Giriş Saati : 23.11.2008 14:24 Güncelleme : 23.11.2008 23:02
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bilgili, donanımlı, sürekli kendini yenileyen, evrensel değerlere, hür düşünceye sahip öğretmenlerden mahrum milletlerin eğitim sisteminde çağı yakalayabilmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, yarın kutlanacak 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Mesajında, çocukların ahlaki ve kültürel yönden gelişmiş, okuyan, düşünen, uygulayan ve neticelendiren özgür bireyler olarak yetişmesinde, öğretmenlerin rolünün büyük olduğunu belirten Erdoğan, onun için Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır'' dediğini ifade etti.
Erdoğan, Cumhuriyet'in geleceğinin de yeni nesillere emanet olduğunu kaydederek, onları aklın ve bilimin rehberliğinde, hızla değişen dünyaya ayak uydurabilecek bilgili, donanımlı, dinamik, açık fikirli bireyler olarak yetiştirmenin önemine işaret etti. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Onun için, göreve geldiğimiz ilk günden beri çağın ihtiyaçlarına cevap verecek, çocuklarımızı, gençlerimizi eksiksiz olarak geleceğe hazırlayacak bir eğitim sistemi oluşturmanın gayreti içerisindeyiz.
Zira, 21. yüzyılın dünyasında gelişmenin, kalkınmanın, küresel rekabette başarılı olmanın yolu, her şeyden önce eğitimden geçiyor. Bu anlayışla, her yıl bütçeden en büyük payı eğitime ayırıyoruz.
Cumhuriyetimizin temel niteliklerini ve Tevhid-i Tedrisat'ı esas alarak eğitim sistemimizi, alt yapısından müfredatına kadar çağın gereklerine uygun bir biçimde güncellemeye devam ediyoruz.
Unutmamalıyız ki, bilgili, donanımlı, sürekli kendini yenileyen, evrensel değerlere, hür düşünceye sahip öğretmenlerden mahrum milletlerin eğitim sisteminde çağı yakalayabilmesi mümkün değildir. Böyle milletler ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan gelişemeyecek, geleceğin dünyasında da var olamayacaklardır.
İşte bu yüzden ülkemizin yarınları adına, gelecek nesillerimiz adına umut bağladığımız asıl güç öğretmenlerimizdir. Onların hayat standartlarını yükseltmek, çalışma şartlarını daha da iyileştirmek ve verimliliklerini artırmak için imkanlarımızı zorlayarak büyük adımlar attık, atmaya devam ediyoruz.''
Bu doğrultuda, öğretmelerin özlük haklarında ciddi iyileşmeler yaptıklarını, hazırlık ödeneği ve ek ders ücretlerinde önemli ölçüde artırımlar sağladıklarını belirten Erdoğan, atama ve tayinlerin artık öğretmenliğin onuruna yakışır bir biçimde, internet ortamında, objektif olarak yapıldığını, öğretmenlik mesleğini kademelendirdiklerini; öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen dönemini başlattıklarını kaydetti.
Öğretmenliğin, şefkat ve özveri isteyen meşakkatli bir meslek olduğuna işaret eden Erdoğan, öğretmenliğin, öğretme görevinin yanı sıra öğrencilerin yeteneklerini, becerilerini ortaya çıkarma, kişisel sorunlarında onlara yardımcı olma ve yol gösterme görevini de içerdiğine dikkati çekti.
Başbakan Erdoğan, mesajında, ''Ülkemizin dört bir yanında fedakarca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren bütün öğretmenlerinizin Öğretmenler Günü'nü kutluyor, başarılarının devamını diliyorum'' dedi. ADIBELLİ: SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN ATAMASINA SON VERİLEREK KADROLU ATAMA YAPILMALIDIR
Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, eğitimin ve eğitim kurumlarının özelleştirilmesinden vazgeçilmesini ve sözleşmeli öğretmen atamasına son verilerek kadrolu atama yapılmasını istedi.
Adıbelli, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, eğitime bütçeden daha fazla pay ayrılması gerektiğini ifade etti.
Yeterli öğretmen ve personel ataması yapılmasının önemine işaret eden Yüksel Adıbelli, şunları kaydetti:
''Eğitim ulusal, demokratik, laik ve bilimsel esaslara dayandırılmalı, her aşaması parasız olmalıdır. Yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkum edilen bütün eğitim ve bilim çalışanlarının ekonomik, özlük hakları insanca yaşayabilecekleri bir düzeye çıkarılmalı, çalışanların toplumsal saygınlıklarını artıracak önlemler alınmalıdır. Eğitimin ve eğitim kurumlarının özelleştirilmesinden vazgeçilmeli, sözleşmeli öğretmen atamasına son verilerek kadrolu atama yapılmalıdır. Eğitim ve bilim çalışanları arasında ayrım yaratacak uygulamalara son verilmelidir. Öğretmen yetiştirmede ve mevcut çalışanların hizmet içi eğitimine gerekli özen gösterilmelidir.''
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulunun, ''öğretmenlere pahalı hediye alınmaması'' yönündeki yazısının geri çekilmesini istedi.
Koncuk, yarın kutlanacak 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlerin sorunlarına değindi ve düzenlenen anket hakkında bilgi verdi.
Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulunun ''öğretmenlere pahalı hediye alınmaması'' yönünde yazı yayımladığını anımsatan Koncuk, ''Sayın Başbakan'a Erzurum'da at veriliyor. Hangi öğretmene öğrencisinden pahalı hediye verilmiş'' dedi. Öğretmenlerin gerektiğinde kendi cebinden ödeyerek öğrencisine ilaç aldığını, fedakarlıkta bulunduğunu söyleyen Koncuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hal böyleyken birileri dünyadan bihaber, sırça köşklerden 'öğretmen pahalı hediye kabul etmeyecek' diyor. Böyle bir şey yok. Sayın Bakan, Başbakanlık Etik Kurulunun öğretmenlerin pahalı hediye almayacağı şeklindeki yazısını mutlaka geri çektirmelidir. Sayın Başbakan ve bütün bakanların eğitim ve öğretim ordumuza bir nebze saygıları varsa o yazı mutlaka çekilmelidir.''
Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığının 31 Ekim 2008 tarihinde yayımlanan yönetici atama duyurularının bir an önce yapılmasına ilişkin genelgeye uyulmadığını öne sürdü. Duyurunun gereğini 81 ilden sadece 10'unun yaptığını bildiren Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığının duyuruların en son hangi tarihe kadar yapılacağına ilişkin ek bir genelge yayımlamasını istedi.
Koncuk, atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin değiştirilerek, eşlerin aynı yerde görev yapmalarına imkan sağlanmasını talep etti ve ''Öğretmen aileleri parçalamamak gerekiyor. Çalışan eşleri aynı yerde görevlendirmek zorundasınız'' dedi.
ÖĞRETMENLERİN BORÇLARI
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla sendikanın 2 bin 178 öğretmen arasında yaptırdığı ankete ilişkin bilgi de veren Koncuk, ankete katılan öğretmenlerin yüzde 48.8'inin kazandığı ücretle zor geçindiğini, yüzde 45'inin de gelirinin sadece temel ihtiyaçları karşılamaya yettiğini söylediğini ifade etti.
Koncuk, ankete göre öğretmenlerin yüzde 76.2'sinin bankadan kredi aldığını, bunlardan yüzde 69.3'ünün bireysel ihtiyaç kredisi, yüzde 16.9'unun konut kredisi, yüzde 12.8'inin taşıt kredisi, yüzde 1'inin de eğitim ve konut geliştirme kredisi kullandığını kaydetti.
Öğretmenlerin yüzde 71'inin kredi kartına ya da bankaya borcu olduğunu belirten Koncuk, bunlardan yüzde 49.1'inin bin-3 bin YTL, yüzde 30.5'inin 3 bin-10 bin YTL, yüzde 12'sinin 10 bin-30 bin YTL, yüzde 2.8'inin 50 bin-100 bin YTL, yüzde 1.1'inin de 100 bin-150 bin YTL arasında borcu olduğunu bildirdiğini ifade etti.
''EN BÜYÜK KORKU, GELECEK KORKUSU''
''Öğretmenlerin en büyük sorunu ücret yetersizliğidir'' diyen Koncuk, öğretmenlerin yüzde 28.7'sinin ''gelecek korkusu'' yaşadığını vurguladı. Koncuk, bunu yüzde 21.1 ile ''iftiraya uğrama'', yüzde 15.4 ile ''ölüm'', ''aile ve sevdiklerini kaybetme'', yüzde 15.2 ile ''sağlık problemi yaşama'', yüzde 7.6 ile ''mutsuz olma'', yüzde 6.3 ile ''parasız kalma'', yüzde 5 ile ''işsizlik'' korkularının izlediğini belirtti.
Koncuk, öğretmenlerin yüzde 55.2'sinin mesleğini ''idealindeki meslek'' olarak gördüğünü, yüzde 23'ünün ''zorunluluktan'', yüzde 13.4'ünün ''tesadüf eseri'', yüzde 4.7'sinin ''tercih hatası'', yüzde 3.7'sinin de ''aile mesleği'' olması nedeniyle öğretmenlik yaptığını kaydetti.
''Yeniden dünyaya gelseniz hangi mesleği seçersiniz'' sorusuna öğretmenlerin yüzde 34'ünün yine aynı mesleği seçeceği yanıtını verdiğini ifade eden Koncuk, öğretmenlerin yüzde 40.5'inin ayda 1 kitap okuyabildiğini, yüzde 87.8'inin hükümetin mevcut eğitim politikalarını başarısız bulduğunu anlattı. Koncuk, şu değerlendirme ve talepte bulundu:
''24 Kasımlara umutla bakabilmek için öncelikle öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının sosyo-ekonomik durumlarının düzeltilmesi gerekir. Bu yapılmadığı takdirde eğitimin adsız neferleri gelecek kaygısıyla yaşayacaktır. Başta Sayın Milli Eğitim Bakanı olmak üzere milli eğitimimizi idare etmekle mükellef olan herkesi eğitim çalışanlarına sahip çıkmaya mevcut sorunların çözümü ve beklentilerin karşılanması için samimi gayret göstermeye çağırıyoruz. Ayrıca, 24 Kasım dolayısıyla tüm eğitim çalışanlarına ekonomik kriz ve ekonominin canlandırılması da göz önünde bulundurularak, bir maaş ikramiye verilmesini talep ediyoruz.''
GÜNDOĞDU: SINAVLAR, AMAÇ OLMAKTAN ÇIKMALI
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ''Sınavlar, amaç olmaktan çıkmalı ve hayata hazırlayan yeni bir eğitim sistemine geçilmeli. Eğitim çalışanlarının koşulları iyileştirilmeli. Bu konularda en kısa zamanda düzenlemeler yapılmalı'' dedi.
Avcı, yarın kutlanacak olan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla İnci Recidence Hotel'de düzenlediği basın toplantısında, bugünün sadece kutlamaların değil, öğretmenlerin çalışma koşullarının ele alınması gereken bir gün olması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin en büyük sorunun eğitim olduğunu belirten Gündoğdu, bu alandaki başarının hem sistemin hem de çalışma koşullarının değiştirilmesiyle yakalanabileceğini ifade etti. Gündoğdu, sınav esaslı eğitim politikasından vazgeçilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Sınavlar, amaç olmaktan çıkmalı ve hayata hazırlayan yeni bir eğitim sistemine geçilmeli. Eğitim çalışanlarının koşulları iyileştirilmeli. Bu konularda en kısa zamanda düzenlemeler yapılmalı'' diye konuştu.
Türkiye'de öğretmenlerin eline ''yaşanacak kadar'' ücret geçmediğini, geçimlerini ikinci, üçüncü işlerle sağlamaya çalıştıklarını kaydeden Gündoğdu, öğretmenlerin giderek yoksullaşmaya başladıklarını belirtti.
Gündoğdu, Türkiye'de öğretmen açığının da bir an önce giderilmesi gerektiğini belirterek, ''Öğretmen açığı sorunu varlığını hala devam ettirmektedir. Ancak öğretmen açığı sözleşmeli, vekil, ücretli öğretmen alımıyla kapatılmaya çalışılmamaktadır. Doktorun, hakimin, polisin sözleşmelisi, vekili ya da ücretlisi olmadığı gibi öğretmenin de olmaz. Bu uygulamaya son verilmeli, mevcut sözleşmeliler de derhal kadroya alınmalıdır'' dedi.
ÖĞRETMENLERİN MESLEK MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI
Gündoğdu, sendika tarafından 7 ilde bin 553 öğretmenle yüz yüze görüşme yapılarak hazırlanan araştırma raporunu açıkladı. Buna göre, öğretmenlerin yüzde 65'inin mesleklerinden memnun, yüzde 26'sının kısmen, yüzde 9'unun ise memnun olmadığını bildirdi.
Öğretmenlerin yüzde 39'unun memnuniyetsizliğin nedenini ''öğretmenlikten elde ettiğim gelir yeterli değil'' diye yanıtladığını belirten Gündoğdu, raporda öne çıkan konuları şöyle sıraladı:
''Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 58'i hak ettikleri geliri alamadıklarını belirtmektedirler. 'Çalıştığımın karşılığında hak ettiğim geliri aldığımı düşünüyorum' yargısına kısmen katılanların oranı yüzde 24, hak ettiği geliri aldığını düşünen öğretmenlerin oranı ise yüzde 18'dir.
Öğretmenlerin yüzde 49'u sinemaya gitmek için para ayıramadıklarını ifade ederken, yüzde 17'si bütçe ayırdıklarını belirtmektedir. Kısmen ayırabildiklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 34'tür.
Öğretmenlerin yüzde 68'i tatil için bütçeden pay ayıramamaktadır.
Öğretmenlerin yüzde 52'si iller arası yer değiştirme usullerini doğru bulamadıklarını söylerken, yüzde 48'i doğru bulduklarını açıklamıştır.
Öğretmenlerin yüzde 57'si sözleşmeli öğretmenliğin çalışma başarısını olumsuz, yüzde 13'ü olumlu etkilediğini belirtirken, yüzde 30'u olumlu ya da olumsuz etkilemediğini ifade etmiştir.
Öğretmenlerin yüzde 57'si kariyer basamakları sınav uygulamasını doğru bulduğunu, yüzde 43'ü doğru bulmadığını söylemiştir.
Öğretmenlerin yüzde 19'u yeni müfredata uygun araç-gereç temin ettiğini, yüzde 36'sı temin edemediğini, yüzde 45'i kısmen temin edebildiğini belirtmiştir.
Öğretmenlerin yüzde 32'si toplumun kendilerine değer verdiğini, yüzde 27'si değer vermediğini, yüzde 41'i ise kısmen değer verdiğini dile getirmiştir.''
BOSTAN: 6 YILDAN BERİ ÖĞRETMENLERİN ÖZLÜK HAKLARI GASP EDİLMEKTE
Türkiye Kamu-Sen İstanbul Bölge Başkanı Hanefi Bostan, yarın Türkiye'de Öğretmenler Günü'nün kutlanacağını, ancak sevinç, övünç ve kıvançlarının buruk olduğunu bildirdi.
Bostan, yaptığı yazılı açıklamada, yarın ülke genelinde Öğretmenler Günü'nün kutlanacağını hatırlatarak, ''Bu günden dolayı sevinç, övünç ve kıvanç duyuyoruz. Ancak sevincimiz, övüncümüz ve kıvancımız da buruk. Çünkü 6 yıldan beri öğretmenlerin özlük hakları gasp edilmekte ve Afrika standartlarında bir ücretle çalıştırılmakta ve dahası köle muamelesine tabi tutulmaktadır'' ifadesine yer verdi.
Eğitim çalışanlarının Öğretmenler Günü'nü yalnız kutlanan bir gün olarak değil, aynı zamanda sorunlarının gündeme taşındığı ve köklü çözümlerin bulunduğu bir gün olarak görmek istediklerini belirten Bostan, şunları kaydetti:
''Çünkü 2008 yılını geride bırakmaya çok az bir zamanın kaldığı bu günlerde, eğitim çalışanlarının ekonomik, sosyal, özlük ve mesleki sorunları giderek büyümekte ve içinden çıkılmaz bir girdaba dönüşmeye başlamış bulunmaktadır. Eğitim çalışanlarının en büyük sorunu, ekonomik sefalet ve siyasi kadrolaşma sorunudur.
Nitekim 6 yıllık bu iktidar döneminde öğretmenlerin kazanılmış bütün hakları yok sayılmış, hiçbir deneyimi ve tecrübesi olmayan ve hiçbir sınavı kazanamamış kişiler okul müdürü, okul müdür yardımcısı, il veya ilçe milli eğitim müdürü ve şube müdürü olarak atanmışlardır.''
Türkiye'de en az 150 bin öğretmen açığı olduğunu, sadece İstanbul'da 33 bin öğretmen açığı bulunduğunu belirten Hanefi Bostan, Eğitim Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu 190 bin kişinin de öğretmen olarak atanmayı beklediğini savundu.
Bostan, ülke genelinde öğretmenlere yönelik yapılan anketlere göre, öğretmenlerin yüzde 72'sinin maaşları yetmediği için ek iş yaptığını, yüzde 56,7'sinin kirada oturduğunu, yüzde 76,2'sinin banka kredisi kullandığını, yüzde 38,2'sinin de çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamama endişesi taşıdığını bildirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, eğitim sistemindeki sorunların katlanarak büyüdüğünü ileri sürdü.
Kurtulmuş, 24 Kasım Öğretmen Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, ulvi bir görevin sorumluluğunu omuzlarında taşıyan öğretmenlerin hak ettikleri imkanlardan yoksun olduklarını savundu.
Mevcut iktisadi politikaların öğretmenleri geçim sıkıntısı ve zorluklarla karşı karşıya bıraktığını bildiren Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, mesajında şunları kaydetti:
''Eğitim sistemimizdeki sorunlar katlanarak büyümektedir. Eğitim politikaları ve müfredat, öğretmenlerimizin geleceğimizi kuracak gençlere çağın gerektirdiği bilgi ve donanımı vermesine imkan tanımamaktadır. Küresel sistem içerisinde diğer ülkelerle kendi medeniyet değerlerine sahip bir şekilde rekabet edebilen, güçlü ve muktedir gençler yetiştirebilmek için, Türkiye eğitim alanındaki sorunları acilen aşmalıdır.
Bunun için öncelikle öğretmenlerimiz, yaptıkları bu yüce görevin sorumluluğuyla doğru orantılı bir hayat standardına kavuşturulmalıdır. Çünkü eğitim bir parti veya siyaset meselesi değil, ülke meselesidir.''