| 14 Şubat 2009, Cumartesi |
Pembe Panter filminin hayranı olan Özdemiroğlu’nun evinde, bu kahramanın maskotu bile var.
Mizahçı dediğin solcu olur
Burcu Aldinç
06.02.2009
Son günlerde yaptığı tek kişilik şovuyla da adından söz ettiren Vedat Özdemiroğlu, "Mizah deli işidir ve ben deliyim," diyor..
Vedat Özdemiroğlu, Türkiye'nin en komik mizah yazarlarından biri.
Yazıları internet âleminde anonim hale gelmiş durumda. Selam Dünyalı Ben Türküm, VÖSYM, Vedat Bey'in Görkemli Hayatı gibi birçok kitaba da imza atan Özdemiroğlu, Uykusuz dergisi için yazmaya devam ediyor.
Ama şu sıralarda yazılarıyla yetinemeyen komedyen, tek kişilik gösterisiyle de dikkat çekiyor.
Mizahın solcu işi olduğunu da söyleyen Vedat Özdemiroğlu ile biraz felsefi, biraz da matrak bir söyleşi yaptık...
- Biz sizi yıllardır yazılarınızdan tanıyoruz. Tek kişilik gösteri nereden çıktı? Kalemin yetersiz kaldığını mı düşündünüz?
- Elimde çok fazla espri birikti ve bunların da önemli bir kısmı iyi espriydi. Espriyi de başkasına satamıyorsunuz. Ya kâğıt üzerinde kalacaklardı ya da ben çıkıp anlatacaktım. Ben, çıkıp anlatmayı tercih ettim.
- Sahne isteğiniz var mıydı?
- Hep oldu. 20 yaşımda da çıkmıştım sahneye. Tiyatro Araştırma Laboratuarı'ndan ders aldım. Ama burada espri başrolde.
Ben kendimi viyolonsel olarak tanımlıyorum. Amacım, esprileri seyirciye en iyi şekilde anlatmak ve güldürmek. Zaten gülüyorlar yoksa devam edemezsiniz.
ÜLKENİN GELECEĞİNDEN UMUTLUYUM
- Tepki almadığınızda, seyirci gülmediğinde ne hissediyorsunuz? - Esprileri denemeden sahnede yapmıyorum. Mutlaka arkadaş arasında tutmuş bir espri oluyor.
Ama az insan gülünce, 'Ulan ne oldu şimdi?' diyorum ama hemen de vazgeçmiyorum. 'Bende bir sorun vardır, zamanlama hatası vardır,' diye düşünüyorum. Ama kimse gülmezse vazgeçiyorum.
- 'Mizahçı solcudur, sağ mizah olmaz,' diyorsunuz?
- Aklın yolu birdir. Solun bugünkü durumuna bakıp, insafsızlık etmemek gerekir. Bütün gelişmeler soldan gelmiştir. Bu tarih kralların tarihi değil de insanın tarihi ise, insanı sol kollamıştır arkadaşım işte. Çok da tartışmamak gerekir. Bugün Amerikalı işçi de Karl Marx'a çok şey borçlu. İlla Sovyet olmak gerekmiyor. Çalışma saatlerinin sekiz saate inmesi nasıl gerçekleşti? Sol bize boş zaman bırakmak için uğraşmıştır. Biz bu dünyaya patrona şirin görünmek için, statü almak için gelmedik. Boş zamanlarımız olacak, şiir okuyacağız, âşık olacağız, boşluğa bakıp bebek gibi düşüneceğiz. Ben herhangi bir müesseseyi temsil etmek için gelmedim bu dünyaya.
- Yani sol olmasaydı tüm bunlar olmaz mıydı?
- Nasıl olacak? İngiltere'de çocuk işçiler 16 saat çalışıyordu.
Hem çocuksun hem 16 saat çalışıyorsun bir de yetmiyor gibi İngilizsin. Onların insafı yoktu, belki 20 saate çıkartacaklardı. Örgütlü direniş demektir sol.
Örgütlü direniş yaparsan, adam gibi çalışırsın, zaman da kalır, sevgilin de olur.
- Türkiye'de sol hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Deniz Baykal için 'sol' diyemem. Sadece AKP çok sağda olduğu için, o sol da gözüküyor. O da bir sağ parti. Solun durumu şu an sadece potansiyel olarak iyi.
Sistem bu kadar bastırırsa, solun önünü en güzel sağ açar.
Marksizmin varoluş sebebi kapitalizmdir. Kendi çelişkisini tarihsel olarak oluşturmak zorunda.
Ben Türkiye'nin geleceği konusunda umutluyum. Güney Amerika'daki olumlu gelişmenin bizde de olacağını düşünüyorum.
DOĞU-BATI SENTEZİNİ SEVİYORUM
- CHP için sizin genel başkan adayınız kim?
- Deniz Baykal kesinlikle değil, ben tercihen bıyıklı birini istiyorum.
- Neden illa bıyıklı?
- Bilmiyorum, belki kafamdaki Ecevit ikonundan kaynaklanıyordur. Benim babam bir subay olmasına rağmen, Ecevit'in evimizde imzalı bir portresi vardı. Benim çocukluğumdan itibaren Cumhuriyet gazetesi okunurdu, Ecevit sevilirdi, Atatürk sevilirdi.
Herkesi de aynı sanıyordum. Bir de herkesi Beşiktaşlı sanıyordum.
- Mizahınızda siteminiz kime?
- Aslında benim mizahım sitemden çok, tespit üzerine kurulu. 'Bugün başkayı öldüren, yarın aynıyı öldürür. Öbür günde kimse kalmadığı için kendini öldürür' gibi felsefi cümlelerimin yanı sıra, 'Şeftali suyu sıvı battaniyedir,' diye hiçbir tanıma sığmayan ama benim çok sevdiğim cümlelerim de var. Mizahımı eleştiri üzerine kurmadım. Ama en çok organik olmayan durumları eleştiriyorum. Gençlere siyasi görüşlerinden ötürü dayak atılması gibi ya da genç kızların türbanı yüzünden okula alınmamaları gibi.
Allah'ı ve dini sağın eline bırakmamalıyız. Allah beni politikacılardan daha az seviyor olamaz. Allah ne zaman kime bayilik vermiş ki?
- Doğu ve Batı karakterlerini karıştırmayı seviyorsunuz.
- Evet, Shakespeare'i de seviyorum Yunus Emre'yi de.
Nietzsche diyor ki, 'Müziksiz insan hatadır.' Orhan Gencebay da 'Hatasız kul olmaz,' diyor.
- Türkiye'deki diğer mizahçılar sizce solcu mu?
- 'Gerçek' diye bir bütün vardır ve onu bozduğunda mizah olur. O yüzden mizahçının muhalif bakış açısına sahip olup, yerleşik kavram ve kurumlarla alay edip, dille oynayıp sonra da var olan statikonun ideolojisine 'Eyvallah,' demesi bana ters geliyor.
Yazıları internet âleminde anonim hale gelmiş durumda. Selam Dünyalı Ben Türküm, VÖSYM, Vedat Bey'in Görkemli Hayatı gibi birçok kitaba da imza atan Özdemiroğlu, Uykusuz dergisi için yazmaya devam ediyor.
Ama şu sıralarda yazılarıyla yetinemeyen komedyen, tek kişilik gösterisiyle de dikkat çekiyor.
Mizahın solcu işi olduğunu da söyleyen Vedat Özdemiroğlu ile biraz felsefi, biraz da matrak bir söyleşi yaptık...
- Biz sizi yıllardır yazılarınızdan tanıyoruz. Tek kişilik gösteri nereden çıktı? Kalemin yetersiz kaldığını mı düşündünüz?
- Elimde çok fazla espri birikti ve bunların da önemli bir kısmı iyi espriydi. Espriyi de başkasına satamıyorsunuz. Ya kâğıt üzerinde kalacaklardı ya da ben çıkıp anlatacaktım. Ben, çıkıp anlatmayı tercih ettim.
- Sahne isteğiniz var mıydı?
- Hep oldu. 20 yaşımda da çıkmıştım sahneye. Tiyatro Araştırma Laboratuarı'ndan ders aldım. Ama burada espri başrolde.
Ben kendimi viyolonsel olarak tanımlıyorum. Amacım, esprileri seyirciye en iyi şekilde anlatmak ve güldürmek. Zaten gülüyorlar yoksa devam edemezsiniz.
ÜLKENİN GELECEĞİNDEN UMUTLUYUM
- Tepki almadığınızda, seyirci gülmediğinde ne hissediyorsunuz? - Esprileri denemeden sahnede yapmıyorum. Mutlaka arkadaş arasında tutmuş bir espri oluyor.
Ama az insan gülünce, 'Ulan ne oldu şimdi?' diyorum ama hemen de vazgeçmiyorum. 'Bende bir sorun vardır, zamanlama hatası vardır,' diye düşünüyorum. Ama kimse gülmezse vazgeçiyorum.
- 'Mizahçı solcudur, sağ mizah olmaz,' diyorsunuz?
- Aklın yolu birdir. Solun bugünkü durumuna bakıp, insafsızlık etmemek gerekir. Bütün gelişmeler soldan gelmiştir. Bu tarih kralların tarihi değil de insanın tarihi ise, insanı sol kollamıştır arkadaşım işte. Çok da tartışmamak gerekir. Bugün Amerikalı işçi de Karl Marx'a çok şey borçlu. İlla Sovyet olmak gerekmiyor. Çalışma saatlerinin sekiz saate inmesi nasıl gerçekleşti? Sol bize boş zaman bırakmak için uğraşmıştır. Biz bu dünyaya patrona şirin görünmek için, statü almak için gelmedik. Boş zamanlarımız olacak, şiir okuyacağız, âşık olacağız, boşluğa bakıp bebek gibi düşüneceğiz. Ben herhangi bir müesseseyi temsil etmek için gelmedim bu dünyaya.
- Yani sol olmasaydı tüm bunlar olmaz mıydı?
- Nasıl olacak? İngiltere'de çocuk işçiler 16 saat çalışıyordu.
Hem çocuksun hem 16 saat çalışıyorsun bir de yetmiyor gibi İngilizsin. Onların insafı yoktu, belki 20 saate çıkartacaklardı. Örgütlü direniş demektir sol.
Örgütlü direniş yaparsan, adam gibi çalışırsın, zaman da kalır, sevgilin de olur.
- Türkiye'de sol hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Deniz Baykal için 'sol' diyemem. Sadece AKP çok sağda olduğu için, o sol da gözüküyor. O da bir sağ parti. Solun durumu şu an sadece potansiyel olarak iyi.
Sistem bu kadar bastırırsa, solun önünü en güzel sağ açar.
Marksizmin varoluş sebebi kapitalizmdir. Kendi çelişkisini tarihsel olarak oluşturmak zorunda.
Ben Türkiye'nin geleceği konusunda umutluyum. Güney Amerika'daki olumlu gelişmenin bizde de olacağını düşünüyorum.
DOĞU-BATI SENTEZİNİ SEVİYORUM
- CHP için sizin genel başkan adayınız kim?
- Deniz Baykal kesinlikle değil, ben tercihen bıyıklı birini istiyorum.
- Neden illa bıyıklı?
- Bilmiyorum, belki kafamdaki Ecevit ikonundan kaynaklanıyordur. Benim babam bir subay olmasına rağmen, Ecevit'in evimizde imzalı bir portresi vardı. Benim çocukluğumdan itibaren Cumhuriyet gazetesi okunurdu, Ecevit sevilirdi, Atatürk sevilirdi.
Herkesi de aynı sanıyordum. Bir de herkesi Beşiktaşlı sanıyordum.
- Mizahınızda siteminiz kime?
- Aslında benim mizahım sitemden çok, tespit üzerine kurulu. 'Bugün başkayı öldüren, yarın aynıyı öldürür. Öbür günde kimse kalmadığı için kendini öldürür' gibi felsefi cümlelerimin yanı sıra, 'Şeftali suyu sıvı battaniyedir,' diye hiçbir tanıma sığmayan ama benim çok sevdiğim cümlelerim de var. Mizahımı eleştiri üzerine kurmadım. Ama en çok organik olmayan durumları eleştiriyorum. Gençlere siyasi görüşlerinden ötürü dayak atılması gibi ya da genç kızların türbanı yüzünden okula alınmamaları gibi.
Allah'ı ve dini sağın eline bırakmamalıyız. Allah beni politikacılardan daha az seviyor olamaz. Allah ne zaman kime bayilik vermiş ki?
- Doğu ve Batı karakterlerini karıştırmayı seviyorsunuz.
- Evet, Shakespeare'i de seviyorum Yunus Emre'yi de.
Nietzsche diyor ki, 'Müziksiz insan hatadır.' Orhan Gencebay da 'Hatasız kul olmaz,' diyor.
- Türkiye'deki diğer mizahçılar sizce solcu mu?
- 'Gerçek' diye bir bütün vardır ve onu bozduğunda mizah olur. O yüzden mizahçının muhalif bakış açısına sahip olup, yerleşik kavram ve kurumlarla alay edip, dille oynayıp sonra da var olan statikonun ideolojisine 'Eyvallah,' demesi bana ters geliyor.
Yayın tarihi: 14 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/14/ct/haber,0478851BFC604481834B9510080352C3.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|