Fuat Ergin'in anne ve babası, 1969'da çalışmak için Almanya'ya gitmiş ve Fuat da Berlin'de doğmuş. 1984'te temelli olarak Türkiye'ye dönmüşler. Ama Fuat, lise ikinci sınıftayken, yani 1989'da, duvar yıkıldıktan bir ay sonra "Orada daha çok şansım olur, daha iyi eğitim alırım, " diye Almanya'ya dönmüş. "Orada döner kesmek haricinde her işi yaptım. Köpekli korumadan tut, metal taşlamacılığına kadar. Zaten asıl mesleğim bu; Berlin'de meslek okuluna gittim, metal taşlamacısı oldum. En son 2003'te aynı anda üç işte birden çalışıyordum. Gündüzleri kuryelik yapıyordum, akşamları tiyatroda oynuyordum, hafta sonları ise Almanya'nın batısına büyük fuarlara çalışmaya gidiyordum." Ama tüm bunları yaparken, "Alman mıyım, Türk mü?" hissiyatına hiç kapılmadığını söylüyor: "Annem ve babam özgüvenimi çok iyi körüklediler. Ayrıca Türkçeyi de Almancayı da çok iyi konuşuyorum." Fuat'ın Türkiye'ye ikinci kez temelli gelişi ise rap sayesinde olmuş. 31 Mayıs 1999'da bir konser için Türkiye'ye gelmiş. "Rap hayatıma başladığımdan beri ilk kez Türkiye'de konser verecektim, çok heyecanlıydım. Konser programında Ceza ve Fuchs'un grubu Nefret vardı. O gelişimden sonra buradaki arkadaşlarla aramızda bir bağ oldu. Gidip gelmeye başladım. Bu arada Almanya'da 400'e yakın konser verdim. 2004'ün eylülünde bıçak kemiğe dayandı. 'Şimdi gitmezsem bir daha ne zaman giderim ki?' dedim. Türkiye'de gelip başardığın zaman, dünyanın her yerindeki Türkler senden haberdar oluyor. Ama Almanya'da yaptığın zaman, bunu bir köyde yapıyormuşsun gibi hissediyorsun. Baktım olmuyor, iki bavul yaptım geldim."
Yayın tarihi: 21 Mart 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/21/ct/haber,2A4774A23C854A289C73CBF82B419A32.html Tüm hakları saklıdır.