kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Mart 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Hem kel hem fodullara 'Cemil Koçak kimdir' dersi

Bazılarının ar damarı çatlaktır. İlla laf işitecek. 'Yapma' dersin, yapar. 'Haddini bil' dersin, bilmez. Beyin bir kere muhallebileşmesin: Akıl ve mantık kalmadığı gibi, eski bilgileri uçup giderken, yenilerini de alamaz.
Mesela, Cemil Koçak için, "Adını ilk kez duyduğumuz tarihçi" der.
Emin Oktay'da takılıp kalmıştır. Bir adım öteye geçemez.
Böylelerini kendi hallerine bırakmak gerekiyor aslında. Ancak konuyla ilgilenmemiş okurlarımız için kısaca üzerinde duralım.
Cemil Koçak, Sabancı Üniversitesi hocalarından: Erken cumhuriyet dönemi siyasi tarihi, önde gelen uzmanlık alanı...
Son derece kapsamlı ve zihin açıcı birkaç kitabını sayalım: Türkiye'de Milli Şef Dönemi (2 Cilt), Umumi Müfettişlikler (1927-1952), Belgelerle Heyeti Mahsusalar, Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası (tamamı İletişim Yayınları'ndan çıktı.)
Ayrıca Birinci Meclis'i (huu, 'Birinci Meclis' neye denir, bilir misin) ve 1923-1939 arası Türk-Alman ilişkilerini incelediği kitapları var.
Hadi bu kitaplardan herhangi birini okumadın. Anladık. Yahu gazeteci olarak Cemil Koçak'ın adını nasıl duymazsın?
Defalarca gazetelerde röportajları çıktı. TV'lerde tartışma programlarına katıldı. (Mehmet Barlas bile Koçak'tan alıntılar yapar yazılarında.)
Neyse... Cemil Koçak son olarak çeşitli yayın organlarında çıkan makalelerini, 'Tarihiniz İtinayla Temizlenir' başlığıyla derledi.
Sizinki, 'Tavuk Suyuna Çorba' türü kitapları okumaktan, böyle ciddi konulara bir türlü gelemiyor.
Not 1: Bana inanmıyorsa, Cemil Koçak'ın önemini, onunla aynı üniversitede ders veren Hasan Bülent Kahraman'a sorsun. (Ama bu gider Nükhet Duru'ya, olmadı Ertekin'e sorar.)
Not 2: Efendim, sizinki okurun gözünün içine baka baka yalancılık da yapıyor. Neymiş, Mustafa Balbay'ın darbe günlüklerini yayınlamayarak gazetemiz 'duruş' sergilemiş.
Sizinki bu satırları 18 Mart Çarşamba günü odasında tıklatırken, önündeki gazetede, 'Darbe Günlükleri-2' başlığıyla Balbay haberi durmaktaydı!
Madem yalan söyleyeceksin, madem sallayacaksın, bari şu işi incelikli biçimde yap da okurlara rezil olmayalım.
Not 3: Bu not editör arkadaşlara. Çocuklar, aynen böyle devam edin, dün olduğu gibi, sizinki sanatçı Haluk Akakçe'ye, 'Halit' dediğinde sakın düzeltmeyin. Bırakın öyle gitsin.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın