kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Sipahioğlu’nun sergisini 25 Şubat’a kadar gezebilirsiniz.

Macera dolu bir yaşam

MİREY MESAYYAH
13.02.2009
Gökşin Sipahioğlu'nun 1969 yılında kurduğu Sipa Press 1998'de dünyanın en büyük fotoğraf ajansı seçildi. Fransız Kültür Merkezi'nde yer alan fotoğraf sergisi için İstanbul'da olan Sipahioğlu ile konu.tuk..
Dünyanın en büyük fotoğraf ajanslarından biri olan SİPA Press'in kurucusu Gökşin Sipahioğlu geçen hafta Fransız Kültür Merkezi'nde yer alan fotoğraf sergisinin açılışı için İstanbul'daydı. 42 senedir Paris'te yaşayan Sipahioğlu ile konuştuk.

- Sizi ilk başlarda gazeteciliğe iten ne oldu?
- Askerliğimi yaparken tanıştığım Ali Oraloğlu o sıralar gazetecilik yapıyordu ve beni İstanbul Ekspres gazetesinin yazı işleri müdürü olan Osman Karaca ile tanıştırdı ve basketbolcu olduğum için basket haberleri yazmaya başladım. 1953 yılında Osman Bey gazeteden ayrılıp Yeni Sabah'a gidince de İstanbul Ekspres'in yazı işleri müdürü oldum.
1956 yılında Mısır-İsrail savaşını izlemek üzere Sina Çölü'ne gittim. Bir yerde kendi kendimi bu göreve yolladım, o sıralar hala İstanbul Ekspres'in yazı işleri müdürüydüm. İlk fotoğraf makinemi de orada aldım.

- İlk profesyonel fotoğraflarınızı savaşta çektiniz. Siz fotoğrafçılık konusunda da eğitim almış mıydınız?
- Ben gazetecilik okudum. Film bile takamazdım o dönemlerde. Benimle Sina Çölü'nde bulunan yabancı bir gazeteciye taktırmıştım fotoğraf makinemdeki filmi.
Böylece çektiğim ilk fotoğraf İstanbul Ekspres'te yayınlanmıştı. Daha sonra 1957 yılında Adnan Menderes'in düzenlediği bir basın toplantısında kendisiyle münakaşa ettiğim için gazeteden ayrılmak zorunda kaldım.

- Bu olaydan sonra kendi gazetenizi mi çıkardınız?
- Halil Lütfü Dördüncü ile 1957'de Yeni Gazete'yi çıkarmaya başladık. Dördüncü, Tan Gazetesi'nin sahibiydi ve cimriliğiyle tanınırdı.
Aziz Nesin ve Çetin Altan gazeteciliğe ilk defa benim gazetede başladılar. Kendi gazetemizde Adnan Menderes'e muhalefet yapıyorduk. O dönemlerde bu işler zordu. Öyle olunca da hükümet bize kağıt vermeyi kesti. Kağıdı ancak üç misline satılan kara borsadan alabiliyorduk.
Bunun üzerine Halil benden politikamı değiştirmemi istedi. Ben de 1959'da sahibi olduğum gazeteden istifa ettim. O sıralarda İstanbul Ekspres'teki eski arkadaşlarım Yeni Sabah ve Akşam gazetelerine geçmişti ben de onlarla çalışmaya başladım. Daha sonra 1961'de Arnavutluk'a gittim ve ilk büyük röportajımı yaptım. Bu röportajım bütün uluslararası büyük dergilerde çıktı.

- Sonra ise Küba'daki büyük 'haberiniz'i yaptınız.
-1962 yılında yer alan Küba'daki misil krizini izlemek için bir Türk gemide miço olarak çalıştım. Krizden dolayı Küba'ya giriş çıkışlar yasaklanmıştı ve ben ancak miço belgemle giriş yapabildim. Küba haberim Amerikan gazetelerinde manşet olmuştu. Bu haberimden sonra beni Haldun Simavi arayıp kendisiyle çalışmamı önerdi. Ben de teklifini kabul ettim ve 1966'ya kadar İstanbul'da Hürriyet'te çalıştım.
66'dan sonra da Hürriyet'in Paris bürosunun şefi olarak çalıştım. Derken Fransa'da yer alan Mayıs 68 olaylarını takip ettim. Ondan sonra da Fransız Gama Ajansı'nda başladım. Gama o zamanların en büyük fotoğraf ajansıydı. Sonra 1969 yılında Çekoslovakya olayları oldu. Doğu bloğu ülkelerinin liderlerinin katılacağı Bratislava Konferansı'na gitmek istediğimde ajans kabul etmeyince kendi imkanlarımla gitmeye karar verdim ve iki hafta sonra Çekoslovakya Varşova Paktı ülkeleri tarafından işgal edildi. Paris'e döndüğümde ise çalıştığım ajansın bu olayın önemini anlamadığını görünce kendi ajansımı kurmaya karar verdim. 1969'da kurduğum Sipa Press 1998'de dünyanın en büyük ajansı seçildi.
Haberin fotoğrafları