"
Bir başkent daima başkenttir ."
Konya'dan söz ederken böyle der
Ahmet Hamdi Tanpınar ve ekler: "
Ne kadar susturulursa susturulsun yine konuşur. "
29 Mart sürecinde Tanpınar'ın bu sözünün İstanbul açısından nasıl büyük bir haklılık payı taşıdığını düşündüm.
Çünkü oy oranlarını analiz etmeyi bırakır da "
siyasal söz "ün kitlelerle ilişkisine bakarsak...
Çırılçıplak gerçek şudur.
İstanbul statükoculuğa ve basmakalıp siyasetlere başkaldırmıştır.
Genel merkezlerden çok farklı ve iddialı politikalar üreten AKP'siyle, CHP'siyle, SP'siyle, MHP'siyle
Türkiye'nin kabuğunu kırmıştır.
Ankara'nın karakteri haline gelen vehimlere..
Ege'nin kemikleşen ve katılaşan tepkiselliğine,
Güneydoğu'nun demokratik çözümlere karşı büyüttüğü umutsuzluğa...
Orta Anadolu'nun renksiz muhafazakârlığına...
Karşı siyasal alternatif üretmiştir.
Üzerinde önemle durmak gerekir.
Üniversitelerde türban yasağına hiç dolambaçlı yollara sapmadan "neden özgürlükleri kısıtlayan biri olayım" diye karşı çıkan CHP il örgütünün başı Gürsel Tekin...
Partisinin Güneydoğu'da beklediği oyu alamayışını açıklarken "korkular ve vehimlerle; yer adlarını değiştirerek yol alamayız; Kürtçe TV'ye benzeyen daha bir çok açılım yapmamız gerekiyor" diyen AKP İl Başkanı Aziz Babuşçu...
"Ekmek ve özgürlük yoksa hiçbir güzelliğin anlamı kalmaz" diyen; kimilerini partisinin geleneklerinden çok farklı biçimde "hani siz tarikat ehliydiniz, hani dünya işlerinden elinizi ayağınızı çekmiştiniz" diye haykırarak kendine getirmeye çalışan SP Belediye Başkan Adayı Mehmet Bekaroğlu...
Bu çıkışlar İstanbul'un geliştirdiği yeni ufku gösteriyor.
Ve Can Dündar 'ın " İstanbul'un İsyanı " başlıklı yazısında da vurguladığı gibi...
Ankara'ya özgü siyasal gerginliğin değil, tersine ülke çapında bir uzlaşma ve çözümün temelini atan çıkışlar bunlar.
İstanbul hep "
pislik içinde yüzen fakat kendisi burnundan kıl aldırmayan bencil ve snob bir ihtiyar " gibi görüldü.
Statüko böyle bir İstanbul resmini zihinlere yerleştirmeye çalıştı. Az çok başarılı da oldu.
Oysa...
Neredeyse kasıtlı bir
yanılgıydı.
İstanbul, aynı zamanda Anadolu'ydu ve onu İstanbul yapan temel özelliklerden biri de buydu.
29 Mart Seçimleri bu gerçeği gündelik siyasetin aynasında gösterdi bize.
Artık siyasette Tekin'in, Babuşçu'nun, Bekaroğlu'nun düşüncelerine aldırmadan ilerlenecek bir yol yok! Bu apaçık bir gerçek!
Ankara ülkeyi yönetiyor.
Ama belli ki artık siyaseti
İstanbul'un bakışı, İstanbul'un yaklaşımı, İstanbul'un açılımları yönetecek..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Gelecek İstanbul'un çizdiği yolda!
Yayın tarihi: 8 Nisan 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/08//babaoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.