kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Şubat 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Zuhal Olcay, setini basan gazeteciye böyle poz vermişti.

Set basma hikâyesi: Durun Zuhal Hanııım!

07.02.2009
Mesleğe yeni başlamış çömez bir muhabir olarak, biraz da tanışmak adına, yeni çıkan albümü Başucu Şarkıları'nı bahane edip söyleşi yapmak için Zuhal Olcay'la buluştuğum zaman biraz hastaydı. İşin konuşma kısmında problem yoktu gerçi, ama sıra fotoğrafa gelince "Fotoğrafları iyileştikten sonra çekerseniz sevinirim" ricasında bulundu. "Hay hay" dedim. "O zaman sizi Yeditepe İstanbul'un setine çağırırım. Orada hallederiz fotoğraf işini," deyip ayrıldık. Bir hafta sonra bir telefon Olcay'dan: "Bir saat içinde gelebilir misiniz?" Hemen araç ayarlayıp apar topar gazeteden çıkmıştım ama trafik belası yüzünden yarım saat geç kaldım.
Balat'a dizinin çekildiği sokağa vardığım zaman gördüğüm manzara aynen şöyleydi: Zuhal Olcay bir Mercedes'in içinde, araba ufaktan hareket ediyor ve sokağın başındaki Meral Okay, Uğur Polat, Ruhi Sarı'ya falan el sallıyor.
Geç kalmanın verdiği panikle kendimi araçtan atıp sokağa dalmam ve "Durun Zuhal Hanııııııııım" diye bağırmam bir oldu.
Benim sesimi ise bir megafon sesi bastırdı: "Keeeeeees" Hayatımda ilk defa set görmüş ve onu da yanlışlıkla basmıştım. Tabii Ruhi Sarı ve Emre Kınay'ın alev saçan bakışlarını hâlâ unutmuş değilim. Allah'tan Zuhal Olcay beni alıp konağın üst katına çıkardı ve sakinleştirdi. Sonra da fotoğraf çekimine geçtik. Üstteki fotoğraf o çekimlerden.