kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Ocak 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Ergenekon ve Garih cinayeti

Ergenekon davası birbirinden çok farklı görünen hadiseleri ihtiva ediyor. Şemdinli'de Sefer Yılmaz'a ait Umut Kitapevi'ne atılan bombalardan, Alparslan Arslan'ın Danıştay'a saldırısına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in tuttuğu günlüklerden, Susurluk'un aydınlatılmamış dosyalarına kadar uzanıyor. Bir bakıyorsunuz, kapandı denilen davalar bile su yüzüne çıkıyor. Sözgelimi, Üzeyir Garih cinayeti.
Alarko Holding'in İthalat Koordinatörü ve ailenin yakını Doğan Kasadoğlu, Silivri'deki mahkemeye verdiği dilekçede, cinayet günü yaşanan bir olaydan bahsetti: Garih'in torunu Tal'ın kendisine polis süsü veren kişilerce kaçırıldığını, meselenin üzerine gidilmesi halinde Garih cinayetinin Tal'ın üzerine yıkılacağı tehdidiyle aileye baskı yapıldığını iddia etti.
O günlerde, bu iddialar yalanlanır düşüncesiyle konuya girmedim, bekledim. Hem Kasadoğlu söylediklerinde ısrarlı davrandı; iddialarını tekrarladı. Hem de aile fertleri onu tekzip edecek tek bir açıklama yapmadı. Üstelik, başka bilgilere de ulaşıldı. Üzeyir Garih cinayetini işlediği için mahkûm olan Yener Yermez'in, Ergenekon davası sanığı emekli Albay Fikri Karadağ'ın emrinde, Hasdal Kışlası'nda askerlik yaptığı ortaya çıktı. Fikri Karadağ'ın, Kuvayı Milliye örgütünün başkanı olduğu, arkadaşlarına Kur'an, bayrak ve silâh üzerine şu garip yemini ettirdiğini biliyoruz: "Kutsal Kuran'ımız, bayrağımız ve silâhlarımız üzerine! Türk anadan, Türk babadan doğmuş, soyunda dönme olmayan Türk oğlu Türküm ben. Türk milletini dünyanın efendisi yapmak uğruna, yılmadan çalışacağıma, Türk vatanını ve Türklük camiasının şan ve şerefini korumayı canımdan aziz bilip, icabında vatan, cumhuriyet ve bayrak uğrunda seve seve canımı feda edeceğime, namus ve şerefim üzerine ant içerim. Ne mutlu Türküm diyene."
Karadağ, 15 Haziran ile 9 Ağustos 2001 arasında Hasdal'daki 3. Kolordu Komutanlığı yardımcılığı ve Mekanize Piyade Tümeni emrinde çalışıyordu. Garih cinayetten 16 gün önce, 10 Ağustos'ta, İstanbul Yeni Levent Silâhlı Kuvvetler Akademik Öğretim Başkanlığı emrine verilmişti. Ayrıca, Ergenekon soruşturmasının derinleşmesine yol açan, Ümraniye bombalarının sahibi emekli astsubay Oktay Yıldırım da, 6 yıl, Hasdal'da görev yapmıştı. Yıldırım, Ağustos 1999'dan 1 Nisan 2005'e kadar Hasdal Kışlası 6. Piyade Tugayı'nda vazifeliydi.
Tabii bütün bunlar bir tesadüf de olabilir; Organize bir suçun işaretleri de. Ama her halükârda, Ergenekon öyle hafife alınacak bir olay değil.