Filistin'de sorunlar, Birinci Dünya Savaşı'nda, Osmanlı Devleti'nin yenilmesinden sonra başladı. Bir terör örgütü olarak Hamas'ı suçlamadan önce, böyle bir direniş hareketinin niçin doğduğunun sebeplerini araştırmak gerekmez mi?
İngiliz Dışişleri Bakanı
Arthur Balfour, 2 Kasım 1917'de, siyonist lider
Lord Rothschild'e, daha sonra,
Balfour deklarasyonu diye adlandıracak bir mektup gönderdi. Bu mektupta, Filistin'de, Yahudiler için bir ulusal vatanın kurulmasına İngilizlerin destek olacağı açıklanıyordu. O tarihte, 700 bin olan Filistin nüfusunun 574 bini Müslüman, 74 bini Hıristiyan ve 56 bini Yahudi'ydi.
1917'de fiilen başlayan İngiliz yönetimi, 25 Nisan 1920'de
San Remo Konferansı ile perçinlendi ve İngiliz mandası, resmi hüviyet kazandı. Bu noktada, Birinci Dünya Savaşı döneminde, Arap nüfusun, İngiltere'nin verdiği bağımsızlık vaadine kanıp, müttefikler safına geçtiğini de hatırlatmak isterim.
İngiliz mandası altındaki Filistin'de, Yahudi nüfus, göçlerle her geçen gün hızlı bir şekilde arttı.
İkinci Dünya Savaşı, İsrail devletinin kurulmasının önünü açtı. Almanya'da, Hitler'in yürüttüğü
soykırım, dünya kamuoyunun Yahudilere karşı sempati duymasını sağlayarak, İsrail devletinin meşruiyet elde etmesini kolaylaştırdı.
İngiliz manda rejiminin sona ermesinin hemen ardından,
14 Mayıs 1948'de, İsrail devleti kuruldu. Araplar, çeşitli dönemlerde bu devlete karşı savaştı ama, Batılı güçlerin ve ABD'nin desteklediği İsrail, her seferinde daha fazla toprak elde etti. Buna mukabil, yüz binlerce Müslüman Filistinli, evlerinden, yurtlarından oldular; komşu ülkelere sığındılar.
Yayın tarihi: 7 Ocak 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/07//haber,566C2EAEED01462483EA2E3ECA933766.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.