kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Ocak 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Sahte entelektüellerin içi hediye paketi gibi boş

MEHMET ÇALIŞKAN
07.01.2009
Tarih doktoru olmaya hazırlanan şair ve oyuncu Pelin Batu, kendi entelektüelliğinin tanımını yaptı: Küçük dağları ben yaratmadım ama küçük dağların üzerindeki ağaçları koruma adına kendimce yeteri kadar bilgili ve duyarlıyım!..
Pelin Batu, 1999'da başladığı oyunculuk kariyerinde en son 'Yağmurdan Sonra' adlı filmde rol aldı Batu, oyuncu olmasının yanı sıra; üç kitabı yayımlanan bir şair ve bilim insanı olma adayı... Boğaziçi Üniversitesi'nde tarih eğitimini tamamlayan Batu, önümüzdeki günlerde doktora tezini verecek. Gündemi yakından takip eden ve siyasi hayatı irdeleyen Batu'ya göre Türkiye'nin en büyük sorunu da ortalığın sahte entelektüellerden geçilmemesi...

PELİN BATU FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* Entelektüel olmak oyunculuk için ne kadar geçerli akçe?
Nedense entellik kötüymüş gibi algılanıyor. Oysa entelektüellik kendini iyi yetiştirmek, her konuda bilgi sahibi olmak ve çevresinde olan bitene karşı duyarlı olmak anlamındadır. Kendini iyi yetiştirmiş olmanın kötülüğü nerede? Ya duyarlı olmanın? Ayrıca entelektüellik belli bir zümrenin hakimiyeti altında değildir.

HİÇ KİMSE KÜÇÜMSENMEZ
* Belki de entel olduğunu iddia edenlerin diğerlerini küçümser bir tavır takınmalarından dolayı kötüymüş gibi algılanıyor...
Gerçek bir entelektüel hiçbir sınıfı küçümsemez. Çünkü bu durum doğasına aykırıdır. Kendini yetiştirmiş, duyarlı bir insanın böyle davranması mümkün değildir. Yapılması gereken, hiçbir platformda bu sahte entelektüellere prim tanımamaktır. Sorunuza gelince; kendini iyi yetiştirmiş olmak her meslekte bir büyük kazanım sağlar. Oyunculukta neden olmasın?

ALAY EDEN YÖNETMEN VAR
* Olur da, siz Türkiye'de oyunculuk yaparken bir kazanım sağladınız mı?
New York Üniversitesi'nde oyunculuk tekniğini ve teorisini öğrendim. Türkiye'ye geldiğimde de aynı metodla çalışmak istedim, olmadı. Örneğin, "Canlandıracağım karakter Tanrı'ya inanıyor mu?" diye sorduğumda alaycı tavır takınan yönetmenler gördüm. Ancak sorduğum soru bir oyuncu için önemli. O karakterin dünyaya bakışını, ailevi ilişkilerini ortaya koyabilir, ona göre bir canlandırma yaparsınız. Sefa Önal'ın filminde Ayla Algan ile oynarken, "Türkiye'de sinema yapınca 'hiçbir şeyi bilmemeyi oynayacaksın' demişti bana. Düşünün, Ayla Algan gibi bir oyuncu bile Türk Sineması'nda yaşanan bu cehalet karşısında ne kadar çaresiz...

* Sahte entelektüellerin en belirgin özelliği nedir peki?
Çok basit; çok konuşup hiçbir iş yapmazlar. Kanımca Türkiye'nin en büyük sorunu toplumsal yaşantımızın sahte entelektüellerin hakimiyeti altında olmasıdır. Bir sahte peygamber topluma ne kadar zarar veriyorsa sahte entelektüeller daha fazlasını veriyor. Sahte entelektüeller güzel paketlenmiş içi boş hediye kutularıdır. Hiç olmazsa sahte peygamber bir tane ve nerede olduğu bilinir. Sahte entelektüeller ise pek çoklar ve her yerdeler.

* Sizin entelektüellik seviyeniz ne ölçüde?
Küçük dağları ben yaratmadım ama üzerindeki ağaçları koruma adına kendimce yeteri kadar bilgili ve duyarlıyım.