Küresel fırtınada yeni yıkım dalgaları, ardında
işsizlik ve
firma kayıpları bırakmaya devam ediyor. Krizin etkileri her ülkenin iç dinamiklerine bağlı olarak değişiyor.
Türkiye, krize, belki de en iyi pozisyonda yakalanan ülkelerin başında. 2001'de atlattığı finans hastalığından miras;
bağışıklığı, kriz alevinin şiddetini azaltıyor.
Tam da bu hengâmede
krize karşı tedbirlerin peş peşe devreye alındığını görüyoruz. Kimi
işe yarayan kimi
yaramayan tedbirlerin özde başarı sağlamadığı ortada.
Bunda krizin boyutunu ve kimyasını iyi tahlil edememenin etkili olduğunu düşünüyorum.
Dolardaki son zıplamanın kafaları iyice karıştırdığı ortamda şimdi de yeni bir ekonomik paketin yolda olduğunu görüyoruz.
AK Parti'den
Nurettin Canikli, geçen yıldan bu yana toplamda
33.6 milyar liralık paket açıklandığını söylüyor. Önümüzdeki günlerde
23 milyar lira kaynak ayrılan
4. paketin yolda olduğunu biliyoruz.
Paket sayısı arttıkça, bunların krizi önlemede işe yarayıp yaramayacağı sorusu akla geliyor. Hiçbiri işe yaramayan
1.4 trilyon dolarlık paket açan ABD'nin durumu ortada.
Bazı milletvekillerinin memur ve emekliye bir defaya mahsus
200-300 liralık yardım önerisi de dahil,
yüzlerce öneri var.
Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması düşünülüyor.
Ağlaya ağlaya zengin olmayı bir alışkanlık haline getirenlerin sesi, inandırıcı olmasa da şu günlerde biraz daha yüksek çıkıyor.
TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD benzeri çıkar grupları yetmezmiş gibi sektörel baskı grupları da "
ağlama katsayılarını " birkaç diş artırmış durumda.
Sendikalar ise taleplerinde "
kriz yokmuş gibi " cesur, fakat kendi sorumluluklarına karşı da "
kriz derinmiş gibi " kayıtsız kalma tutumunu sürdürüyor.
Eximbank'a 13 milyar dolarlık kredi garantisi desteği,
KOBİ'lere ucuz girdi ve enerji,
KOSGEB'den 1 milyar dolarlık düşük faizli kredi takviyesi,
otomotiv ve
hazır giyime ek ihracat kredisi gibi tedbirler zaten getirilmiş.
ÖTV ve
KDV indirimi ile stokların eritilmesine yönelik adımlar söz konusu.
Dış kredi kullanımındaki aracılık maliyetinden, kredi vadesi uzatımına dek pek çok irili ufaklı tedbiri de bir arada düşündüğümüzde büyük
bir paket açıklamak yerine bunu taksit taksit devreye alma yolunun tercih edildiğini görüyoruz.
Bütün bunların bileşkesinde ekonomide krizin
oluşturduğu karamsar hava ortadan kalkar mı? Bunu henüz bilmiyoruz fakat işaretler,
paketlere rağmen kimsenin pek "
umutlanmadığı " yönünde.
Hele ki güven endeksinde dolara fazla önem veren piyasanın tutumu, paketlerin "
beklenen faydayı " yeterince sağlayamayacağı kuşkusunu artırıyor.
En kötü olanı; 2008'den Mart sonuna kadar
56.6 milyar lira kaynak harcayıp, hâlâ
olumsuzluğu kıramama halidir.
Büyük şehirlerdeki sıkıntılar bir yana Anadolu'daki esnafın içinde bulunduğu sıkıntı, bu "
abartılmış olumsuzluğun " enerjisinden besleniyor.
Bana göre paketlerle umulan faydaları yalnızca bu gibi teknik boyutta değil, aynı zamanda "
piyasa algısı " boyutunda değerlendirmek gerekiyor.
Mesela son pakete dahil edilmeyen 300 liralık memur ve emekli yardımı gibi adımlar, piyasa algısı oluşturmada son derece önemlidir.
Yetmez; yeni kamu yatırımları gerekir. Milli Eğitim'in ihtiyaç duyduğu 150 bin yeni öğretmen alınabilir, sağlık sektöründe yeni kadrolar oluşturulabilir.
Yetmez ; gelişen ve genişleyen ihtiyaçlar doğrultusunda belediyelerde yeni hizmet birimleri ve buralarda çalışacak personel alımları yapılabilir.
Yetmez; memura bir defaya mahsus 300 liralık yardım yerine en
az 1 maaş kriz yardımı yapılabilir. Sendikaların elindeki
12 milyar lirayı kaynak göstererek işçilere de
en az 1 maaş ikramiye verilebilir.
Zira paketin boyu değil, işlevi daha önemli.
Birden fazla
irili ufaklı paket açmak yerine "BİR ETKİ OLUŞTURACAK"
şok paket, daha işe yarar diye düşünüyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 13 Mart 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/13//oguz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.