda sözüm ona "Delikanlı" biri var. Sözüm ona dedim. Delikanlı adam, bir genç kızdan sinkaflı küfür yer mi?. O küfürü hak eder mi?..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın