(
Pazar günü reklam yoğunluğundan köşemiz daralınca Güneş Tecelli'nin haftalık yazısı bugüne kaldı. Hem Güneş'ten, hem sizlerden özürlerimizle..) Abuzittincim, Acı olayı biliyorsun.. Muhsin Yazıcıoğlu ve çalışma arkadaşlarını taşıyan helikoptere günlerce ulaşamadık.. İş işten geçtikten sonra ulaşan da, teknik donanımlı kurtarma ekipleri değil, köylüler oldu. Yani "teknik açıdan" bi kere daha çuvalladık Abuzittincim.
Şimdi biliyorsun, cep telefonlarından çıkan sinyallerle koordinatların saptanmasına çalışılıyor..
Amerika'da ve Avrupa'nın bi çok ülkesinde baz istasyonlarına monte edilen bi aletle, bu gibi durumlarda, koordinatlar en fazla 50 veya 100 metre hatayla saptanabiliyor. Bu demektir ki, bu sistem
Türkiye'de kullanılıyor olsaydı helikopterin yeri anında 50 defa saptanırdı. Abuzittincim çok üzücü durum ama biz millet olarak habire uyutuluyoruz kardeşim.
Dünya nerede biz nerede? Kimbilir Ulaştırma Bakanımız şimdi gene ne hikâyeler anlatacaktır. Ulaştırma Bakanlığı'nın havacılık bölümü tefessüh etmiş durumdadır. Bak onca zaman geçti Havacılık Dairesi'nden çıt yok!
Türkiye'nin coğrafi yapısı, meteorolojik hareketleri belli. Helikopterlerin rotaları da belli. Zaten bunlar alçak mesafeden uçtuklarından (görerek uçuş kurallarıyla uçmaları gerektiğinden böyle de olması gerek) yer istasyonlarıyla her an sağlıklı irtibat kuramıyorlar. Yer istasyonlarımız yetersiz.. O zaman, bu nokta tahminleri gerçekleştiren aletler çok daha önem kazanıyor.
Amerika'da, bizim 112'nin karşılığı olan 911 bu sistemlerle çalışıyor ve son derece de başarılı oldukları söyleniyor.
112 diyince helikopterde bulunan muhabir İsmail Güneş'le 112'de çalışan hanımın konuşması tüylerimi diken diken etti. Böyle ciddi hizmetler bu kadar acemilere bırakılır mı kardeşim?
Bu gibi durumlarda kaza geçirenlerle psikologlar konuşmalı, uzman kişiler kazazedeye sorular sorup bilgi edinmeye çalışmalı. Bu işin bi tekniği olsa gerek..
" ..siz hiç kıpırdamayın, şayet kıpırdayamıyorsanız!" gibi saçma laflarla altın gibi kıymetli dakikalar harcanıp gider mi? Ve adamcağızın telefonunun şarjı bitti iyi mi Abuzittincim. İsmail'in karşısındaki profesyonel biri olsaydı bu süre çok daha iyi kullanılabilir, mesela uzaklardan duyulacak bi helikopter sesi işin rengini birden değiştirebilirdi.
Bugün içimden kimseyi öpmek gelmiyor kusura bakma Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
Tecellister@gmail.com
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 31 Mart 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/31//haber,A06A6E7177A34BF59091F7DB36C97E08.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.