İnatla gelen sonbahar
Obama telaşı, Beşiktaş meydan muharebesi derken geride bıraktık 26. haftayı... Bitime 8 hafta kala lig özüne döndü aslında. İflas eden (!) 'Üç büyükler'e bakın. Denizli'nin tabiri de oldukça ilginç: Fermuardayız! Evet şampiyonluğa en yakın aday Beşiktaş, bir de derbiden beraberlik çıkarsa o zaman ya Sivas ya da Beşiktaş... Ezeli rekabette boynunu öne eğen şansını yitirir.
İLK yarının sonundaki Trabzon'a bakıyorum, bir de Pazar günkü Trabzon'a... Ersun Yanal'a da haksızlık etmeyelim. 2007-08'deki takım ile şimdiki takım arasında dağlar kadar fark var. Haftanın en çok hücum pası yapan takımı Trabzon (28), sezonun en çok şut atan takımı da (422). İşte sorunun doğum yeri bu nokta! Evet iki forveti bir Fatih Tekke etmiyor fakat Yanal'ın inadı da inat... Yanal, son dört maçta (2 beraberlik, 2 mağlubiyet) 2'den fazla değişikliğe gitmedi. (Sadece 25.haftada; o da Sylva'nın sakatlığı nedeniyle) Son 2 maça bakalım. 'Seçilmişler' in; Umut Bulut ve Gökhan Ünal'ın ABD'de Oscar öncesi yapılan 'Altın Ahududu Ödülleri' nde (En kötü film, yönetmen, oyuncu vs) zirveye oynayabilecekleri pozisyonlara rağmen Isaac'i kulübede oturttu. İnadıyla Sonbahar'ı getirdi.
TRABZON, sadece altı puan farkla önünde olan bir rakibinin gerisinde ikinci sırada değil. Bugün tek rakibi Sivas olsa, tablo farklı çizilebilirdi.
İnsanın hakem olsa seremonide sarı, ilk pozisyonunda da ikinci sarıdan atacağı cinsten bir oyuncu... Cangele... Sakarya'da (2006-07)! yine
bir Beşiktaş maçında Runje'ye tükürmüş 3 maç ceza almıştı. İki sezondur değiştiğini söylemek ne yazık ki mümkün değil. Tahrikleri izlemekten bıktık. Arkadaşlık, takımdaşlık, meslektaşlarına saygı! Hangisini beklemeli acaba? Ayrıca üç sezon aynı sahnede 'yalancı çoban' rolü oynarsanız, penaltı da olsa pozisyonun üzerine soğuk su içersiniz. Üzücü olan, bu tarz futbolcuların ülkemizde halen para kazanıyor olmaları...
Problem çocuk Engin Baytar... Rakip sahada pozisyon şansı varken koşmadı; topun taca çıkmasını bekledi. Defansın yakaladığı topa "Çıktı" dedi; itiraz etti ve tabii ki malum son! Kart gördüğü 32. dakikadan ilk yarının sonuna dek üç pozisyona itirazı var! Devrede de hakemin yanında... Alman ekolünden gelen bir oyuncu bu kadar mı arka planda bırakır yeteneklerini?
İstanbul trafiğinde nadir görülür kurallara uyulduğu... Herkesin acelesi vardır; kurunun yanında yaş da yanar.
Katil otobüsler, şerit hırsızları, Levent Kırca'ya malzeme veren sarhoş sürücüler ve daha niceleri! Tıpkı, devenin
"Nerem düzgün ki" cevabı gibi, ne düzgün ki futbolumuz düzgün olsun. Bir 6 saniye kuralımız var bilinen fakat uygulanmayan... Sivas maçı! Petkoviç, 52:52'de topu alıyor. Elinden çıkardığında ekranın sağ üst köşesinde kronometre 53:00...
8 saniye! Peki çift vuruş nerede?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 8 Nisan 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/08//somer.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.