kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Uzun zamandır hiçbir eşyaya bağımlı değilim

23.01.2009
Arzum Onan
* Bu haberler yüzünden oğlumuzdan gazeteleri saklıyoruz.
* Hiçbir zaman aile hayatımızı, mutluluk veya diğer duygularımızı insanların gözüne sokmayı tercih etmedik, ayıp bulduk.
* Uzun zamandır hiçbir eşyaya ya da mekâna bağımlı olmamayı öğrendim. Böyle daha rahat ve huzurlu olmayı keşfettim.
* Mehmet'le konuşmadan duygularımızı anlayabiliyoruz.
* Oğlum Can'la ilgili hiçbir şeyden taviz vermem.

-15 yıldır yaşadığınız evi neden bıraktınız?
-A.O:
Bırakmak deyince duygusal bir anlamı oluyor! Sadece taşındık. Herkesin yaptığı gibi. Bir yanımız Bodrum'da olduğu için böylesi daha derli toplu oldu. Biraz da, değişiklikte ferahlık vardır diye düşündük! Kaldı ki bu sadece benim kararım değildi, Mehmet'le bir hayatı paylaşıyorum ben!

-Yeni evinize eski evinizden taşımadığınız ne var? Hangi eşyalar ve alışkanlıklar? -A.O: Uzun zamandır hiçbir eşya ya da mekana bağımlı olmamayı öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Böyle daha rahat ve daha huzurlu olduğumu keşfettim. Bir dolu şey geldi eski evden, bir o kadar şey de gelmedi. Eşyalara çok takılmıyorum yani...

-Son bir haftadır yaşadıklarınız, sizi ve ailenizi nasıl etkiledi?
-A.O:
Aslına bakarsanız alışmak zorunda bırakılıyoruz. Bu, üzülmediğimiz anlamına gelmiyor tabii. Bu haberler yüzünden, oğlumuzdan gazeteleri saklıyoruz!

-Mehmet Aslantuğ'la ayrıldığınız yolundaki haberlerin sizde yarattığı ruh hali ne oldu?
-A.O:
Yine mi? Hadi bakalım, başlıyoruz diye düşündüm!

-Neden evliliğiniz bu kadar didikleniyor, siz geri dururken?
-A.O:
Saygılı davranan bazı arkadaşlar var şüphesiz ama didiklemek için sebep yaratanlar da hiç az değil! Çok göz önünde olmadığımız için mi bizi buluyorlar. Biz hiçbir zaman aile hayatımızı, mutluluk veya diğer duygularımızı insanların gözüne sokmayı tercih etmedik, ayıp bulduk. Bunun için birlikte söyleşilerde olmamaya özen gösteriyoruz. Buna rağmen olur olmadık zamanlarda çıkan saçma sapan dedikodular yüzünden tam tersini ispatlamaya zorunlu bırakılmak büyük yorgunluk!

-23 yaşında evlendiniz. Mesleğinizin en iyi noktasındayken mankenliği bıraktınız. Geçmişe dönük pişmanlıklarınız var mı?
-A.O:
Her zaman yaşımın üstünde olgunluktaydım.
Hırslardan uzaktım. Şimdi 35 yaşımdayım. Bu hâlâ değişmedi. Geçmişimde yaşadığım en ufak bir pişmanlığım yok.

-Evliliği yürüten sizce ne?
-A.O:
Bunun madde madde sıralanan bir formülü olduğunu düşünmüyorum; ama yine de saymam gerekirse, saygı, özveri, Can ve ilişkinin olmazsa olmazı sevgi...

-15 yılda birbirinizden neler öğrendiniz?
-A.O: O kadar çok şey var ki... Artık konuşmadan duygularımızı anlayabiliyoruz mesela. Ya da olaylara nasıl tepkiler vereceğimizi önceden biliyoruz. Mehmet bana sinema için hayallerini, ideallerini anlatır; ben de ona heykel için yaşadığım heyecanımı... Saatlerce konuşabiliriz. Ve yine saatlerce susmak mümkün tabii!

- Mehmet Aslantuğ'u bize 'kocanız' olarak anlatmanızı istesem?
-A.O:
O her şeyden önce insan olarak iyi biri. Yaşlılarla ve çocuklarla ilişkisi müthiş.
Çıkar ilişkilerinin adamı değil.

-Sizi dışardan hep duygusal, naif, kırılgan biri olarak tanıdık. Gerçekten öyle misiniz? Bu ailede dizginler kimin elindedir? En son karar kimden çıkar?
-A.O:
Fiziğimle mütenasip karakter analizi! Sanılanın aksine o kadar kırılgan değilim. Hatta, kendimi güçlü hisseder, öyle görürüm. Evdeki duruma gelince, kişisel kararlarımızda bile fikirlerimizi paylaşıyoruz.

-Arzum Onan'ın asla taviz vemeyeceği şey nedir bugün?
-A.O: Can'la ilgili her şey! Onun mutluluğu başta geliyor. Sonra ailemin huzuru ve mutluluğu için kişisel tasarruflarımın önemi yoktur. Evimin moralini çok önemsiyorum. Bunu gölgeleyecek hiçbir şeye izin vermem. Dostlarımla ilişkilerimde sahicilik, vefa arıyorum. Zor zamanların insanı sayılırım aslında, dostluklarımı da o zamanlarda böyle görmeyi umursarım.

-Eşiniz hayallerinin peşinden Ege'ye gitmiş, film çekiyor... Sizin hayaliniz ne?
-A.O:
Çok güzel heykeller yapmak! Tabii görece bir durum. Ortak beğeniyi yaratmanın her zaman mümkün olmadığını biliyorum. Bu aşamada önemli olan heykelin beni kişisel yolculuğumda memnun etmesi, doyurması...
Haberin fotoğrafları