Bir de şu var...
II. Dünya Savaşı'nda faşizme karşı savaşın hikâye edilişinde direnişçilere hep çok geniş ve saygın bir yer ayrılmıştır.
Gerçi orada bile kayırmacı bir tutum görülür. Mesela
Polonya direnişi muazzam kahramanlık ve başarısına karşın
Fransız direnişi kadar anılmaz, tanınmaz!
Ama asıl es geçilen
Alman direnişinin
(Widerstand) varlığıdır. Tarihçiler bile ancak çok yakın zamanlarda Alman direnişine önem vermeye başlamıştır.
Elbette bunun bir nedeni Alman direnişinin işgal ülkelerindeki direnişlerden farklı olarak açıkça
antifaşist örgüt özelliği göstermeyişi ve gerektiğinde sokak savaşları yapan paramiliter bir nitelik taşımamasıdır.
Alman direnişi daha çok
Hitler ve Himmler'i hedef almıştır. Yine de bu örgütlenmenin 1935'ten 1944'e kadar İçişleri Bakanlığı'nda dahi varlığını sürdürebilmesi hiç de hafife alınacak bir şey değildir.
Bir dakika!
Konu hem uzun hem de fena halde ilginç.
Fakat yerim kalmadı.
Lafı filmde
Tom Cruise tarafından canlandırılan suikastçı
albay Stauffenberg'e bile getiremedim.
En iyisi... Çarşamba günü kaldığım yerden devam etmek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Hitler'i öldürmeye kalkışmak!
Yayın tarihi: 9 Şubat 2009, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/09//babaoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.