kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
U2 sevgisi öyle bir hal aldı ki, geçen günlerde New York'ta bir sokağa törenle U2 ismi verildi.

U2: Sinemada ve müzik dükkânınızda...

ÖZGÜR ÇAKIR
13.03.2009
Son yıllarda harika melodileri ve şarkılarından daha çok medyada görünür olan U2, bu hafta gösterime giren U2 3Dve son albümleri No Line on the Horizonile hayranlarına müzik yapmaya devam ettiklerini tekrar hatırlattı..
Dünyamıza yakın gezegenlerde bir takım yaşam formları olduğunu ve müzik yaptıklarını ve birgün kendi aralarında bir müzik yarışması düzenlediklerini düşünün.
Herhalde İrlandalı topluluk U2, popülerliği nedeniyle yarışmaya Dünya adına katılacak en güçlü adaylardan biri olur tüm dünyaya Eurovision benzeri bir heyecan yaratırdı.
Gerçi, beş yıl aradan sonra geçen hafta yayınladıkları son albümleri No Line on the Horizon'la İngiltere listelerine 10.
defa bir numaradan giren ve bir hafta içerisinde 500 bin albüm satışına ulaşan U2, dünya çapında heyecan yaratmayı başardı.
Bundan 33 yıl önce Bono, The Edge, Adam Clayton, ve Larry Mullen Jr. isimli İrlandalı dört gencin tesadüfen bir araya gelerek kurduğu U2, müzikal yolculuklarıyla, verdikleri konserlerle, aldıkları ödüllerle katıldıkları kampanyalarla bugün belki de dünyanın adı en çok bilinen grubu haline geldi. Son 25 yıldır dört nesil parçalarından nasipleniyor, hatıralar biriktiriyor.
140 milyondan fazla albüm satan, 22'si Grammy olmak üzere sayısız ödül alan U2 bunu nasıl başarıyor? U2, müzikal anlamda her çağın gerçekliğini yakalamayı ya da aslen icra ettikleri 'rock' müziğe çağın tonlarını katmak konusunda hep başarılı oluyor ya da doğru ata oynuyor diyebiliriz. Diskografileri içindeki ilk dönem işlerde bile rock müzik kalıplarından sıyrılmayı başaran topluluk, yeri geldiğinde 'uslu', romantik ya da başka bir zaman sonuna kadar politik ya da 'yaramaz' olabiliyor.
İşin diğer bir püf noktası ise U2'nun, sanki 'tasarlanmış bir proje' hissi yaratacak kadar görünür ve tanınır olmaya başlaması.

20.YÜZYILIN KLASİĞİNİ YAPTILAR
İlk iki albümleri Boy ve October'da dinsel motifler taşıyan şarkı sözlerine yer veren grup, bir sonraki War albümlerinde 1971 yılında bir İngiliz paraşüt taburunun 13 İrlandalı sivili öldürmesi nedeniyle Kanlı Pazar olarak anılan günle ilgili yaptıkları Sunday Bloody Sunday şarkısıyla karşımıza çıkıyor.
Grup esas çıkışını ise Joshua Tree albümüyle yaparak adını dünyaya duyuruyor. Albümde kendi müzikal altyapılarıyla, bir zamanlar atalarının göç ettiği, parlaklığıyla göz alan Amerika'ya ve o topraklara ait tarzı harmanlıyorlar. Albümle popüler müziğin en önemli figürlerinden biri olmanın temellerini atıyorlar.
1991 yılında gelmiş geçmiş en iyi popüler müzik albümlerinden biri olan Achtung Baby'yi yayınladıklarında ise yer yerinden oynuyor.
Başından sonuna kadar her şarkının en azından 'iyi' mertebesinde olduğu bir 20. yüzyıl klasiği koyuyorlar ortaya. Topluluk Achtung Baby ile müzik dünyasındaki tahtına öyle bir oturuyor ki artık hiç bir güç onları yerinden edemiyor.
Üstelik her şeyin çok kolay üstesinden gelebilecek kadar basit ama özgün bir müzik icra etmeleri onları artık her yerde görmemizi sağlıyor ve 'ne yapsalar dinlenir' mertebesine ulaştırıyor.

GÖRKEMLİ BİR GERİ DÖNÜŞ
Achtung Baby'den sonra çıkardıkları albümlerde ise aynı özeni görmememiz ya da bunu çok fazla sorun etmememiz bile bundan kaynaklanıyor olabilir.
Dünyayla ilgili sıradan ama önemli sorunlara el atmaya başlamaları anlam dünyamızda başka bir hale soktu onları. Açıkcası grup müzikal anlamda U2 ruhuna Achtung Baby'den 18 yıl sonra belki de son albümleri No Line On the Horizon'la ulaşıyor. Albümdeki gitar riffleri, melodiler 90'ların başındaki ruh haline göndermeler yapıyor, bize U2 müziğini hatırlatıyor. Albümde özellikle Get on Your Boots ve Stand Up Comedy 40'lı yaşların sonlarındaki grup elemanlarının enerjilerinin sağlam bir biçimde yerinde durduğunu ispatlar gibi. Grubun farklı tarzlardaki parçaları başarılı bir biçimde bir araya getirebilmesi de albümün Achtung Baby'nin kalitesini hatırlatmasında önemli bir rol oynuyor.
Haberin fotoğrafları