- Takımda ya da evde bir korku unsuru olmak hoşunuza gidiyor mu?
- Hiç gitmiyor.
- Ama korkuyorlar değil mi sizden?
- Bir tuhaflık var, evet! Şaka bir yana; sevginin olduğu yerde korku olmaz, saygıdır o ancak. Merve, ben, Fulya, Buse bir araya geldiğimizde ölürüz gülmekten mesela. Biz oyuncularla bir araya geldiğimizde de öyledir. İşimize başladık mı kimse o ciddiyetten ayrılamaz, iş bitince de müthiş eğleniriz. Ama bir insan her dakika gülebilir mi Şirin Hanım?
- Cem Uzan'a öfke terapisi cezası verilmişti. Siz de öfke konusunda terapiyi kabul eder miydiniz?
- (gülüyor önce) Ben terapilerimi kendim yaparım!
- 'Ben ders almam ders veririm' lafınız gibi oldu bu!
- Onu da bir-iki akıl verene söylemiştim, herkes kendi üstüne alındı. Demin bir hakemle olan olayımı anlattınız. Ne kadar top oynamışım? Aşağı yukarı 20 sene. 20 senede dört tane böyle olay bulamazsınız. Ama bir taneye takılıp kalmışsınız. O kadar iyi şey varken en ufak olayı büyütüyorsunuz.
Yayın tarihi: 8 Şubat 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/08/pz/haber,FD8B19338A714ECAAC5281D6CA06E3BD.html
Tüm hakları saklıdır.