Keşke Brad Pitt'e benzetilsem!
GÜNAYDIN
Giriş Saati : 25.03.2009 10:23
Güncelleme : 25.03.2009 21:17
Hollywood yıldızı Brad Pitt'e benzetilen oyuncu Engin Altan Düzyatan: Tip olarak değil de tarz olarak yakın bulabilirler. Çünkü o yakışıklı! Keşke oyunculuğumu da ona benzetseler!....
Meral Okay'ın senaryosunu yazdığı 'Bir Bulut Olsam' adlı dizide Dr. Serdar'ı canlandıran Engin Altan Düzyatan, tiyatroyla lisedeyken tanışmış ve hocalarının da yönlendirmesiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ne girmiş. Okuldan mezun olduktan sonra İstanbul'a gelerek profesyonel oyunculuk hayatına başlamış. 30 yaşındaki yakışıklı oyuncu Cosmopolitan dergisine yeni dizisi, oyunculuğu, Brad Pitt'le olan benzerliği ve özel yaşamı hakkında açıklamalar yaptı...
KRİZİN OLUMLU YANI DA VAR
* Ekonomik kriz sizi de etkiledi mi?
Özellikle televizyon projelerinde krizin etkilerini çok görüyoruz. Tüm projelerde yüzde 30 indirimde bulunuldu. Yeni sezona girecek işler, projeler azaldı. Ama ben televizyonun, en azından bir kez silkelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü son zamanlarda televizyonda kalitesiz ve özensiz işler yapılıyordu. Bir yandan da bu kadar çok dizi olması, hiç oyunculuk eğitimi olmayan insanlara oyuncu olma fırsatı tanıdı.
* Oyunculukta eğitim şart, diyorsunuz...
Eğitim önemli! Oyuncuların mutlaka tiyatro kökenli olmaları gerekmez. Ama tiyatrodan gelmeyenlerin de kendilerine ait bir eğitim süreçleri olması gerektiğini düşünüyorum.
* Devlet tiyatrosunda çalışmayı hiç düşünmediniz mi?
Sınavlarına bile girmeyi hiç düşünmedim. Çünkü kurulan sistemin çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu sistemde oyuncuların yetenekleri zamanla köreliyor.
BENDEN 10 CM DAHA KISA
* Brad Pitt'e benzetiliyorsunuz...
Genellikle söylerler bunu.
* Siz kendinizi benzetiyor musunuz peki?
Hayır, kendimi pek benzetmem, o oldukça yakışıklı biri!
* Siz de yakışıklısınız...
Bence ona tarz olarak benzetiliyorum. Yani tip olarak çok benzediğimizi düşünmüyorum. Adam ince kaşlı, mavi gözlü, sert kemikli biri. Ama tabii benden 10 cm. kısa olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. (gülüyor) Şaka bir yana, çok yakışıklı bir adam. Keşke oyunculuk yönünden de beni ona benzetseler. Çünkü aynı zamanda çok da başarılı bir oyuncu bence. 'Benjamin Button' filmindeki performansı muhteşemdi.
* O filmde etkileyici bir aşk öyküsü vardı. Peki aşk size neyi çağrıştırıyor?
Aşk, yaşamın bir parçası... Yemek yemek ya da çay içmekten farklı değil! Ama zamanla insanın aşkı algılayışı da değişiyor. Artık olgunlaşıyorum sanırım ve aşka eskisi gibi bakmıyorum. Mesela önceden aşkı daha çok karşı tarafa göre yaşayabiliyordum. Yani amacım sadece karşımdakini mutlu edebilmekti. Böyle yaşanınca bir aşkın çok çabuk öldüğünü fark ettim. O yüzden artık aşkı kendimce yaşıyorum.
* Evlilik planınız var mı peki?
Bilmiyorum, evlilik kavramını çok sıkıcı buluyorum. Bence evlilik aşkı öldürüyor. (gülüyor) Zaten ben tüm imzaları ve anlaşmaları sıkıcı buluyorum. Evlenip gerçekten ilişkiyi sevgili boyutundaymış gibi heyecanla devam ettirebilmek çok büyük bir başarı bence! Zaten evlilikler artık annelerimizin zamanındaki gibi değil! Bir yandan da çevremden sürekli boşanma haberleri alıyorum. Boşanacaksam niye evleneyim? Sevgili olurum işte! 'Ama toplumun kuralları var' diyeceksiniz. Neyse ki ben, toplumdan da uzak yaşayabilen bir insanım. Bizim için, 'Sanatçıdır ne yapsa yeridir' gibi bir düşünce oluyor. Bunu da sonuna kadar kullanıyorum. Ama çocuk istediğim zaman işler değişir tabii...
KIRILMASIN DİYE 'SENİ SEVİYORUM GERÇEKTEN' DERİM
* Kimsenin hakkınızda bilmediği şey nedir?
Kimse bilmiyorsa size niye söyleyeyim! (gülüyor)
* Bir randevuda sizi karşınızdaki kişiden ne soğutur?
Çok yüksek sesle konuşması! Onu uyarırım, dinlemezse de hemen kalkarım.
* En seksi üç kadın?
Penelope Cruz, Laetitia Casta ve Gisele Bündchen.
* Hangi konuda beyaz yalan söylersiniz?
'Seni seviyorum gerçekten!' Ama tamamen karşı tarafı kırmamak için!
* Sakinleşmek için neler yaparsınız?
Balık avlarım ya da yüzerim. Kendimi suya atıp, havuzun dibindeki fayansları sayarım. Bu bana iyi gelir.
* Arkadaşlarınız sizi hangi konuda ti'ye alır?
Her şeye çok çabuk inanırım. Bir de çok 'uydum' akıllıyımdır. 'Eve gidiyorum' derim, arkadaşlarım 'Oğlum birbira iç öyle git' derler. 'Tamam' derim otururum.
DİZİ YÜZÜNDEN TİYATROYA ARA VERDİM
* Rol aldığınız 'Bir Bulut Olsam'dan biraz bahseder misiniz?
'Bir Bulut Olsam', topraklarımıza ve Mardin'e ait bir meseleyi anlatan önemli bir proje! Mardin deyince hemen akla klasik ağa dizisi formatı geliyor ama öyle değil! Hikaye Güzelyurt Kasabası'na ait bir sınır köyünde geçiyor. O bölgeleri bildiğimizi düşünüyoruz ama bilmiyoruz. Ben gidince oraları çok da tanımadığımı fark ettim.
* Dizi çekimleri Mardin'de olduğuna göre DOT'taki oyununuza bir süreliğine ara mı verdiniz?
Evet! Şu sıralar tiyatroya ara vermiş durumdayım.1.5 senedir DOT'ta 'Kürklü Merkür'ü oynuyoruz ve sezonu yavaş yavaş kapatıyoruz. Dizi çekimlerinden dolayı tiyatroyla durumum biraz zorlaştı. Haftanın dört-beş günü Mardin'de olmam gerekiyor. Bu nedenle şu aralar yeni bir oyun çalışamıyorum.
Yayın tarihi: 25 Mart 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/25//haber,858A1702AA994F0BAD7B6AF5C628CA0D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.