kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Hayali bile güzeldi!

14.03.2009
Milyonlarca insan haftalardır o altı rakamı bekliyordu. Ama sadece ikisinin hayatı baştan aşağı değişecek. Farklı meslek dallarından isimlere 'Size çıksaydı ne yapardınız?' dedik ve onlarla birlikte hayallere daldık...
Geçtiğimiz cuma günü bir hayal daha gerçek oldu. Aylardır devrederek heyecanı doruğa çıkaran Süper Loto'nun yaklaşık 50 milyon TL'lik büyük ikramiyesi, iki kişiye çıktı. Bu arada milyonlarca kişi hayallere daldı, kuyruklara girdi, "Bana çıksa neler satın alırım?" diye düşündü, ailesine, arkadaşlarına neler alacağını hesapladı.
Esnafı, işçisi, ev kadını, memuru, siyasetçisi, zengini hepimiz bir hayalde eşitlendik: Kazanmak. Ama kazandıktan sonra elbette herkesin hayali farklılaşıyordu.
Biz de farklı meslek dallarından isimlere tek bir soru yönelttik: "Lotodan büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?" Öncelikle sadece kendilerini şımartmak için neler yapacaklarını anlattılar ve hayır işlerini de es geçmediler...

Salih Saka (DJ, parti organizatörü)
KENDİME ROLLS-ROYCE LİMUZİN...
Bora Bora'da minik bir ev istiyorum. Güneşlenmek ve balığa çıkmak için minik bir yelkenli de alırım.
* Saint Tropez'de de bir şato alırım. Bunun yanı sıra Saint Tropez'de yaşamımı finanse etmem lazım... Bu nedenle bir beach club satın alırım.
Böylece hem arkadaşlarımı hem kendimi eğlendiririm.
* New York'un Hampton bölgesinde 500 metrekare bahçesi olan bir ev, bir tekne ve Rolls-Royce limuzin alırım.
* İtalya'nın Toskana bölgesinde bir bağ ve bağ evi alırım.
Yapacağım harika şaraplarımın üzümlerinin toplanma zamanlarında mutlaka orada olurum. Tabii ki en az beş adet Vespa motor ve Aston Martin One-77 alırım. Bunlar Güney İtalya ve Güney Fransa'yı gezmek için.
* Sao Paolo'da bir villa, Cigarette sürat teknesi alırım ve keyfime bakarım; muhteşem Brezilyalı modellerle keyif yapar, denize girerim.
* New York'ta bir stüdyo daire ve Cafe Pastis'i satın alırım.

HAYIR İŞİ OLARAK GÜNEYDOĞU'YA YARDIM
* Paramın 30 milyonuyla Güneydoğu'da yapılabilecek bir iş (mesela hayvancılık) seçer ve bir sürü aileye iş kapısı açardım. Daha sonra kalan 20 milyon ile okullar ve sağlık ocakları yaparım.

Fem Güçlütürk (Halkla ilişkiler şirketi sahibi)
KENDİME AY'A SEYAHAT BİLETİ...
* Ekolojik ve entropi 'duyarlı' doğada bir ev, sistem yatırımı, hatta bir büyük oluşum diyelim, bu fikirde olanların toplanabileceği bir yer. Bir nevi Kibbutz!
* Ortağıma ve oğluna ev, hatta evler.
* Bir sürü iyi projesi olup da yapamayan tanıdığım sanatçılara ve tasarımcılara, yani yaratıcı beyinlere destek, yatırım.
* Müthiş birkaç seyahat.
* Ay'a seyahat, süresini bilmiyorum. Sığmıyorsa büyük olasılıkla yine kuzey ışıklarına, işinde uzmanlarla karlı bir keşif gezisi.
* İleride bütün bekâr, dul, boşanmış kız arkadaşlarımın toplanacağı eğlenceli bir bakım, huzur, keyif evi.
* Okumak istediğim tüm kitaplar ve dev kütüphaneli (British Museum gibi) bir özel alan.
* Tam teknoloji bir müzik ve sinema odası (ileri zekâlı bir teknik adam ile birlikte) ve CD ve DVD koleksiyonu.
* Bunlardan geriye kalana göre de müthiş bir konser veya opera/balenin sadece benim ve sevdiklerim için oynanması rüyası.
Sağımda solumda ses çıkarıp dikkat dağıtanlar olmadan.

HAYIR İŞİ OLARAK EĞİTİM VAKFI

* Kurum olarak da halen çocuk okutmakta olduğum Çağdaş Eğitim Vakfı'na ve Bir Dilek Tut Derneği'ne bağış yapardım.

Deniz Türkali (Sanatçı)
KENDİME ÖZEL UÇAK...
* İlk önce vergi borcumu öderdim.
* Uçak satın alıp bütün arkadaşlarımı içine doldurup, dünyayı dolaşırdım. Bütün arkadaşlarımı dolduracaksam, birden fazla uçak almam gerekebilir tabii... Kültür-sanata yatırım yapardım. Türkiye'nin dört bir yanında sinema sektörüne yatırım yaparsam, zaten beş kuruş geriye kalmaz.

MOR ÇATI'YA BAĞIŞ
* Kuruluş olarak da Kaos'a, Amargi'ye ve Mor Çatı'ya bağış yapardım.
* Yurt çapında mevcut ve yeni hayvan barınakları için bağış yapardım.

Kaya Demirer (Topaz Restaurant'ın sahibi)
KENDİME GÜMÜŞLÜK'TE ARAZİ...
* Suya yatırım yapar, deniz suyundan içme suyu, atık sudan da kullanım suyu elde ederdim.
* New York (Meat Packing) ve Londra'da (Kensington civarı) eş zamanlı 'super hip and trendy' dekor ve atmosferde modern görünümlü klasik Türk yemekleri sunan restoranlar açardım.
* Dünyanın en önde gelen yeme-içme ve/veya seyahat yazarlarına İstanbul'u bu perspektifden anlatacak bir kitap yazdırır, kendi ülkelerinde özel davetlerde lansmanını yapar, kitabı 'mutlak surette kitaplığımda bulunsun' seviyesinde pazarlar, satışını yapardım.
* Yaz ayları için Karadeniz'de, kış ayları için ise Ege'de oturmak üzere birer arazi alır, içlerine taş ev kondururdum. Ara sezonlarda balık tutmak için bir tekne, geri kalan zaman için de tüm dünyayı gezmek için bir yelkenli yaptırırdım.
* Personelime hak ettikleri ama kriz sebebiyle yapamadığım maaş zamlarını çifter çifter yapardım.
* Bir milyon TL gibi bir miktar ayırmak sureti ile Maliye Bakanı'na şarap ve şampanyadaki ÖTV'nin yanlış olduğunu, Başbakan'a da sigara yasağı konusunda kantarın topuzunun kaçtığını anlatmak için lobi yapardım.

HAYIR İŞİ OLARAK ÖZEL ÜNİVERSİTE

* Ülkenin en iddialı özel üniversitesini kurar, burada burslu okuyacak çocukların seçimi için bir eğitim araştırma merkezi yaparım.
* Üniversite kârını Kanser Vakfı gibi sağlık ile ilgili araştırma merkezlerine bağışlarım.
* Ya da tüm bunların yerine Fenerbahçe'ye bir kaleci, bir orta saha, bir de İbrahimovic'i alır, seçimlerde Aziz Başkan'ın yerine geçerdim!

Tarık Bayazıt (Müzedechanga'nın kurucularından)
KENDİME BÜYÜKADA'DA BİNA...
* 50 milyon TL'nin yarısıyla, sevdiklerime hediye etmek üzere Büyükada'da alabileceğim kadar çok, küçük ve orta boy eski eser bina satın alırdım. (Tahminen 60 binaya yeterdi.) Paranın kalan kısmını izinler ve restorasyon için ayırırdım. Böylece hem İstanbul'a bu kadar yakın, bu derece güzel ama hızla bozulmakta olan ilçeye bir faydam dokunurdu hem de tüm sevdiklerimi komşu olarak Büyükada'ya çekebilme şansım olurdu.

HAYIR İŞİ OLARAK AŞÇILIK PROGRAMI
* Eğer bu parayı hayır işlerine harcayacak olsaydım, İngiltere'de Jamie Oliver adlı ünlü aşçının yaptığına benzeyen, okul çağındaki çocukların beslenme alışkanlıklarını değiştirme, yiyecek kalitesini iyileştirme amaçlı bir programın başlamasına önayak olurdum.
Haberin fotoğrafları