-Yaşlılık nasıl bir şey?
-F.O: Bombok bir şey. Mesela VHS'leri DVD'ye çektiriyorum, elimde baston, sırtımda fotoğraf makinesi. Yürüyemiyorum, taksiyle gidiyorum, araba kullanamıyorum. Kaldırımlar çok kötü, baston kullanıyorum. Bu bir nevi manevi işkence oluyor. Sigara dumanına dayanamıyorum. 65 yıl insanlara işkence çektirmişim. Sokakta sigara içen oldu mu kaldırım değiştiriyorum.
-Size mutluluk veren en çok hangi yanınız? Yazı mı, resim mi, fotoğraf mı?
-F.O: Onu ayıramam. Fikret Otyam, fotoğrafçı mı, ressam mı, yazar mı? Ben üçünün karışımıyım. Ömrüm böyle geçti. Millet bana usta fotoğrafçı der. Benim iddiam yok oysa. İddiam halka güzel bir şeyler vermek, adı ne olursa olsun.
-Ne heyecanlandırıyor şimdi sizi?
-F.O: Resim yapmadığım günler hasta oluyorum. Bir de akşamları üç parmak rakımı içmezsem Filiz ateşime bakar hasta mıyım diye. İçemiyorsam hastayımdır. Edebi erkanı ile içerim. İçince cıvıtmamak lazım.
-Filiz O: Eskiden günde bir büyük içerdi. Sonra kavga ederdik. Evliliğimizi hâlâ bir macera gibi görüyorum. Hiç unutmuyorum, Osmaniye'de mola verdik. Otobüste cam kenarında oturuyorum. 'Bana güzel bir şey söyle,' dedim. Fikret 'Camdan aşağı bak,' dedi. Baktım bir çocuk kafası yara bere içinde, cilt hastası olmuş. Ayakları çıplak. O zaman anladım ki Fikret ile hayat çok gerçekçi.
-Kavga edince yatak ayırmak vs.?
-F.O: Ya deli misin Tuluhan? Bak bir gün sergime Süleyman Demirel geldi. Orada gazeteciler sordu, 'Otyam ile dargın mısınız?' diye. Cevabı şu oldu: 'Barışacağın adamla küsülmez.' Barışacaksan küsmeyeceksin, küstün mü de 'Hadi eyvallah,' diyeceksin.
-Filiz olmasa hayatınızda ne olurdu?
-F.O: Başka birisi olurdu ama bu kadar keyifli olur muydu bilemem tabii.
Yayın tarihi: 28 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/28/ct/haber,B2EE5A767AD64BDC8EF5145877684F87.html
Tüm hakları saklıdır.