Üretimi yapılan oyuncaklar arasında küçük testiler, sürahi ve bardaklar, eski mecidiye büyüklüğünde tekerlekli arabalar, minik darbukalar, kırbaç ya da kaytan sarılarak döndürülen topaçlar, kaynana zırıltıları ve hacıyatmazlar bulunuyor.
18. yüzyılda İstanbul'un ve bütün Osmanlı topraklarının oyuncak merkezi olan Eyüp'te oyuncakçılık, 10 kadın tarafından yeniden canlandırılmaya çalışılıyor..
İstanbul'da çocukları sünnetten önce Eyüp Sultan'a götürürlerdi, özel giysiler giydirilmiş çocuklar için sünnet günü bayram gününe dönüşürdü. Alınan armağanlarla mutluluk sarhoşu olurdu çocuklar. Eyüp 18. yüzyıldan 1950'li yıllara kadar Türkiye'nin oyuncakçılık merkeziydi. Sonra bir gün Beyoğlu'na dışarıdan oyuncaklar gelmeye başladı, ardından plastik icat oldu. Ve tahta, toprak, deri gibi doğal ürünlerden oluşan Eyüp oyuncakları tarihe karıştı. Ta ki 2005 yılında Tarih Vakfı ile İş Kur arasında yapılan bir Avrupa Birliği projesiyle yeniden canlandırılıncaya kadar. 2005'te Tosun Yalçınkaya'nın öğreticiliğinde altı eğiticinin yetiştirilmesiyle başlayan projenin esas amacı, Eyüp ve Balat'ta yaşayan kadınların istihdamını sağlamak. Bu altı eğiticinin eğittiği 57 kadından, geriye kalan 10'unun kurduğu kooperatif, şimdi Eyüp oyuncaklarını Feshane Caddesi'ndeki Eyüp Camisi'nin avlusunda kendilerine ayrılan bir atölyede yeniden üretiyor. Kooperatifin başkanlığını yapan Asuman Ustaoğlu, ürettikleri oyuncakların en önemli özelliğinin doğal hammaddeden yapılması olduğunu söylüyor. Hakiki deri, toprak ve tahta gibi ürünlerden yapılan Eyüp oyuncaklarını tamamen el emeğiyle ürettiklerini söyleyen Ustaoğlu, ürettikleri oyuncakları Eyüp Belediyesi'nin kendilerine tahsis ettikleri dükkânda ve Piyer Loti'deki stantta satışa çıkardıklarını anlatıyor. Koç Müzesi'nde de sergilenen oyuncaklara emek verenlerden biri de Gönül Tütün. Hobi olarak başladıkları bir uğraşın, kendileri için yaşam biçimine dönüştüğünü anlatan Gönül Hanım, "Eyüp'ün geçmişini yansıtabilmek, eski Eyüp'ü tanıtabilmek ve yeni nesillere anımsatabilmek bizim için çok özel bir duygu," diyor.
EĞİTİM KURUMLARINA ÇAĞRI Eyüp Oyuncakları Kooperatifi'nin bir buçuk yıldır ilköğretim okulları ve okul öncesi eğitim kurumlarına atölye çalışması yaptığını anlatan Zuhal Solmaz da, üstlendikleri tarihi misyonun kendilerine keyif verdiğini vurguluyor. Okulların kendilerinden randevu aldığını ve 25'er kişilik öğrenci gruplarının ham haldeki oyuncakları boyama odasında istedikleri renge boyayıp satın aldıklarını anlatan Zuhal Hanım, dedelerinin oyuncaklarını torunlarıyla buluşturmanın keyfine dikkat çekiyor. Oyuncakları hem klasik haliyle kök boyalarla, hem de güncelleştirerek yaptıklarını söyleyen Solmaz, bizim aracılığımızla eğitim kurumlarına da çağrı yapıyor: "Eyüp oyuncaklarıyla tanıştırmak isterseniz, bize www.eyupoyuncaklari.com'dan ulaşabilirsiniz." Reyhan Katrak ise, çoğunlukla Eyüp oyuncaklarının satışıyla ilgileniyor. "Bazen müşterilerimiz gelip çocukluklarının oyuncaklarını alıyorlar," diye 50'li yaşlardaki insanların gelip oyuncak aldıklarını söylüyor.
EYÜP OYUNCAKLARININ TARİHÇESİ Eyüp'te ilk oyuncak 18. yüzyılda Dökmeci Hasan Ağa tarafından yapıldı. Hasan Ağa II. Mahmut zamanında memleketinden İstanbul'a Nizam-ı Cedid askeri olarak gelmişti ve askerlikten sonra sahur maniciliği, boş zamanlarında da oyuncak yapardı. Tükürüklü Oyuncakçı Hasan Ağa adıyla da anılan bu kişiden sonra Gümüşsuyu'lu Darbukacı Halil Efendi ve Küçük İsmail Efendi de oyuncak atölyeleri açarak bu mesleğin gelişimine hizmet etti. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde esnafları tanıtırken Eyüp'te 100 oyuncakçı dükkânından ve 105 esnaftan bahsediyor.
Yayın tarihi: 28 Şubat 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/28/ct/haber,213EDDB1B59D4DDF8A42A18A6AFEE29C.html Tüm hakları saklıdır.