"Galatasaray'a yazık oldu" demek zor.. İlk maçı orada 1-1 bitirdiği, buradaki ikinci maçta 2-0 öne geçtiği halde.. Çünkü iki takımın oynadıkları futbola bakınca, hak eden tarafın Hamburg olduğunu kabul etmek zorundasınız.. Futbolda her zaman hak eden mi kazanıyor?.. O ayrı..
Galatasaray'ın orada 1-1 bitirmesi bir mucizeydi. Bu mucizeyi yaratan da, yemeyen Galatasaray değil, akıl almaz goller kaçıran Hamburg'du..
Adamlar bu defa kaçırmadılar..
2-0 yenik duruma düşmelerine, kalan 30 dakika içinde hem de rakip sahada en az iki gol atmak zorunda kalmalarına rağmen paniklemeden, hızlı, canlı ve takım oyununa dayalı futbollarını bozmadan oynadılar ve amaçlarına ulaştılar.
Galatasaray niye kaybetti?..
Bir..
Büyük maçları kazanmak için zaman zaman büyük kalecilere de ihtiyaç olur. Galatasaray kalesinde kaleci yok. De Sanctis kaleci olmadığını her maçta gösteriyor. Ona gösterilen sabır, Aykut'a tanınsaydı yıllardır mesela,
milli takım bir kaleci kazanırdı.
İki.. Galatasaray'ın başında bu maçın yükünü taşıyabilecek bir teknik direktör yok.
Bülent çabuk panikledi ve arka arkaya akla sığmaz hatalar yaptı. Hayır.. Lincoln'ü çıkarması değil.. Geç bile kaldı aslında.. Lincoln ruhsuz, Galatasaraylılıkla alakası olmayan biri.. Canı istemezse koşmuyor bile.. Çoğu zaman da istemiyor. Geldiği günden beri üç maç ya oynadı, ya oynamadı.. Maçın başından beri takımı 10 kişi oynatan birisi "Ya bir şey yaparsa" diye oyunda tutulmaz.. Tutulursa ötekilere haksızlık, ötekileri aşağılama olur.
Maçın iki dakikada 2-0'dan 2-2 olması en evvel Bülent'i panikletti.. Hızlı değişikliklere girişti. Diyelim haklı.. Diyelim oyuna müdahalesi gerekiyor.. Peki müdahale nereye lazım?.. Hamburg'a 2 gol atan takımın hücum gücünde mi sorun var, yoksa 2 dakikada 2 gol yiyen savunmasında mı?.
Tamam.. Tur atlamak için artık gol atman da gerek. Koşmayan Lincoln'den kurtulurken, hücum da takviye edilmeli.. Çözüm?..
Soğukkanlı biri için çözüm ortada duruyor ve bas bas bağırıyor..
Diyelim genç Semih'e güvenmiyorsun. Zaten 2-2'yi deplasmanda korumak için geriye yaslanan Hamburg'a karşı Lincoln'ün yerine, Mehmet Güven'i stopere al, Kewell'i ileri sür ve Arda'nın yükünü hafiflet. Oyun kurmayı, kanat akınlarını iki kişiye paylaştır ki, Hamburg'un işi zorlaşsın..
Hayır..
Ne yaptı Bülent..
Lincoln'ü çıkarıp Ümit'i soktu.. İki santrfor.. Peki topu kim getirecek?. 3 kişi tarafından kademeye alınıp tutulan ve yorulmaya başlayan Arda mı?..
Ardından daha fahiş hata.. Daha müthiş bir panik göstergesi.. Sağda Serkan ve Sabri başarıyla oynuyor, ikili çok iyi ataklar yapıyorlar.. Bu sağ kanadı bozdu Bülent, Serkan'ı çıkarıp, Hasan'ı harcamak için.. Başarılı da oldu.
Bazı kendini bilmezler, aylardır oynamayan bu takımın en yürekten Galatasaraylısı Hasan'ı suçlu bulup protesto ettiler. Yetmedi Bülent'in intihar hamlesi.. Bir de Sabri'yi oyundan alıp, üçüncü santrfor Nonda'yı soktu.. Yahu 3 değil, 13 santrforla oynasan gol atabilir misin?. Kanatlardan top taşıyamaz, ortadan oyun kuramazsan, ilerdeki golcüler ne işe yarar?.. Hücum gücü sıfırlanırken, savunma da bitti, Bülent değişiklikleriyle..
Ve de üçüncü Hamburg golü göstere göstere geldi, zavallı hale düşürülmüş takıma.. Sabah'ın birinci sayfa başlığı güzeldi dün.. "Galatasaray köyüne döndü.."
Ne var ki, köyünde de durum, düğün dernek değil!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Galatasaray'a yazık mı oldu?..
Yayın tarihi: 21 Mart 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/21//haber,045A1F03B08D4108971639E15D5B9E3F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.